İBB'ye yönelik soruşturma kapsamında Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından 28 Mart'ta gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan avukatı Mehmet Pehlivan'ın avukatı Yiğit Gökçehan Koçoğlu tutuklama istemiyle Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik operasyonda tutuklanan İBB Medya AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun’un avukatı Serkan Günel ve avukat Kazım Yiğit Akalın, dün sabah gözaltına alınmıştı. Avukatlar Günel ve Akalın, savcılık ifadelerinin ardından tutuklama istemiyle çıkarıldıkları nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'nde adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
Hakkında gözaltı kararı olduğunu öğrenen İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan'ın avukatı Yiğit Gökçehan Koçoğlu, Adıyaman Adliyesi'nde olduğunu ve bugün ifadeye geleceğini söylemişti.
Serbest bırakıldı
Sabah saatlerinde Vatan Caddesi'nde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne gelen Koçoğlu, ifadesi alınmadan Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi'ne sevk edildi.
Savcılıktaki işlemleri tamamlanan Koçoğlu, tutuklama istemiyle Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi.
Avukat Koçoğlu yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
İmamoğlu'nun avukatından çağrı
"Ekrem İmamoğlu'nun avukatı Mehmet Pehlivan, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada çağrıda bulunarak, "Avukatlık mesleği, birey ile devlet arasındaki en son ve en güçlü savunma hattıdır. Avukatlar; yalnızca müvekkilinin değil, toplumun tamamının adalet beklentisinin taşıyıcılarıdır. Bu nedenle avukatlar, kimsenin, hiçbir otoritenin, hiçbir hesabın ya da kavganın tarafı haline getirilemez. Getirilmemelidir" dedi.
"Savunmaya uzanan eller, sadece bir avukatı değil, herkesi koruyan adalet ilkesini yaralar" diyen Av. Pehlivan, açıklamasında şunları söyledi:
"Av. Yiğit Gökçehan Koçoğlu soruşturmanın gizliliğini ihlal ettiği iddiasıyla tutuklamaya sevk edildi. Yiğit, yüzlerce haber sitesi ve sosyal medyada açıkça konuşulan bir tahliye haberinin kamuoyuna duyurulmasından 3 saat sonra bir televizyon kanalında hukuki değerlendirmede bulunmuştu. Gizli olmayan bir bilgiye ilişkin yapılan hukuki yorum nasıl gizliliğin ihlali olabilir? Gizli olmayanı gizli saymak hukuk değildir. Bu tutuklama talebi, avukatlık mesleğini hedef alıyor. Artık bu duruma bir son vermek gerektiğine inandığım için bu açıklamayı yapmayı zaruri buluyorum.
Adaletin tüm öznelerine genç bir avukat olarak çağrı yapmak istiyorum: Avukatlık mesleği, birey ile devlet arasındaki en son ve en güçlü savunma hattıdır. Avukatlar; yalnızca müvekkilinin değil, toplumun tamamının adalet beklentisinin taşıyıcılarıdır. Bu nedenle avukatlar, kimsenin, hiçbir otoritenin, hiçbir hesabın ya da kavganın tarafı haline getirilemez. Getirilmemelidir. Bir hukuk devletinde savunmanın güvencesi, özgür ve bağımsız avukatlardır. Avukatları hedef almak, savunma hakkını zedelemekle kalmaz; yargıyı araçsallaştırır, adaleti örseler, toplumsal barışı yaralar. Ve şunu bilmeliyiz: Avukatlar bazen bir salonun en sessiz köşesinde, bazen bir hücre kapısının önünde, bazen de kalabalığın içinde yalnızca adalet için savaşırlar. O yalnızlık, kişisel değil evrenseldir; çünkü her susturulan avukatla birlikte, bir toplumun vicdanı da sessizleşir. Savunmaya uzanan eller, sadece bir avukatı değil, herkesi koruyan adalet ilkesini yaralar. Savunma susturulursa, hakikatin de yurttaşın da sesi kesilir. Avukatlar yalnız bırakılırsa, adalet yalnız kalır. Ve adalet yalnız kalırsa, toplum nefessiz kalır."