elazigfirat.com’dan Kübra Türkan’ın özel haberine göre, Elazığ 3 yılda 3 büyük depremle ağır hasar aldı. Her ne kadar bu yaraların sarılması adına topyekûn bir mücadeleye girişilmiş olsa da hâlâ tam manası ile yaralarımızın sarılması mümkün olmadı. Elazığ son yıllarda şantiye alanına döndü. Bir yanda yıkımlar bir yandan yapıların inşatları… Her ne kadar kent genelinde bu manzaraya aşina olsak da tam hasat zamanı şimdi de köylerde yıkım işleri başladı. Haliyle köylüler kara kara düşünüyor.
Köylüler; “Taşınacak bir yer bulamamışken tam da hasat zamanı; tarladaki ürünümüzle mi uğraşalım? Yoksa hem kendimize hem de hayvanlarımıza barınacak yer ayarlayıp oraya mı taşınalım?” demekte. Köylülerin bu haklı serzenişine kayıtsız kalmayan HÜDA PAR Elazığ İl Başkanı Yasin Kavaklı da çaresiz kalan köylülerin eşyalarını kümese benzer alanlara taşıdığını ve hububat ürünlerini de kuşlara, karıncalara yem olarak bıraktığını ifade etti. Ayrıca Başkan Kavaklı, Elazığ’ın kırmızıçizgilerinin konuşularak; vatandaşın sorunlarının giderilmesi gerektiğinin de notunu düştü.
Elazığ son yıllarda bir şantiye alanından farksız. Haliyle bu durum kentin; demografik, sosyal, kültürel, ekonomik ve daha birçok açıdan birden etkiliyor. Şehrin yeniden inşası kolay olmayacak. Elbette şehrimizin sağlıklı yapı stokuna kavuşturulması adına biraz daha sabırlı olacağız. Lakin son günlerde Elazığ ve bazı ilçe merkezlerinde görmeye alışkın olduğumuz bu inşa çalışmalarının tam da hasat zamanı köylere uğraması köylülerin bir hayli canını sıktı.
Köylüler: Kırsalda nasıl barınacak yer bulacağız?
Yıkımların zamanlamasının son derece yanlış olduğunu vurgulayan bazı köylüler; “Elbette bizler de güvenli yapılarda yaşamak istiyoruz ama tebligat gönderip, ivedilikle evlerinizi boşaltın denilmesinin takvimi son derece zamansız oldu. Elazığ kendi depremzedelerinin dışında çevre illerden gelen depremzedelere ev sahipliği yaptığı için kent merkezinde kiralık ev bulmak bile ciddi bir sorunken kırsal alanda bizler kendimize nasıl barınacak yer bulacağız? Üstelik konteyner kentler bizler için çözüm de sağlamaz! Çünkü bizler gerek tarım ürünlerimizi saklayacak alanlara ihtiyaç duyuyoruz gerekse de hayvanlarımızı da barındıracak alanlar bulmak zorundayız” diyerek barınma alanı bulmalarının zor olduğuna dikkat çekti.
Köylüler: Kazanç kapımız olan tarım ve hayvancılığı nasıl sürdüreceğiz?
Serzenişlerine devam eden köylüler; “Kendi başımızı sokacak yer bulsak bile kazanç kapımız olan tarım ve hayvancılığı nasıl sürdüreceğiz? Bize tebligat gönderilmeden önce yetkili ve ilgililerin bunu düşünmesi gerekmiyor muydu?” diyerek yetkililerin sorunlarına kayıtsız kalmaması gerektiğini vurguladı.
Başkan Kavaklı: Köylerde yaşayan vatandaşların durumu çok daha sıkıntılı!
Fırat gazetesi olarak bizler de köylülerin sesi olduk ve köylülerin haklı istekleri olduğuna değinen HÜDA PAR Elazığ İl Başkanı Yasin Kavaklı’nın da açıklamalarına yer verdik. İşte Başkan Kavaklı’nın da kırsalda yaşanan son sorunlarla ilgili görüşlerinin detayları… HÜDA PAR Elazığ İl Başkanı Yasin Kavaklı; “Geçtiğimiz günlerde ilçelerdeki yıkımlar yapılacak yapılmasına ama vatandaşlar kiralık ev bulamazken resmen sokağa atılırcasına bu uygulamanın olması yanlışlığı üzerinde durmuştuk. Köylerde yaşayan vatandaşın durumu çok daha sıkıntılı” dedi.
Başkan Kavaklı: Bazı köylüler; eşyalarını affedersiniz kümes gibi yerlere taşıdı
“Köy evlerinin yapım ve teslim aşaması bir hayli uzadı” diyen Başkan Kavaklı; “Hatta bazı köylerimizde; 24 Ocak 2020 Elazığ Depremi’nde yapılması planlanan evlerin yapımına henüz bu yıl başlandı. Hak sahiplerinin talepleri evlerinin yerinde yapılmasıydı. Bu da süreci uzatmış olabilir ancak şu an gelinen noktayı önceden yapabilirdik. Köylülerden size yansıyan serzenişleri bizlere de yansıyor. Köylerde şu an hasat dönemi. Benim de Bozçanak Köyü’nde yakınlarım var. Onlara da tebligatlar gitmiş ve evlerini boşaltmaları istenmiş. Vatandaş evindeki eşyayı dışarı çıkarıp, baraka denilebilecek affedersiniz kümes konumundaki yerlere taşınmak zorunda kaldı” dedi.
Başkan Kavaklı: Bazı köylüler, hububatını kuşlara ve karıncalara yem etmiş
Köylülerin evleri ile ilgili birtakım belirsizlikler olduğuna da değinen Başkan Kavaklı; “Sadece bu da değil, köylülerin evleri yıkılacak yıkılmasına da evleri yerinde mi yapılacak? Yoksa başka yerde mi evleri yapılacak? Bu evler ne zaman yapılacak? Bunlar bilinmezliğini koruyor. Bunlar sır ve muamma” dedi. Köylülerin geçimlerini tarım ve hayvancılıkla sağladığına da değinen Başkan Kavaklı; “Şu anda köylerde hasat zamanı; köylülerin hububatını koyacak yeri yok! Ayrıca Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO)’nin durumu da ortada. Her ne kadar bu çözüme kavuşturulacak olsa da geçtiğimiz aylarda TMO’ya ürününü satmak isteyen üretici burada çözümün sağlanmasını bekledi ve tüccarla anlaşmaya gitmedi. Ürününü evinin kapısının önüne döktü ve beklemeye başladı. Bir çiftçimize; ürününüzün üzerini neden örtmediniz? Sorusunu yönelttim. Üretici; “Şu anda bunu buraya bıraktım. Bunlar karıncalara ve kuşlara hiç değilse yem olsun. Ofis alana kadar benim bunu istifleyebilecek bir alanım yok” dedi.
Başkan Kavaklı: Önümüz kış, yetkililerin; evlerin hangi tarihte teslim edileceğini belirtmesi lazım!
Önümüzün kış olduğunu ve barınmanın vatandaşın temel ihtiyacı olduğuna da değinen Başkan Kavaklı; “Deprem konutlarının bir an evvel bitilmesi ve vatandaşa güven ortamının sağlanması gerekiyor. Önümüz kış; keşke ilgili ve yetkiler çıkararak; “Şu tarihte vatandaşın konutunu teslim edeceğiz” diyebilse. Buna göre vatandaş bir takım tedbirlerde alabilir. İşte bu belirsizlik sıkıntıları katmerlendiriyor” ifadelerini kullandı.
Başkan Kavaklı: Bir araya gelerek; şehrin kırmızı çizgilerini konuşmalıyız!
Elazığ’ın bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğinin de notunu düşen Başkan Kavaklı; “Elazığ’ın şehir merkezi, ilçeleri, beldeleri, köyleri hepsi bir bütün olarak ele alınmalı. Gencimiz, yaşlımız, kadınlarımız, çalışanlarımız yani bütün kitleleri düşünerek hareket etmeli. Elazığ’ın genelini eğitimden sağlığa, turizmden, tarım ve hayvancılığa dair bütün alanları topyekûn düşünmeliyiz. Yani şehrin bir tarafını onarılarken diğer tarafına zarar verilmiş olabiliyor. Muzdarip olan bir kitle olabiliyor. Bunun yanlışlığına defalarca dikkat çekmiş olsak da böylesi bütüncül düşünülen bir ortamı henüz sağlamış değiliz. Burada yetkililere büyük iş düşüyor. Siyasi partiler de üzerine düşeni yapmalı. Biz HÜDA PAR olarak sadece Cumhur İttifakını oluşturan siyasi partiler ile değil, Millet İttifakını oluşturan siyasi partilerle de bir arada olmalıyız. Elazığ için gücümüzü birleştirmek sonuç verecekse gücümüzü birleştirmeliyiz. Aynı masa etrafında konuşalım, kırmızıçizgilerimizi bir kenara bırakarak; Elazığ’ın kırmızıçizgilerini konuşalım ve Elazığ’ı kalkındırmak için herkes elini taşın altına koysun” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.
Şartları taşıyan köy sakinlerine konteyner ve çadır desteği sağlanması; köylüye çare olur mu?
Elazığ Valiliği her ne kadar köylerde evlerin boşaltacak hak sahipleri, konteyner talep ederse onlara konteyner verecek olsa da bu konteynerler köylülerin elini ne denli rahatlatacak onu da zaman gösterecek. Geçtiğimiz günlerde Elazığ Valiliği sosyal medya hesaplarına; “6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremler neticesinde ilimiz kırsal kesimlerinde ağır hasar alan yapıların yıkımları devam etmektedir. Ağır hasarlı konutları yıkılan vatandaşlarımıza şartları taşımaları halinde; (sürekli ikametinin deprem öncesinde hasarlı konutta olması ve kira yardımına başvurulmaması) ilçelerde kaymakamlıklar, merkez köy ve beldelerde ise AFAD müdürlüğünce talepleri doğrultusunda konteyner/çadır verilmektedir” bilgileri yer aldı.