Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) Toplantı Özeti'nde, belirtilerek, "Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları iyileşme eğilimi sergilemekle birlikte, dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam etmektedir." ifadesine yer verildi.

TCMB Para Politikası Kurulu'nun 6 Mart'taki toplantısına ilişkin özet yayımlandı.

Tüketici fiyatlarının şubat ayında yüzde 2,27 oranında yükseldiği ve yıllık enflasyonun 3,07 puan gerileyerek yüzde 39,05 olduğu anımsatılan özette, B ve C endekslerinin yıllık enflasyonunun sırasıyla 2,61 ve 2,44 puan azalarak yüzde 39,47 ve yüzde 40,21 olduğu belirtildi.

Yıllık enflasyona katkıların tüm ana gruplarda gerilediği vurgulanan özette, mevsimsel etkilerden arındırıldığında, aylık tüketici enflasyonunun gerilediğine ve ana harcama gruplarının tamamında yavaşlama kaydedildiğine işaret edildi.

Özette, şubat ayında temel mal enflasyonunun görece düşük seyrini korurken, hizmet enflasyonunun ocak ayına özgü artışın ardından yavaşladığı bildirildi.

Temel mal fiyatları şubat ayında azalırken bu gelişmede giyim ve ayakkabı grubunun ön plana çıktığı belirtilen özette, dayanıklı tüketim malları ve diğer temel mallarda ise fiyatların ılımlı bir seyir izlediği aktarıldı.

Özette, hizmet grubu başta olmak üzere diğer ana grupların aylık fiyat artışlarının ocak ayına kıyasla yavaşladığı ifade edildi.

Hizmet enflasyonunda, ocak ayına özgü zamana bağlı fiyat artışlarının büyük ölçüde gerçekleşmiş olması ve Sağlık Uygulamaları Tebliği (SUT) kapsamında yapılan değişikliklerin etkisinin öne çıktığı kaydedilen özette, SUT düzenlemesinin aylık tüketici enflasyonu üzerindeki etkisinin ocak ayında 0,56 puan yukarı yönlü, şubat ayında ise 0,29 puan aşağı yönlü olduğu vurgulandı.

Özette, şu bilgilere yer verildi:

"Toplamda muayene katılım payı düzenlemesinin yıllık tüketici enflasyonuna etkisi 0,34 puan olarak gerçekleşmiştir. Gıda fiyatları şubat ayında işlenmiş gıda öncülüğünde yüzde 3’ün üzerinde bir artış göstermiştir. Alt kalemler bazında bakıldığında, işlenmemiş gıda grubunda sebze fiyatlarındaki düşüş öne çıkmıştır. Bu dönemde ramazan ayına özgü unsurların da etkisiyle kırmızı et fiyatları güçlenmiştir. İşlenmiş gıda aylık enflasyonu şubat ayında yüzde 4,70 ile yüksek seviyede gerçekleşmiştir. Bu gelişmede ekmek, süt ve süt ürünleri ile işlenmiş et ürünlerinin etkisi belirgin olmakla birlikte artışların genele yayıldığı takip edilmiştir. Enerji fiyatları şubat ayında yüzde 3,58 oranında artmış, bu gelişmede Son Kaynak Tedarik Tarifesi’ne (SKTT) geçiş kaynaklı elektrik fiyatlarında gerçekleşen artış (yüzde 10,70) ön plana çıkmıştır."

Enflasyonun ana eğilimi ocak ayındaki artış sonrasında şubat ayında geriledi

Enflasyonun ana eğiliminin ocak ayındaki artış sonrasında şubat ayında gerilediği aktarılan özette, mevsimsellikten arındırılmış verilerle, B ve C göstergelerinde aylık artışların bir önceki aya kıyasla yavaşladığı belirtildi.

Özette, bu dönemde fiyat artışlarının işlenmiş gıdada sınırlı olmak üzere, B endeksini oluşturan grupların tümünde zayıfladığı kaydedilerek, şu ifadelere yer verildi:

Bakanlık'tan 'kesme altın' düzenlemesi Bakanlık'tan 'kesme altın' düzenlemesi

"Dağılım ve model bazlı ana eğilim göstergeleri de şubat ayında enflasyonun ana eğiliminde düşüşe işaret etmiş, başta Medyan ve SATRIM olmak üzere dağılım bazlı göstergeler daha düşük değerler almıştır. Şubat ayı itibarıyla son üç aylık dönemde mevsim etkilerinden arındırılmış ortalama fiyat artışının, ocak ayındaki gelişmelerin etkisiyle, gerek hizmet (yüzde 4,10) gerekse kira hariç hizmetlerde (yüzde 3,72) yatay seyrettiği izlenmiştir. Öte yandan bu oran temel mallarda bir önceki aya kıyasla gerileyerek yüzde 1,59 düzeyine gelmiştir."

Hizmet sektöründe hakim olan fiyatlama davranışının önemli bir atalete ve şokların enflasyon üzerindeki etkilerinin uzun bir zamana yayılmasına neden olduğu belirtilen özette, şu ifadeler kullanıldı:

"Bu görünümle, hizmet enflasyonu mallara göre yüksek seyrini sürdürmektedir. 2024 yılının son çeyreğinde yavaşlama eğilimi gösteren hizmet enflasyonu, zamana bağlı fiyatlama yapan kalemlerin oluşturduğu etkiler ve SUT düzenlemesi kaynaklı olarak ocak ayında yükselmiştir. Şubat ayında ise bu etkilerin büyük ölçüde geride kalması ve yeni SUT düzenlemesiyle birlikte grup aylık artışı önemli bir gerileme kaydederek yüzde 3,61 seviyesinde gerçekleşmiştir. Aylık bazda kira enflasyonu, sözleşme yenileme oranındaki mevsimsel düşüşün yanı sıra sözleşmelerdeki artış oranının yavaşlamasıyla yüzde 5,24’e gerilemekle birlikte yüksek seyretmiştir. Kira dışındaki hizmetlerde de aylık enflasyon düşerek yüzde 3,16 düzeyinde gerçekleşmiştir. Bu dönemde mevsimsel etkilerden arındırıldığında ulaştırma ve haberleşme hizmetleri aylık enflasyonunun bir önceki aya kıyasla yükseldiği, diğer hizmetlerde daha belirgin olmak üzere, geriye kalan alt gruplarda yavaşladığı görülmüştür. Diğer hizmetler enflasyonundaki yavaşlamada SUT düzenlemesinin etkisi belirleyici olurken, eğitim hizmetlerinde özel okul ücretlerine bağlı yüksek artış eğilimi sürmüştür."

"Üretici enflasyonunda son dönemde gözlemlenen görece düşük seyir, tüketici tarafında mal fiyatlarını olumlu yönde etkilemektedir"

Özette, şubat ayında Perakende Ödeme Sistemi (PÖS) mikro verileri incelendiğinde sözleşme yenileme oranının mevsimsel etkilerle düşüş kaydettiği, yeni ve yenilenen sözleşmelerdeki kira artış oranının da gerileme eğiliminde olduğunun gözlendiği belirtilerek, şunlar kaydedildi:

"Gerek PÖS mikro verilerinden elde edilen yeni ve yenilenen sözleşmelerde oluşan gerekse konut değerleme raporları üzerinden takip edilen kira artış oranlarının TÜFE’deki mevcut yıllık kira enflasyonunun altında değerler aldığı ve gerileme eğilimini sürdürdüğü izlenmektedir. Yurt içi üretici fiyatları şubat ayında yüzde 2,12 oranında artmış, yıllık enflasyon 1,99 puan düşerek yüzde 25,21 ile gerileme eğilimini sürdürmüştür. Böylelikle, üretici enflasyonunda 2021 yılından bu yana kaydedilen en düşük seviyelere ulaşılmıştır. Şubat ayında ana sanayi grupları itibarıyla, enerji grubu manşet üretici enflasyonunu sınırlayan grup olurken, diğer ana gruplarda temelde personel maliyetlerindeki ve Türk lirasındaki gelişmelerin yansımasıyla aylık yüzde 2’nin üzerinde fiyat artışları kaydedilmiştir. Üretici enflasyonunda son dönemde gözlemlenen görece düşük seyir, tüketici tarafında mal fiyatlarını olumlu yönde etkilemektedir."

PPK Toplantı Özetinde, şubat ayında uluslararası emtia fiyatlarının yatay bir seyir izlediği aktarıldı.

Alt gruplar bazında bakıldığında, enerji dışı emtia fiyatlarında gerçekleşen artışın enerji fiyatlarındaki Brent petrol gelişmeleri kaynaklı gerilemeyle dengelendiğinin görüldüğü vurgulanan özette, tarımsal emtia fiyatlarında son 6 aydır süregelen artışların dikkati çektiği belirtildi.

Özette, şu ifadelere yer verildi:

"Öte yandan, kapsamı daha geniş olan FAO gıda fiyatları endeksinde eylül ayı itibarıyla aylık bazda gözlenen artışlar, yağ ve şeker alt grupları öncülüğünde aralık ve ocak ayında yerini düşüşe bırakmıştır. Ocak ayında ortalama 79,2 ABD doları seviyesinde olan Brent ham petrol fiyatları şubat ayında ortalama 75,2 dolar seviyesine gerilemiştir. Son dönemde oynak bir seyir izleyen petrol fiyatlarında aşağı yönlü daha belirgin olmak üzere her iki yönlü risklerin mevcut olduğu değerlendirilmektedir. Küresel Arz Zinciri Baskı Endeksi ocak ayında tarihsel ortalamasının bir miktar altında gerçekleşmiştir. Küresel ve Çin’e yönelik konteyner endeksleri şubat ayında gerilerken, kuru yük taşımacılık fiyat endeksleri birbirinden farklılaşan bir görünüm sergilemiştir. Döviz kuru sepeti, avro kurunda daha belirgin olmak üzere, şubat ayında yükselmiştir. Şubat ayında mevsimsel etkilerden arındırılmış imalat sanayi PMI verileri hem girdi fiyatlarında hem de ürün fiyatlarında artışa işaret etmiştir."

"Maliye politikasının artan eşgüdümü de dezenflasyon sürecine önemli katkı sağlayacaktır"

Şubat ayı Piyasa Katılımcıları Anketi sonuçlarına göre 2025 yıl sonu enflasyon beklentisi 1,3 puan yükselerek yüzde 28,3 seviyesine ulaştığı vurgulanan özette, şu değerlendirmeler yapıldı:

"2026 yıl sonu enflasyon beklentisi 0,4 puanlık bir güncelleme ile yüzde 19,1 düzeyinde gerçekleşmiş, diğer vadelerdeki beklentiler gerilemiştir. Gelecek on iki ay ve yirmi dört ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentileri sırasıyla 0,1 puan ve 0,5 puan aşağı güncelleme ile yüzde 25,3 ve yüzde 17,3 seviyesinde gerçekleşmiştir. 5 yıl sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi yatay seyrederek yüzde 11,0 düzeyinde ölçülmüştür. Reel sektör beklentilerine bakıldığında ocak ayında yüzde 43,8 olarak ölçülen firmaların on iki ay sonrasına ilişkin yıllık enflasyon beklentisi, şubat ayında 1,9 puan azalarak yüzde 41,9 seviyesine gerilemiştir. Aynı dönemde hane halkının on iki ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentileri ise 0,4 puan yükselerek yüzde 59,2 seviyesinde gözlenmiştir. Mart ayı Piyasa Katılımcıları Anketi PPK kararından sonra yayımlanmıştır. Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları iyileşme eğilimi sergilemekle birlikte, dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam etmektedir."

Özette, Para Politikası Kurulu Kurulunun politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 45’ten yüzde 42,5’e indirilmesine karar verdiği anımsatıldı.

Para politikasındaki kararlı duruşun yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile dezenflasyon sürecini güçlendirdiği aktarılan özette, şunlar kaydedildi:

"Maliye politikasının artan eşgüdümü de bu sürece önemli katkı sağlayacaktır. Enflasyonda kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Bu doğrultuda, politika faizi; enflasyon gerçekleşmeleri, ana eğilimi ve beklentileri göz önünde bulundurularak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirlenecektir. Kurul politika faizine ilişkin atılacak adımları enflasyon görünümü odaklı, ihtiyatlı ve toplantı bazlı bir yaklaşımla belirleyecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır. Son dönem kredi büyümesi gelişmeleri göz önünde bulundurularak, makro finansal istikrarı korumak ve sıkı parasal duruşu desteklemek amacıyla ek adımlar atılmıştır. Kredi ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizması ilave makroihtiyati adımlarla desteklenecektir. Likidite koşulları yakından izlenmeye ve sterilizasyon araçları etkili şekilde kullanılmaya devam edilecektir."

Özette, Kurulun politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyeceği vurgulandı.

Bu doğrultuda, tüm para politikası araçları kararlılıkla kullanılacağı belirtilen özette, Kurulun kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacağı aktarıldı.

Kaynak: AA