Suriye’de Beşşar Esad yönetimin sona ermesi ve 61 yıllık Baas rejiminin çökmesiyle Suriyeli mültecilerin ülkelerine dönüşü başladı. Suriyeli mültecilerin güvenli şekilde ülkelerine dönüşü Türkiye’nin öncelikleri arasında yer alıyor.  Öte yandan Suriyelilerin ülkelerine dönüşlerdeki yoğunluğu azaltmak için Hatay'da 11 senedir kapalı olan Türkiye-Suriye sınırındaki Yayladağı Hudut Kapısı yeniden açıldı.

Emekli Büyükelçi Ümit Yardım, Suriye’de Beşşar Esad yönetiminin sona ermesi ve 61 yıllık Baas rejiminin çökmesine yönelik konuştu. Dışişleri Bakanlığı’nda uzun yıllar boyunca görev yapan Ümit Yardım, Elips Haber’e yaptığı değerlendirmede, 7 Ekim ve Şam’ın düşüşünde iki tane mihenk taşı olduğuna dikkat çekti.

Emekli Büyükelçi Yardım, 7 Ekim’i iyi görmek gerektiğini belirterek, “Orta Doğu’yu dizyan etmeye çalışan güçlerin kafalarında ‘İsrail Merkezli bir Orta Doğu kurma’ planı vardı” açıklamasında bulundu.

“7 Ekim’in kaybedenlerinden bir tanesi İran’dır”

Şam’ın 12 günde ele geçirilmesinin nedenlerine değinen Yardım, “Bir numaralı neden Suriye’nin 11 yıldır hali. İç savaş, bölünmüş yapı, dünya savaşı gibi. Rusya, Amerika, İsrail ve İran orada. Dünya savaşını bunlardan başka ne tarif edebilir ki. Orta Doğu adeta mikro dünya savaşını yaşıyor.

İkinci neden ise İsrail’in, Amerikan’ın İran’a yönelik yaklaşımları. Mutlaka kapışacaklar bunun için de Suriye’nin devreden çıkması lazım. Diğer Arap ülkelerinin İran’a büyük antipatileri var. Onlar da bakmayalım böyle mesajlar yayınlıyorlar ama gönülleri Esad’ın bir an önce devreden çıkmasıyla ilgili.

İktisatçı Emek: Suriyelilerin dönüşü gıda enflasyonunu olumlu etkiler İktisatçı Emek: Suriyelilerin dönüşü gıda enflasyonunu olumlu etkiler

İran ve Rusya gerçekten çok yoruldular sahada, yıprandılar. Rusya bakımından Ukrayna savaşı önemli. 7 Ekim’in kaybedenlerinden bir tanesi İran’dır.” diye konuştu.

“Farklı senaryoya kendimizi hazırlamamız gerekiyor”

Herkesin dileğinin istikrarlı bir Suriye olduğunu söyleyen Yardım, şöyle devam etti:

“Ancak bizim farklı senaryoya kendimizi hazırlamamız gerekiyor.  Çünkü devlet yönetimi, ülke yönetimi ve güvenlik konusu ciddi bir konudur. Önümüzdeki dönemde zafer sarhoşluğunun, sadece Şam’ın ele geçirilmiş olmasının verdiği rahatlığın zaman içinde daha ciddi şekilde analiz edileceğini düşünüyorum. Eğer o noktaya hızlı bir şekilde gelirsek doğru bir iş yapmış oluruz. Çünkü ona göre tedbirlerimizi almaya başlarız.

“Suriye’de kaos dönemi de başlayabilir”

Başka yerlerde olduğu gibi Libya, Lübnan, Afganistan’da yaşanan senaryoların burada yaşanma ihtimali var. Umarım böyle bir şey yaşanmaz. Herkes sorumluluğunu bilir. Bölgede o kadar çok aktör var ki herkes Suriye’nin refahını istemiyor ki. İsrail aradan sıyırılmaya çalışıyor. Golan’da, Şam’da bombalama yaptığı iddiaları var. Birinci senaryo hepimizin dileği olan, olması gereken yumuşak bir geçiş döneminden sonra Suriye’nin toparlanmaya başlamasıdır. Fakat ikinci senaryo ise Suriye’de kaos dönemi de başlayabilir. O süreç içerisinde bölgeler oluşabilir.

“Türkiye yeni mülteci akımları ile yüz yüze kalabilir”

Üçüncüsü de böyle bir tablo içinde tabii yeni mülteci, sığınmacı akımları ile Türkiye’ye yüz yüze gelebilir. Çünkü özellikle HTŞ yapısı ideolojik yapı olduğu için belirli bir noktadan sonra özellikle batı dünyası ile ilişkileri bugünkü gibi yumuşak şekilde olmaya bilir.

Her ne kadar dileğimiz Türkiye’deki sığınmacıların ülkelerine geri dönmesi ise de böyle kötü senaryo halinde Türkiye’ye yeni sıkıntılarla yüz yüze kalabilecektir. Masa kurulduğunda Türkiye güçlü aktör olarak mı oturacak oraya? İran’ı bilemem ama Rusya ve Amerika o masada olacak. Türkiye ne kadar ağırlığını hissettirecek? Hem kendi güvenliği için hem de oradaki Türkmenler için.   Birinci senaryo Suriye’nin toparlanması Kaos başlayabilir. Yeni mülteci akımları ile yüz yüze kalabilir.

“Suriyelilerin en fazla yüzde 35’i ülkelerine geri döner”

Suriye’de istikrar sağlanırsa, yeni gerginlikler olmazsa o zaman Türkiye’deki Suriyeli nüfusunun yüzde 35’inden fazlasının dönme eğiliminde olacağını düşünmüyorum.  Bu nüfusun önemli bölümü Türkiye’de de kalmak istemiyorlar batıya gitmek istiyorlar.” 

“Rusya için Esad yeri geldiğinde oynayabileceği bir karttır”

Esad’ın Moskova’ya sığındığını hatırlatan Ümit Yardım, “Rusya, Esad ile olan ilişkilerini kesmedi. Rusya gibi aktörler her zaman farklı stratejiler gerçekleştirir. İnanıyorum ki Rusya’nın kafasında şöyle bir formül var; günün birince şartlar öyle gelişebilir ki Esad bile bir aktör olarak tekrar etrafta dolaşmaya başlayabilir. Yani yeri geldiğinde oynayabileceği bir karttır Rusya için Esad. O şartlar hiç oluşmazsa orada yaşar gider. Esad Rusya için cebinde saklayacağı bir karttır. Günü geldiğinde oynayabileceğini göreceğiz” dedi.

Muhabir: Selim Ercan