Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dubai'de düzenlenen Dünya Hizmetler Zirvesi'nde konuştu. Dünya gündemine ilişkin açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Mayıs ayında tarihi bir başarıya daha imza attık. Şimdi de 31 Mart seçimlerine hazırlanıyoruz. Bu seçimlerde Allah'ın izniyle 18. zaferimizi elde edeceğiz" dedi.
Erdoğan'ın açıklamasından öne çıkan satırbaşları şöyle:
"20 yıl öncesinin Türkiyesini hatırlayanlar ile bugünün Türkiyesini görenler, ülkemizin kısa sürede nasıl bir başarı hikayesi yazdığını, nasıl sessiz bir devrim gerçekleştirdiğini kabul ve takdir ediyor. Kendinden söz ettiren bir Türkiye gerçeği var. Çevremizde yıllardır devam eden sıcak çatışmalara, terör sebebiyle maruz kaldığımız göç baskısına rağmen istikrar, güven ve kalkınma yolundan asla sapmadan buraya kadar geldik.
6 Şubat'ta tarihimizin en büyük doğal afetlerinden birini yaşadık. Depremlerde, 53 binden fazla canımızı toprağa verdik. Üzerinden 1 sene bile geçmeden enkazları kaldırdık, vatandaşların acil barınma ihtiyaçlarını giderdik, 30 binden fazla konutu depremzedelerimize teslim ettik. Tam 1 yıl önce asrın felaketini yaşamış bir millet olarak, dost ve kardeş ülkelerin de desteğiyle yaralarımızı süratle sarıyoruz.
Dünyanın farklı köşelerindeki milyonlarca ihtiyaç sahibine yardım eli uzatmayı da ihmal etmiyoruz. 4 milyonu aşkın sığınmacıya yıllardır ev sahipliği yapıyoruz. Ülkemizin bugünkü konumuna gelmesi şüphesiz kolay olmadı. Hiçbir zaman dikensiz bir gül bahçesinde yürümedik. Elde ettiğimiz her başarının arka planında çok büyük bir emek, sabır, gayret, tecrübe ve dirayet vardır. Türkiye'yi takip edenler bu zorlu sürecin kilometre taşlarını çok iyi biliyor. Engeller ne kadar büyük olursa olsun yorulmadan mücadelemizi azimle sürdürdük.
"18. zaferimizi elde edeceğiz"
1984 senesinde henüz 40 yaşında bir siyasetçiyken İstanbul'un Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na seçildim. Bugün bile takdirle konuşan çok önemli hizmetlere imza attım. Okuduğum bir şiir nedeniyle hapse atılmam sonucu siyasi hayatım bir süre kesintiye uğradı. Buna rağmen, İstanbul'daki başarım önüme yeni kapıların açılmasına vesile oldu. 2001 senesinde bugün genel başkanlığını yürüttüğümüz AK Parti kuruldu. Girdiğimiz seçimlerden açık ara birinci çıkarak Türkiye'yi yürütme sorumluluğunu üstlendik. Son olarak, Mayıs ayında tarihi bir başarıya daha imza attık. Şimdi de 31 Mart seçimlerine hazırlanıyoruz. Bu seçimlerde Allah'ın izniyle 18. zaferimizi elde edeceğiz.
Bölgemizin ötesinde adil barışı hakim kılmak, vizyonumuzun temel taşlarından biridir. Daha adil bir dünya mümkündür. Buna tüm insanlığın ihtiyacı vardır. Ancak dünyamız çatışmaların birbirlerini tetiklediği bir alacakaranlık kuşağından geçiyor. Henüz bir krizi çözmeden yenisinin patlak verdiği bir tabloyla karşı karşıyayız.
Covid-19 salgınında, bunun sağlık boyutuna tanıklık ettik. Rusya- Ukrayna savaşı ile sarsıldık. Bu savaş zaten ciddi belirsizliklerle boğuşan küresel ekonomi ve siyaseti çok büyük bir girdabın içine sürükledi. Türkiye, bu meydan okumaları en iyi yöneten ülkelerin başında geliyor. İlk günden itibaren hep barıştan yana olduk. Rusya-Ukrayna savaşında da ateşkesin sağlanması ve ardından kalıcı barışa giden yolun aralanması için elimizi taşın altına koyduk.
"Filistin'in yanındayız"
Kendini uluslararası hukukun üstünde gören İsrail, on yıllardır işgal, gasp, yıkım ve katliam politikalarından vazgeçmemiştir. Filistin halkının nasıl bir adaletsizlikle karşı karşıya kaldığını anlamak için çok uzağa gitmeye gerek yok. 1948 tarihinden bu güne, İsrail Filistin haritalarına bakmak yeterlidir. Tedavinin yarısı, teşhisin doğru konulmasıdır. Burada da sorunun kaynağını doğru tespit etmezsek çözüm yolunu da bulamayız. İsrail, bölgede kalıcı barış istiyorsa yayılmacı hayaller peşinde koşmayı bırakmalı. Bağımsız Filistin devletinin varlığını kabul etmelidir. Çatışmaların sona erdirilmesi, İsrail'in Filistin halkının en temel haklarını tanımasına bağlıdır.
Daha fazla kan dökülmeden Gazze'deki katliamı durdurmalıyız. Filistin'in yanındayız. Filistinli kardeşlerimizi asla sahipsiz, çaresiz ve yalnız bırakmayacağız. Son dönemde Birleşmiş Milletler Filistinli Mülteciler Ajansına yönelik dozu artan itibar suikastlerini esefle karşıladığımızı belirtmek isterim."
