Yolsuzluk Soruşturması Nasıl Başladı? Hangi Tespitler Yapıldı?
Kamuoyuna Ekrem İmamoğlu Suç Örgütü Yolsuzluk Soruşturması olarak yansıyan 2024/228233 sayılı soruşturma 18 Ekim 2024 tarihinde açılmıştır.
Bunun dışında ikinci bir yolsuzluk soruşturması da 2021 tarihli İçişleri Bakanlığı tevdi raporuna dayalı olarak sürdürülmektedir.
2024/228233 sayılı ilk soruşturma, CHP İstanbul İl Başkanlığının satın alınma sürecine ilişkin evvelce yürütülmüş soruşturma kapsamında alınan tanık beyanlara dayanmaktadır.
Bu soruşturma kapsamında, evvelce ifadeleri alınan Uğur Güngör ve Hasan Hüseyin Şenyurt'un beyanları üzerine gidilerek ve ek ifadeler alınarak soruşturma derinleştirilmiştir.
Şu ana kadar 8 açık tanık ve 4 gizli tanıdığın ifadeleri doğrultusunda yürütülen soruşturma neticesinde Ekrem İmamoğlu’nun başında olduğu çıkar amaçlı bir organize suç örgütü yapısı tespit edilmiştir.
Bu örgütün ihaleye fesat karıştırmaktan rüşvet almaya, suçtan elde edilen geliri aklamaktan bu gelirleri örgütün amaçları doğrultusunda kullanmaya ve sebepsiz zenginleşmeye kadar birçok suça bulaştığı anlaşılmıştır.
Alınan ifadeler, yürütülen araştırmalar ve masak raporları doğrultusunda çıkar amaçlı bu suç örgütünün bizzat Ekrem İmamoğlu'nun talimatları ile koordineli bir şekilde hareket ettiği öğrenilmiştir.
Çıkar Amaçlı İmamoğlu Suç Örgütünün Yapısı ve İşleyişi
Yürütülen soruşturmada organize suç örgütünün 1- Suçtan Gelir elde ettiği, 2- Suç gelirini akladığı, 3- Suç geliri ile örgütün amaçları doğrultusunda faaliyet yürüttüğü, 4- başta İmamoğlu olmak üzere örgütü yöneticilerinin kişisel servet edindiği anlaşılmıştır.
Organize suç örgütünün, elde edilen suç gelirleri ile CHP örgütünü şekillendirmek, partinin belediye ve milletvekili adaylarını belirlemek ve kongreler marifetiyle parti yönetimini ele geçirmek ve bu doğrultuda kamuoyunu manipüle etmek şeklinde hareket ettiği görülmüştür.
Yürütülen soruşturmada organize suç örgütünün lideri olarak Ekrem İmamoğlu’nun birinci halkada 5 kişiyi doğrudan sevk ve idare ettiği, örgütün kasası olarak ise ilk halkayla bağlantılı olarak 4 kişiyi koordine ettiği tespit edilmiştir:
1- Medya A.Ş. Genel Müdürü Murat Ongun,
2- İBB Spor Genel Müdürü Fatih Keleş,
3- İBB İştirakler Başkanı Ertan Yıldız
4- İmamoğlu İnşaat ve SSB Gayrimenkul Genel Müdürü Tuncay Yılmaz,
5- Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık’ın bulunduğu
Örgütün gizli kasaları olarak faaliyet gösteren;
- Adem Soytekin ve Ali Nuhoğlu’nun Fatih Keleş’le birlikte hareket ettiği,
- Hüseyin Köksal ve Emrah Bağdatlı’nın ise Murat Ongun üzerinden hareket ettiği, her dört ismin de İmamoğlu’yla doğrudan irtibat halinde oldukları görülmüştür.
Bu dört ismin, örgüte yüklü miktarda maddi menfaat sağladıkları, hayatın olağan akışına aykırı şekilde hesaplarında yüklü nakit bulundurdukları, yüklü miktarlarda para transferleri yaptıkları, bankalardan nakit paralar çekerek bilinen-bilinmeyen cihetleri para aktardıkları tespit edilmiştir.
Yapılan teknik ve fiziksel takip, masak raporları ve çok sayıda tanık beyanları doğrultusunda bu şahısların;
1. Çıkar amaçlı bir suç örgütü teşkil ettikleri,
2. Adrese teslim usulsüz ihaleler organize ettikleri,
3. İhalelerden komisyonlar alarak çıkar amaçlı örgüte para aktardıkları,
4. Kağıt üstünde hiç gerçekleşmeyen ihaleler çıkar amaçlı örgüte para aktardıkları,
5. İBB’den ihale almış firmaların hak edişlerinin ödenmesi karşılığında rüşvet aldıkları,
6. İmara aykırı yapılara iskân verilerek legalleştirme karşılığında örgüt adına rüşvet aldıkları,
7. İmar planlaması dahilindeki arazilerin kendileri veya müzahir iş adamlarına satın aldırmak suretiyle suç örgütüne maddi menfaat temin ettikleri anlaşılmıştır.
‘Para sayma görüntüleri' Soruşturması ve Ekrem İmamoğlu,
Ekrem İmamoğlu, CHP İstanbul İl Başkanlığının satın alınma sürecinden haberinin olmadığına dair basına demeç vermişken tanık beyanları ile süreci bizzat yönettiği, 3 ayrı CHP ilçe belediyesinden daha kayıt dışı para taşındığı ortaya çıktı.
Buna göre CHP İstanbul il binasının satın alındığı gün Beylikdüzü Belediyesinden 6 milyon TL, Beşiktaş Belediyesinden 3 milyon TL ve Şişli Belediyesinden 800 bin TL’nin avukatlık ofisine taşındığı,
Partide herhangi bir görev ve yetkisi bulunmayan İmamoğlu A.Ş. Genel Müdürü Tuncay Yılmaz satın alma sürecine baştan sona nezaret ettiği; yine İBB Spor Başkanı Fatih Keleş’in de Avukatlık ofisinde satın alma sürecindeki ödemeye vaziyet ettiği,
Her iki ismin o gün Avukatlık ofisinden 3’er kere Ekrem İmamoğlu’nu cep telefonundan arayarak telefon görüşmesi gerçekleştirdikleri, dolayısıyla Ekrem İmamoğlu’nun basına yansıyan ‘haberim yoktu’ açıklamasının gerçeği yansıtmadığı anlaşıldı.
İmamoğlu’na Rüşvet Belgelendi: İhale Karşılığı İmamoğlu A.Ş.’ye Devredilen Firma
Suç örgütünün hedefleri doğrultusunda hareket eden Ali Nuhoğlu’nun Nisan 2021 tarihinde Güllüce Tarım A.Ş.’yi 50 bin TL sermaye ile kurduğu, Emirgan’da 3 adet villayı 32 milyon TL bedel göstererek bu firma üzerine devraldığı, sonrasında şirketin bir faal yürütmediği,
Güllüce Tarım A.Ş.’nin sermayesinin Mart 2024 tarihinde 46 milyon 800 bin TL’ye çıkartıldığı, şirkete para transferi ile de bu sermayenin yatırıldığı,
Ali Nuhoğlu’nun yine aynı yıl içerisinde bir başka firması olan İstcon A.Ş. üzerinden Kiptaş ile 2,1 milyar TL tutarlı bir sözleşme imzaladığı, Mart 2025 tarihinde Kiptaş’tan İstcon A.Ş.’ye 199,5 milyon TL tutarlı ödeme yapıldığı,
Ali Nuhoğlu’nun Güllüce Tarım A.Ş.’yi, Ekrem İmamoğlu’na ait İmamoğlu A.Ş.’ye 15 milyon TL karşılığında, üstelik bu tutarı 15.03.2024, 05.04.2024 ve 16.05.2024 tarihlerinde 3 ayrı transferle alarak devrettiği,
Oysa bu sırada Güllüce Tarım A.Ş.’nin uhdesinde ödenmiş 46,8 milyon TL sermaye ile toplam değeri 50 milyon doları bulan 3 adet villanın bulunduğu, taksitli devir ücretinin bu bedelinin oldukça cüzi bir kısmına karşılık geldiği anlaşılmıştır.
Hak Ediş Ödemesi Karşılığı İmamoğlu İnşaattan Satın Alınan Daireler
Suç örgütünün faaliyetleri kapsamında İBB iştiraklerinden hak ediş ödemesi alan çeşitli şirketlerin, ödemelerin bir kısmı ile İmamoğlu inşaattan yer satın aldıkları veya araya yine İmamoğlu’na yakın isimler aracılığıyla İmamoğlu A.Ş.’ye ödemeler yaptıkları,
Örneğin Kültür A.Ş den 2023-2024 yıllarında 395 milyon TL fatura kesen, 193 Milyon TL ödeme alan BVA firması sahibi Murat Kapki’nin, aynı yıl içerisinde Ekrem İmamoğlu’nun kasası Hüseyin Köksal’a hiçbir açıklaması olmayan 130 Milyon TL para gönderdiği,
Hüseyin Köksal’ın ise kendisine Murat Kapki’den ödeme geldikten kısa bir süre sonra İmamoğlu İnşaata ‘daire parası’ açıklaması ile 50 milyon TL para transferi gerçekleştirdiği anlaşılmıştır.
İmamoğlu’nun Kasası Adem Soytekin’in Hesabına Milyar TL’lik Hareketler
İmamoğlu İnşaat’ta bir dönem kalfa olarak sigortalı gözüken Adem SOYTEKİN’in, İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanı olmasından itibaren, hayatın olağan akışına aykırı bir şekilde parasal faaliyetlere girdiği,
Soytekin’in üzerine kayıtlı şirketlere ihale veya doğrudan temin yöntemiyle çok sayıda iş verildiği, kendisi ve şirketleri üzerine kaynağı belli olmayan paralarla çok sayıda gayrı menkul devralındığı ve devrettiği, bu durumun masak raporu, tanık beyanları, hts ve baz doğrulamaları ile delillendirildiği,
Soytekin’in şahsi ve şirket hesaplarında yaklaşık 600 Milyon TL tutarında bir para bulunduğunun tespit edildiği, 2020-2024 yılları arasında bu hesaplara yaklaşık 1,25 Milyar TL tutarında büyük bir para geldiği, bu paraların yine ait çeşitli şirketlere dağıtıldığı veya çekilerek kaynağı belirli/belirsiz cihetlere iletildiği,
Ekrem İmamoğlu’nun mal beyanında bulunmadan önce 2017 ve 2018 yıllarında İmamoğlu İnşaat’ın 8 adet taşınmazını bedelsiz bir şekilde Soytekin’in şirketine devrettiği, Soytekin’in de üzerindeki gayrı menkullerin bir kısmını bila bedel Fatih Keleş’e devrettiği,
Gizli kasa Soytekin’in İBB’den yaptığı iş karşılığı alacağını alamayan iş adamlarından %10 ila %20 aralığında değişen oranlarda rüşvet aldığı ve iş sahiplerine bunun karşılığında hak edişlerini ödettirdiği,
Soytekin’in suç gelirlerinin bir kısmını örgüt faaliyetlerinde kullanmak üzere Fatih Keleş’e teslim ettiği, 3.kişiler üzerine kurulan boş şirketlere sermaye artırımı şeklinde paralar aktardığı, bir kısmını uhdesinde tutarak zenginleştiği anlaşılmıştır.
Murat Ongun’un Para Havuzu ve Medya Saadet Zinciri Nasıl Çalışıyor?
Suç örgütü yöneticisi, Murat Ongun’un KÜLTÜR A.Ş ve Medya A.Ş. üzerinden suç geliri oluşturduğu, bu gelirlerle kişisel servet temin etmesinin yanı sıra suç örgüt amaçları doğrultusunda suç gelirini kullandığı;
Murat Ongun’un suç geliri oluşturup kullanırken birinci halkada Medya A.Ş. yöneticisi Barış Kılıç, çocukluk arkadaşı eski kameraman Emrah Bağdatlı ve yine çocukluk arkadaşı Mustafa Nihat Sütlaş ile tekstilci/reklamcı Hüseyin Köksal üzerinden hareket ettiği yürüttüğü;
Barış Kılıç’ın gerçek ve naylon ihalelerin organizasyonunu gerçekleştirdiği, Emrah Bağdatlı’nın ise bu gerçek veya naylon ihalelere girecek firmaları organize ettiği, ihale sonuçlarını, naylon fatura kesecek şirketleri ve paralarının toplanması süreçlerini yönettiği ve nakit akışını gerçekleştirdiği,
Suç örgütünün Murat Ongun kanadının 2022-2024 yılları arasında 20 şirkete ait 170 ihale evrakında sahtecilik yaptığı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığın yürüttüğü soruşturma kapsamında İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Şubesinin gerçekleştirdiği aramalar sırasında birçok kaşe ve dokümanın ele geçirildiği,
Murat Ongun’un örgütün amaçları doğrultusunda kayıt dışı parayı kullanarak çeşitli gazete ve televizyonlarda kadrolu gazeteciler, serbest çalışan gazeteciler ve influencerlar üzerinden bir ağ oluşturduğu, gizli tanıkların beyanları ile çok sayıda isme elden zarfla paralar verildiği,
Yine tanık beyanlarında Murat Ongun’un bu faaliyetleri yürütürken Soner Yalçın ve İsmail Saymaz ile koordineli hareket ettiği, Halk TV, Tele 1, Millî Gazete gibi kuruluşlarda çalışan gazeteciler ile serbest çalışan gazeteci ve influencerlara ödemeler yapıldığı,
Murat Ongun’un gazetecilere para dağıtma işlemlerinde yoğun olarak arkadaşı eski kameraman Emrah Bağdatlı’yı kullandığı, bu ismin yurt dışına kaçmadan önce en son Murat Ongun ile evinde görüştüğü, yurt dışına kaçar kaçmaz İsmail Saymaz ile yoğun telefon trafiğine girdiği, her iki durumun da dijital verilerle tespitli olduğu anlaşılmıştır.
Murat Ongun’un Kişisel Verileri İşleyerek Seçmeni Yönlendirme Projesi
Murat Ongun’a bağlı hareket eden örgütlü yapı kapsamında hareket eden Mustafa Nihat Sütlaş’ın ise “reklamistanbul” isimli bir firma kurduğu, firmada SGK’lı gözüken personellere de firmalar kurdurulduğu, hem kendi kurduğu firma, hem de çalışanlarına kurdurduğu firmalara ihaleler verilerek örgüte suç geliri oluşturulduğu,
Murat Ongun’un “reklamistanbul”firması üzerinden yapay zeka tabanlı bir yazılım hazırlattığı, bu yazılımın vatandaşlara ait kişisel verileri gizlice topladığı, tüm bu sürecin örgütün amaçları doğrultusunda önce İstanbullu vatandaşı sonra tüm vatandaşları yönlendirmeyi hedeflediği tespit edilmiştir.
Suç Örgütüne Haraç Vermeyen Kişileri Tehdit: ‘Geleceğin Cumhurbaşkanı ile kötü olmak mı istiyorsunuz?’
Suç örgütünün rüşvet taleplerini yerine getirmeyen firma sahiplerinin tehdit edildiği, yerel yönetimleri marifetiyle bu şirketlere astronomik cezalar uygulandığı,
Örneğin 2024 yılı sonunda Bakırköy Belediyesi tarafından Capacity AVM sahibine gidilerek AVM otopark işletmesinin talep edildiği, Capacity AVM sahibi bu talebi kabul etmeyince Bakırköy Belediyesi Başkan Yardımcısı tarafından 3 milyon Euro rüşvet istendiği,
Capacity AVM sahibi bu talebi de kabul etmeyince İBB iştirakler başkanı Ertan Yıldız’ın bizzat devreye girdiği, 2025 yılı başında Ertan YILDIZ’ın adamı Süleyman ATİK’in, Capacity AVM sahibi avukatları ile iletişime geçerek rüşvet tutarını 5 milyon Euroya çıkarttığı,
Capacity AVM sahibibu talebi de kabul etmeyince Süleyman ATİK’in Capacity AVM avukatına ”geleceğin Cumhurbaşkanı ile kötü olmak mı istiyorsunuz?” şeklinde tehditler savurduğu,
Bu görüşme sonrası Bakırköy Belediye Meclisi tarafından Capacity AVM’ye 197.000.000 TL para cezası kesildiği, tanık beyanları, baz ve hts kayıtları ile eşleştirmeler yapılarak ve inceleme yürütülerek anlaşılmıştır.
2. Yolsuzluk Dosyası: Suç Örgütü Yöneticileri, İBB’ye Ait Açık Hava Reklam Mecraları Üzerinden Kayıt Dışı 8 milyar TL Yolsuzluk Yaptı
Kamuoyuna Ekrem İmamoğlu Suç Örgütü Yolsuzluk Soruşturması olarak yansıyan 2024/228233 sayılı soruşturma 18 Ekim 2024 tarihinde açılmıştı.
İkinci yolsuzluk soruşturması ise 2021 tarihinde reklam sektöründe faaliyet gösteren Sedat Kapudağı adlı bir müştekinin ifadesiyle açılan ihbar dosyasına dayanıyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ihbar üzerine 2021 senesinde İçişleri Bakanlığına yazı yazarak Belediye görevlileri hakkında soruşturma izni talebinde bulunuyor.
İçişleri Bakanlığı, 245 sayfa bir tevdi raporu hazırlayarak 16 Ağustos 2024 tarihinde Başsavcılığa gönderiyor; ilgili suçların yolsuzlukla mücadele kanunu 17. Maddesi kapsamında soruşturma iznine gerek olmadığını bildiriyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İçişleri Bakanlığı’nın tevdi raporu çerçevesinde soruşturmayı derinleştiriyor ve 8 milyar TL’yi bulan devasa bir yolsuzluk dosyası ortaya çıkıyor.
Buna göre;
1. Çıkar amaçlı İmamoğlu suç örgütünün açık hava reklam sektörüne ilişkin ağırlıklı olarak Kültür A.Ş. ile bir kısım Medya A.Ş. ihalelerinde yolsuzluklar yaptığı, bu şekilde paylaşılan yolsuzluk toplam tutarının 8 milyar TL’yi bulduğu,
2. Bu yolsuzlukları çıkar amaçlı suç örgütünde İmamoğlu’nun 1. Halkasında yer alan örgüt yöneticileri Medya A.Ş. Genel Müdürü Murat Ongun’un yönettiği, Ongun’un bu süreci Kültür A.Ş. Yönetim Başkanı Gürkan Akgün, Kültür A.Ş. Genel Müdürü Serdal Taşkın, İpek A.Ş. Genel Müdürü İpek Elif Atayman ve Kültür A.Ş. Reklam Daire Başkanı Kaan Sürmgöz ile organize ettiği,
3. Açık hava reklam ihaleleri öncesinde kararlar alınırken ve sonrasında suç gelirleri paylaşılırken Ekrem İmamoğlu, Murat Ongun, Necati Özkan, Murat Kapki, Eyüp Subaşı, Murat İlbak ve Hüseyin Köksal’ın 3 ayrı lokasyonda periyodik olarak akşam 11 ila gece 01 arasında toplandıklarının tanık ifadeleri, baz karşılaştırmaları ve teknik verilerle ispat edildiği,
Bu toplantılardan yalnızca bir tanesinin Necati Özkan’ın Akmerkez’deki Kapital Medya A.Ş.’de, diğerinin Beylikdüzü’ndeki bir mekanın eksi 1 katındaki VİP toplantı odasında, üçüncüsünün ise örgüt yöneticisi Hüseyin Köksal’ın tekstil firması olduğu;
Bu toplantılarda hangi ihalelerin hangi firmada kalacağı, hangi firmanın kazanacak teklifi, hangisinin ise kaybedecek yan teklifi vereceğinin belirlendiği, hangi ihalede oranların ne olacağı ve paylaşım oranlarının belirlendiği,
4. Bu kapsamda açık hava reklam ihalelerinin büyük bölümünün dört odak arasında paylaştırıldığı, bu firmaların;
- Çıkar amaçlı İmamoğlu suç örgütü kasalarından Hüseyin Köksal’a ait BVA Medya A.Ş. ve Urban Medya A.Ş.,
- Murat Kapki’ye ait MSO Reklam A.Ş. ve Sin Medya A.Ş. (Kapki, ayrıca BVA Medya A.Ş.’nin de ortağıdır),
- Eyüp Subaşı’ya ait Panofekt, Gençpopülistmedya,
- İlbak Holding’e ait 3. Mecra, Kentvizyon A.Ş. ve Vizyonkent A.Ş. olduğu;
Daha az oranda ihalenin ise İnan Boztaş, Umut Şenol, Mete Sarısaltun, Edip Cenk Ünalerzen, İrfan Karadaş, Ahmet Talha Bilgin ve Kâmil Timur Delibaş’a ait şirketlere verildiği,
5. Bu arada, ihale edilen reklam mecra sayıları ile ihaleyi alan firmalara fiilen kullandırılan reklam mecra sayıları arasında çok büyük farklar olduğu, kullanılan fazlaca reklam mecralarından bir suç geliri oluşturulduğu ve bu gelirin çıkar amaçlı suç örgütü yöneticileri ile ihale verilen firmalar arasında paylaştırıldığı,
6. İBB iştiraklerine ait ihale edilen açık hava reklam mecralarından elde edilen gelirden suç örgütüne aktarılacak rüşvet miktarlarının ihaleyi alan firmalar tarafından paravan şirketlere iş yapmış gibi sözleşme imzalayıp naylon faturalar karşılığı transfer edildiği,
7. Paravan şirketin sahiplerinin paraları nakit olarak bankadan çekerek suç örgütü yöneticisi Fatih Keleş (İBB Spor Genel Müdürü) ile Ekrem İmamoğlu’nun şahsi çantacısı konumunda bulunan Vedat Şahin’e elden teslim ettikleri, her iki ismin para dolu çantalarla çıkar amaçlı suç örgütünün toplantılarına girdiklerinin tespit edildiği,
8. Naylon fatura kesip nakit paraları suç örgütüne aktaran firmalar arasında Kabil Taşcı, Yaşar Çeri, Ferhat Ertek, Cengiz Beğenmez, Hasan Özsoy ve Ahmet Çiçek gibi isimlerin öne çıktığı,
9. Suçun yönetim sürecinde yer alan veya suç gelirlerinden nemalanan isimler arasında Can Akın Çağlar, Cemal Ufuk Karakaya, Buğra Göçe, Bayram Taşkın, Ebru Yılmazlar, Gürkan Akgün, Doğan Hamit Doğruer, Halit Burak Atalan, Bilal Önver, İlker Durademir, İlknur Taşdelen, Burak Arslan, Samih Asan, Emrah Öksüz ve Adem Tuncay gibi isimlerin bulunduğu, eski İBB Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökçe’nin firar ettiği,
10. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın tevdi raporu dışında da açık hava reklamcılığı mecralarında başkaca yolsuzluklar tespit ettiği; bu kapsamda belirli mecraların hiçbir ihale veya sözleşme olmaksızın belirli firmalara kullandırıldığı,
11. Bu süreçte örneğin belirli bir açık alan reklam mecrasının bir sene boyunca belirli bir firma tarafından kullanılmasına göz yumulduğu, belirli periyotlarla sözde tespit yapılarak düşük miktarlı ecri misil bedelleri belirlendiği ve Kültür A.Ş. tarafından tahsil edildiği, gelirin büyük bir kısmının ise örgüt üyeleri ile firmalar arasında paylaştırıldığı,
12. İşgal yoluyla kullandırılan reklam mecralarına ilişkin tespitler sonrası ecri misil bedeli tahsil edildikten sonra, İBB zabıta müdürlüğü tarafından bu reklamların sökülerek kaldırılması gerekirken bu işlemlerin tesis edilmediği,
13. Bu şekilde kayıt dışı çalışılan firmalar arasında Alper Aydın, Kaan Ketenci, Ahmet Hamdi Çiçek, Hacı Ahmet Gül, Serkan Öztürk’ın öne çıktığı; bu şahıslarında ana reklam ihale mecralarında kullanılan naylon fatura şirket havuzu üzerinden suçtan elde edilen geliri aklayarak aynı iki kişiye aktardığı
14. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan bir başka açık hava reklam yolsuzluğunun ise 2019 yılı öncesi şirketlerin özel şahıslardan kiraladıkları açık hava reklam alanlarına ilişkin reklam vergisini ödedikten sonra İBB Kentsel Tasarım Müdürlüğü’nden izin alabilirken,
2019 yılı sonrası İBB Kentsel Tasarım Müdürlüğü tarafından başvurucuların Kültür A.Ş.’ye yönlendirildikleri, Kültür A.Ş.’nin de şahıslara muvazaalı sözleşmeler imzalatarak gelir elde ettikleri, elde edilen bu gelirlediği yine aynı naylon fatura şirketleri havuzuyla ilave sözleşmeler yaparak aklayarak suç örgütüne aktardıkları anlaşılmıştır.
İmamoğlu Suç Örgütü’ne Yönelik Terör Örgütü PKK/KCK Soruşturması
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından çıkar amaçlı İmamoğlu Suç Örgütü lideri Ekrem İmamoğlu’na yönelik terör soruşturmasının, 11 Kasım 2024 tarihinde 2024/276379 sayılı soruşturma ile başlatıldığı ve başka bir dosya ile birleşerek 2025/24626 sayılı dosya olarak yürütüldüğü;
1. Soruşturmanın, devletin güvenlik teşkilatları tarafından terör örgütü PKK/KCK örgütüne karşı yürüttüğü rutin çalışmalar kapsamında teknik takibe takılan Azad Barış adlı şahsın yaptığı yoğun görüşme trafiği, bu görüşmeler sonrasında Avrupa’da başkentlerini ziyaretleri ve gerçekleştirdiği görüşmelere dayanılarak yürütüldüğü;
2. Yapılan çalışmalar neticesinde Ekrem İmamoğlu’nun 2024 yerel seçimlerinde yeniden İBB Başkanı seçilebilmek ve çıkar amaçlı İmamoğlu suç örgütünün devamlılığı sağlayabilmek adına CHP Genel Merkezini aşarak ve TBMM’de temsil olunan DEM Parti’yi de atlayarak doğrudan PKK/KCK Terör örgütü ile gerçekleştirdiği;
3. Bu amaçla Ekrem İmamoğlu’nun yerel seçimlerden önceki 4 aylık dönemde PKK/KCK’nın ideolojik alan sorumlusu Azad Barış üzerinden görüşmeler sağladığı, ilk kez PKK/KCK terör örgütü yöneticisi Duran Kalkan tarafından çerçevesi belirlenen Kent Uzlaşısı konsepti altında Ekrem İmamoğlu’nun terör örgütü PKK/KCK ile anlaşmaya vardığı;
4. Seçimden önceki 4 aylık süreçte PKK/KCK sorumlusu Barış ile İBB Belediye Başkanı İmamoğlu’nun 2 kez, İBB Medya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun’un 2 kez, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah ŞAHAN’ın 17 kez, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat’ın 5 kez, görevden uzaklaştırılan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özet’in 2 kez, İBB’nin kurduğu Reform Enstitüsü Direktörü Mehmet Ali Çalışkan’ın 2 kez telefon irtibatı kurduğu;
5. Yine aynı süreçte PKK/KCK sorumlusu Azad Barış ile İBB Başkanı İmamoğlu’nun 171 kez, İBB Medya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun’un 20 kez, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah ŞAHAN’ın 354 kez, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat’ın 1 kez, İBB’nin kurduğu Reform Enstitüsü Direktörü Mehmet Ali Çalışkan’ın 11 kez ortak baz kaydının olduğu;
6. İBB çalışanlarının ihbar ve tanıklıkları ile KCK/PKK örgüt üyelerinin itirafları doğrultusunda yapılan inceleme sonucu, İBB Belediye Meclisi üyelerinin 4’te 1’inin daha öncesinde CHP üyeliklerinin bulunmadığı, seçimlere 3 gün kala CHP üyesi yapıldıkları ve İBB Meclisine seçilecek sıralarda İlçe Belediyeleri Meclislerine aday gösterildiklerinin tespit edildiği;
7. İBB Başkanı İmamoğlu’nun yönlendirmesi ile terör örgütü KCK/PKK örgütü iltisaklı isimlerin önemli bir kısmının çeşitli İlçe Belediyelerinde Başkan yardımcısı olmalarının sağlandığı, yine çeşitli belediyelerin mali işlerini yönetecek pozisyonlara getirildiği;
8. Terör örgütü PKK/KCK’nın İBB ve yerel belediye meclis üyelikleri, Belediye Başkan yardımcılıkları ve mali konulardaki yetkileri aracılığıyla örgüte müzahir iş insanlarına maddi kazanç, örgüt sempatizanlarına iş imkânı, terör örgütü saflarında tasfiye edilen militanların sözde değer ailelerine maddi destek sunduğu;
9. Gizli tanık ifadelerinde 2024 yerel seçimlerinde İmamoğlu’nun ve İmamoğlu’nun etkisiyle belirlenen CHP’li belediye başkan adaylarının desteklemesi için sağlanan para trafiğini çıkar amaçlı İmamoğlu Suç Örgütü yöneticisi Murat Ongun’un yönettiği;
10. DEM Parti ile bağlantıyı İBB Başkan adayı Ekrem İmamoğlu, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, Şisli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan ile İBB’nin kurduğu Reform Enstitüsü Direktörü Mehmet Ali Çalışkan’ın sağladığı;
11. Terör örgütü PKK/KCK iltisaklı DIAYDER isimli derneğe alımların Mahir Polat aracılığıyla yapıldığı; Terör örgütü PKK/KCK’nın yönlendirdiği kişilerin işe alındığı;
12. Güvenlik birimlerinin yaptıkları çalışmalarda CHP kontenjanından seçilen belediye meclis üyeleri ile atanan belediye başkan yardımcılarından 55’inin terör örgütü KCK/PKK ile doğrudan irtibatlarının tespit edildiği; farklı soruşturmalar kapsamında bahse konu kişilerden 18’inin terör örgütü üyeliğinden fiilen tutuklandığı;
13. Şişli Belediye Başkanlığı görevini yöneten Resul Emrah Şahan’ın yardımcısı Ebru Özdemir (Şişli Belediye Başkan Yardımcısı) isimli şahsın 18.10.2023 ile 01.08.2024 tarihleri arasında sahibi olduğu Medworx International Danışmanlık ve İnsan Kaynakları Limited Şirketi’nin 01.08.2024 tarihinde Azad Barış’a bila bedel devredildiği, Azad Barış’ın ise 2018 ile 2024 yılları arasında Ebru Özdemir’e 1.545.423 TL para gönderdiği;
14. Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Ebru Özdemir’in sahibi olduğu DES grup ithalat ihracat çevre ve danışmanlık hizmetleri şirketinin en çok para transferini toplamda 4.254.808 TL olarak HDP Genel Merkezi ile gerçekleştirdiği, bu kapsamda para transferi ilişkisi içerisinde olduğu Hunav Altun isimli şahsın Azad Barış’ın çalışanı olup hakkında 2018 yılında terör örgütünün kırsal alanına eleman aktarılması hususunda soruşturma yürütüldüğü;
15. Tutuklanan şüphelilerden Sancaktepe belediye meclis üyesi Elif Gül isimli şahsın, terör örgütünün kırsal alanında faaliyet gösteren kızını örgüte teslim ettiği ve Kandil bölgesinde diğer örgüt mensupları ile beraber fotoğraf çekildiğinin tespit edildiği;
16. Soruşturma safahatından anlaşılacağı üzere terör örgütü PKK/KCK yöneticilerinin talimatları ile Ekrem İmamoğlu’nun İBB adaylığının desteklenmesi karşılığında bir kısım İBB belediye meclis üyelikleri ve ilçe belediye başkan yardımcılıklarının örgütü işaret ettiği isimlere Kent Uzlaşısı adı altında, terör örgütünün talimatları ile uyumlu bir şekilde verildiği;
17. Soruşturma kapsamında şüpheli Ekrem İmamoğlu’nun diğer şüphelilerle birlikte yerel seçimlerde, adaylığının desteklenmesi karşılığında terör örgütünün yönetimince de ifade edilen metropollerde etkinliğinin arttırılması amacını taşıyan kent uzlaşısı faaliyetine bilerek iştirak etmek suretiyle PKK/KCK terör örgütüne yardım etme suçunu işlediği;
18. Şüphelilerden Mahir POLAT ve Resul Emrah Şahan’ın gözaltında bulunduğu, her iki ismin de telefonlarının şifresini vermedikleri, Mehmet Ali Çalışkan’ın ise 21 Mart 2025 tarihinde telefonsuz olarak yakalandığı, diğer şüphelilerin ise firar durumda bulundukları anlaşılmıştır.