Elon Musk, sahibi olduğu sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, "Almanya'yı sadece AfD kurtarabilir" ifadelerini kullandı.
Scholz, bir basın toplantısında Musk'ın sözlerine ilişkin olarak, fikir özgürlüğünün "multimilyarderler için de geçerli olduğunu" belirtti ve "Bu, doğru olmayan ve iyi siyasi tavsiyeler içermeyen şeyler söyleyebileceğiniz anlamına da geliyor" dedi.
Gelecek ABD Başkanı Donald Trump'ın yönetimine katılmaya hazırlanan Musk, daha önce Avrupa'daki diğer aşırı sağcı ve göçmen karşıtı partilere de desteğini ifade etmişti.
Geçen ay Musk, İtalya'da hükümetin düzensiz göçü önlemeye yönelik tedbirlerinin yasallığını sorgulayan İtalyan yargıçların görevden alınması çağrısında bulunmuştu.
"Elon Musk’ın seçimlerimize müdahale etmesi rahatsız edici"
Scholz'un kasım ayında görevden alarak koalisyon hükümetinin çöküşüne yol açtığı Hür Demokrat Parti'den eski Maliye Bakanı Christian Lindner, Musk'a "uzaktan hükümlere varmak için acele etmeme" çağrısında bulundu. Lindner, "Göç kontrolü Almanya için hayati önem taşıyor, ancak AfD özgürlüğe ve iş dünyasına karşı duran aşırı sağcı bir parti" dedi.
Bir grup Alman milletvekili de Musk'ın yorumuna tepki gösterdi. Merkez sağcı Hristiyan Demokrat Birliği'nin Avrupa Parlamentosu üyesi Dennis Radtke, Handelsblatt gazetesine verdiği demeçte, "Gelecek ABD hükümetinin önemli bir figürünün Almanya seçimlerine müdahale etmesi tehditkar, rahatsız edici ve kabul edilemez" dedi. Radtke, Musk'ı "Batı dünyasının demokrasisi için bir tehdit" olarak nitelendirdi.
Scholz'un merkez sol Sosyal Demokrat Partisi'nden bir milletvekili olan Alex Schaefer, Musk'ın paylaşımının kabul edilemez olduğunu belirtti. Tagesspiegel gazetesine konuşan Schaefer, "Amerikalılara çok yakınız ama şimdi dostumuza karşı cesur olmak gerekiyor. Seçim kampanyamıza müdahale edilmesine karşıyız" dedi.
Göçmen karşıtı tutumuyla bilinen AfD, Avrupa Parlamentosu seçimlerinde ve yerel seçimlerde önemli bir destek kazanmıştı. AfD'nin bazı üyeleri, Nazi dönemine ilişkin tarihsel revizyonizmi öneren tartışmalı açıklamalar yapmış ve Almanya'nın Holokost'taki sorumluluğunu küçümsemekle suçlanmıştı.