Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ile Güçlenen, Türkiye'ye Güç Veren Kadınlar Programı'nda konuştu. Karar alma mekanizmalarında kadın temsil oranının 4-5 kat arttığını belirten Erdoğan, istihdamdaki kadın sayısının 6 milyondan 10,5 milyona çıktığını vurguladı.

8 Mart'ın barışa, dostluğa, kardeşliğe ve dayanışmaya vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

"Sadece 8 Mart değil yılın kalan 364 günü de esasen kadınların günüdür"

"Türkiye ve tüm dünya kadınlarının Dünya Kadınlar Günü'nü tebrik ediyor, 8 Mart'ın barışa, dostluğa, kardeşliğe, dayanışmaya vesile olmasını diliyorum. 8 Mart vesilesiyle hayırlı evlatlar yetiştirebilmek için elleri öpülesi annelerimize özellikle teşekkürlerimi ifade ediyorum. Sadece 8 Mart değil yılın kalan 364 günü de esasen kadınların günüdür, öyle olmalıdır.

“Devletimizin kadınlara yönelik politikalarını gözden geçiriyor, eksikliği gideriyoruz”

Kendi merhum anneciğim başta olmak üzere vefat eden tüm annelerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Eşimin ve sevgili kızlarımın da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü yürekten tebrik ediyorum. Her kademede kadınların seçimlere yoğun ilgi gösterdiğini görüyoruz. 22 gün sonra yerel yöneticilerimizi belirleyeceğiz Siyasete kadın elinin değmesini daima desteklemiş bir kardeşinizim. Kadın adayların seçimlere yoğun ilgi gösterdiğini görüyoruz.  Tüm kadın adayları destekliyor şimdiden başarılar diliyorum.

Buradan tüm kadın adaylarımızı selamlıyorum ve başarılar diliyorum. 8 Mart'ı aracı kılarak devletimizin kadınlara yönelik politikalarını gözden geçiriyor, eksikliği gideriyoruz. Destek mekanizmalarıyla yenilikçi uygulamalarla kadının sosyal statüsünü güçlendirmeye daima gayret ettik. Türkiye Yüzyılı'nın hazırlıklarını güçlü kadın, güçlü aile, güçlü Türkiye ekseninde yürütüyoruz.

"Güçlü aile, geleceğimizin de garantisidir"

Aile ile kadını ayıran, kadını ailenin karşısına yerleştiren, kadın ve aile arasında duvarlar ören her türlü yaklaşımı reddediyoruz. Güçlü aile, sadece millet ve devlet olarak bekamızın değil, aynı zamanda geleceğimizin de garantisidir.

İnsanlığın geri kalanına süreli hak, hukuk dersi verenlerin İsrail'in soykırım politikaları karşısında harekete geçtiğini gördünüz mü?

Kendi mahallelerindeki kadına yönelik tacizleri, şiddeti, ayrımcılığı, haksız uygulamaları asla gündeme getirmezler.

“Kadınlar lehine pozitif ayrımcılık yapılmasını anayasa kuralı haline getirdik”

Başörtüsüne özgürlük başta olmak üzere kadınlar lehine pozitif ayrımcılık yapılmasını anayasa kuralı haline getirdik. Her kim kadın hakları konusunda eski Türkiye'den övgüyle bahsediyorsa sizlerin mücadelesine kara çalıyordur. 28 Şubat'ın karanlığından çıkmak çilesiz olmadı. Kadınlar konusunda aleyhimizde yürütülen onca propagandaya rağmen siyasi hayatımızın hiçbir safhasında kimsenin hayat tarzına karışmadık."

Kaynak: Haber Merkezi