Engelli Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Abdurrahman Kurtaslan, 10-16 Mayıs arasında, Birleşmiş Milletler'e üye 156 ülkede aynı tarihlerde kutlanan Engelliler Haftası dolayısıyla Elips Haber’e açıklamalarda bulundu. Engellilerin sorunlarından bahseden Kurtaslan, engelli bireylerin topluma entegrasyonu açısından önerilerde de bulundu.
Engelli bireylerin en büyük sorununun, toplum tarafından ‘anlaşılmamak’ olduğunu belirten Kurtaslan, “Engelli bireylerin kendilerini eşit, normal bir birey olarak hissedebilecekleri, sosyal yaşamda, iş yaşamında, istihdamda, toplumda kendilerini güvende hissedecekleri yaşam alanı oluşturmaya dönük uygulamalar geliştirilmeli” dedi.
“Engelli istihdamı kısa sürüyor”
İşe alımlarda engelli istihdamının kısa sürdüğünü aktaran Kurtaslan, toplumun engelli bireylerle iletişim konusunda eksikliğine dikkat çekti. Kurtaslan, “Engelli bireylerin istihdam süreçleri çok kısa sürüyor. İşverenler, engelli bireyle iletişim konusunda yeterli değil. Bu sebeple ya engelli birey kendisi dayanamayıp işi bırakıyor, ya da patron çıkarıyor” ifadelerini kullandı.
“İşverene engelli ile iletişim konusunda eğitim verilmeli”
Bu sorunun çözümüne yönelik açıklama yapan Kurtaslan, “Biz bir iş yerine giderek işveren ve personele eğitim verdiğimizde bu sorunun çözüldüğünü gözlemledik. Toplumda özellikle engelli istihdamına dönük yükümlülükleri olan, elli ya da daha fazla personel çalıştıran, kamu ya da özel sektör işverenlerine ve personellerine engelliyle iletişim eğitimi verilebilir” diye konuştu.
Kurtaslan, devlet gücüyle verilmesi gerektiğini vurguladığı bu eğitimin, engelli bireylerin verimli çalışması, kendini sosyal yaşamda daha rahat hissetmesi gibi amaçları kapsamasının öneminin altını çizdi.
“Entegrasyonda küçük yaş grupları önemli”
Entegrasyon açısından küçük yaş gruplarının önemli olduğunu kaydeden Kurtaslan, “Aslında engelli bireylerin çözülemeyecek sorunu yok. Sadece toplumda daha rahat hissedecekleri uygulamalara önem verilmeli” diye ekledi.
Engelliler Haftası için yaptıkları bir çalışmadan bahseden Kurtaslan, “Bin tane yarısı görme engelli, yarısı sağlıklı ilkokul ve ortaokul öğrencisiyle Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi kampüs alanında etkinlik yapacağız. Gören çocukların gözleri kapatılacak. Böylece duygudaşlığı artıracağız” şeklinde konuştu.
Buna benzer faaliyetlerle entegrasyon çalışmaları yapılabileceğini söyleyen Kurtaslan, “Engelli bireylerle toplumun geri kalan üyeleri arasında yakınlaşma sağlanmalı. Bu yakınlaşma, ‘Engelliler de insandır’ gibi ifadelerle yapılmak yerine, faaliyetlerle; yaşayarak sağlanmalı” dedi.
“Toplumun yüzde yetmişi engelli bireylerle komşu olmuyor”
Her ülkede engellilere karşı mesafeli bir duruş olduğunu dile getiren Kurtaslan, “Eğitim ve gelişmişlik düzeyine göre bu ön yargı azalıyor ya da artıyor. Türkiye’de bu ön yargı fazla” diye ekledi. Sabancı Vakfı’nın anketine göre toplumun yüzde yetmişinin engelli bireylerle komşu olmadığı bilgisini veren Kurtaslan, “Toplum, sağlıklı bireylerin başarılarını konuşuyor, yapamadıkları şeyleri konuşmuyor. Engelli bireylerin ise direkt yapamadıkları konuşuluyor. Engelli bireylere karşı fark etmeden eksik ve taraflı bir değerlendirme yapılıyor” dedi.
