31 Mart'ta yapılan seçimlerde oyların yüzde 51'ini alarak ve AK Parti’nin adayı Murat Kurum'a 1 milyon oydan fazla fark atarak bir kez daha İBB Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu, mazbatasını aldı.
İmamoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Bu mazbata 16 milyon insanın mazbatası"
Bu mazbata, 16 milyon insanımızın mazbatası. Bana verilen bu mazbatanın değeri ve sorumluluğu çok büyük. İstanbul sadece bu şehirde yaşayanların ya da ülkemiz insanlarının duyguları değil bütün insanların beslendiği bir kenttir. Çok nitelikli bir 5 yılı bu şehre yaşatmak en büyük hususumuzdur. Bunu yaparken yükümüzü hafifletecek tek bir şey vardır o da böylesine yetenekli insanların bulunduğu bir şehrin her insanlarından faydalanmaktır. Bu işin sahibi olduğunu değil, bu işin emanetçisi olduğunu bilen bir beş yıla talibim ve bunu başaracağımıza eminim. 16 milyon İstanbulluya, dünyanın her yerinden bize katkı sunan nice insanlarımıza, emekçisine, İstanbul'un güçlü ittifakını kuran tüm insanlara tek tek teşekkür ediyorum.
Geçtiğimiz 5 yılı iyi bir referansla önümüze koyan, 90 binin üzerindeki çalışanlarımıza teşekkür ediyorum ama çok daha önemlisi, bu yolculuğun ne kadar zor olduğunu bilerek tüm baskılara, sıkıntılara rağmen yanımızda dimdik duran ve bireysel olarak en büyük destekçim olan sevgili eşime, çocuklarıma, anne ve babalarıma çok teşekkür ediyorum.
Umarım Türkiye bu yerel seçimle birlikte daha barışcıl, daha güçlü bir ortamın varlığıyla şehrimizde ve ülkemizin her yerinde yaşar ve yaşarız. Bu en büyük sorumluluğumuz. Mazbata şehrimize ve yeni dönem şehrimize hayırlı olsun, hepinize teşekkür ediyorum.
"Önümüzdeki 5 yılda şehrimizin dünyadaki konumunu çok daha yüksek seviyelere çıkaracağız"
Şehrimizin mazbatası hayırlı uğurlu olsun, elbette il seçim kurulu başkanı heyetine teşekkür ederiz. Bu eşsiz şehrin, bu paha biçilemez emanetin sorumluluğunu bir kez daha üstlenme onuru ve gururunu yaşıyorum. Bu anlamda 16 milyon İstanbulluya yürekten teşekkür ediyorum. Hayatımız hep güzelliklerle dolu olsun. Acılar ve aynı zamanda afetlerden uzak bir dönemi hep birlikte yaşarız inşallah. 16 milyon İstanbullu 31 Mart'ı bir demokrasi bayramına dönüştürdü. Tabi yeni dönemde en önemli şey, yine 16 milyon insanı eşit görerek, halkın parasını halka geri vererek, gençlerimiz gençliklerini doya doya yaşasınlar diye çok çalışacağıma hepinizin huzurunda söz veriyorum. Daha çok bir araya geleceğiz, konuşacağız ama tekrar söyleyeyim az önce dedim ya bu şehrin annelerinin, babalarının içlerinin huzurlu olduğu bir dönemi yaratacağız. İstanbul'un meydanları, parkları, sahillerinde, her yerinde her insanımız kardeşliği hissedecek ve gerçekten bu şehirden keyif olacaklar. Önümüzdeki 5 yılda şehrimizin dünyadaki konumunu çok daha yüksek seviyelere çıkaracağız. İstanbul, önüne koyduğu her hedefe ulaşabilecek potansiyele sahip. Umuyorum ve diliyorum ki milletimizin seçimleri, tercihleri, ortaya koyulan sonuçla, aynı şekilde Ankara'da bulunan yöneticilere ve sayın Cumhurbaşkanına da bir mesaj olur. İnşallah bu engelleme girişimleri bir daha olmaz bunlara son verirler. Hem İstanbul, hem ülkemiz bundan kazanır. İstanbullular 31 Mart'ta bu talebi çok güçlü bir şekilde bu mesajı vermiştir. Bu sesin Ankara'dan duyulacağına ve artık yanlış yaptıklarının, vatandaşlar inatlaşmanın kendilerine de fayda vermediğini anlarlar. Biz, önümüzdeki süreçte de icraat, hizmet ve yatırımlarla dolu yılları idrak edeceğiz.
Ben her zaman biliyorsunuz ki, kendimi 2019'dan bu yana kocaman İstanbul İttifakı'nın adayı olarak tanımladım. İstanbul'un özünün ve ruhunun ortaya çıkardığı bu ittifak ülkemize de iyi geliyor. Her yerin ülkemizin o kırmızı bayrağıyla boyandığı görüntü ne kadar güzel. Ben kendisini buradan İstanbul İttifakı'nın bir parçası gören her bireye yürekten teşekkür ediyorum. Yüce gönüllü olmanın ne demek olduğunu her zaman gösterdiler ama şunu söyememiz lazım, bütün bu mimariyi kuran ve bu süreci başlatan böylesine güzel süreçle taçlandıran Cumhuriyet Halk Partisi ve siyasi yol arkadaşlarıma, en başta genel başkanım Özgür Özel'e teşekkür ediyorum.
Bugünden itibaren, İstanbullu hemşehrilerimin karşısına 39 belediye başkanı arkadaşımla çıkacağım. Kim kazanırsa kazansın, önemli olan kazanmış ilçe başkanının oyuna saygı duymak. Ben sandığa inanırım, güvenirim. Sandık sonucu sizi yanıltmaz. Bu kapsamda özellikle sandıkta görev alan herkese teşekkür ederim.
"Van'da yaşanan tam bir garabet"
Sevgili hemşehrilerim, şu anda arzu etmediğimiz ve kaygılandığımız bazı hususlar var. Bunları ilgi ve titizlikle takip ediyorum. İstanbul'un bazı ilçelerindeki sayımlar tekrar ediyor. Van'da yaşanan tam bir garabet. Bu hususları hassas ve titiz bir şekilde takip ediyorum. Haksızlığa karşı durmayan, haksızlığı görüp de susan dilsiz şeytan olur. Sevgili dostlar, bana yapılınca haksızlık, başkasına yapılınca uzaktan seyretmek bu memleketin hiçbir insanına yakışmaz. Bu bağlamda, yapılan haksızlıklara, hukuksuzluklara karşı sonuna kadar mücadelenin bir neferi olacağım konusunda kimse merak etmesin. Buradan bir hatırlatma daha yapacağım.
Az önce haber aldım, Tuzla'da, Beykoz'da süreç uzatıyorlar. Bir sürü ihbarlar alıyoruz. Bazı kişiler bu şehirde seçimden sonra kendi malı, mülkü gibi gören kişiler devretme erdemini bile gösteremez. Ne halt yiyeceklerini bilemeyiz. Birilerinin ekmeğine yağ sürmeyin. Buradan Tuzla'ya sesleniyorum: Derhal arkadaşımın mazbatasını verin!
Yarın saat 10:30'da Saraçhane'de çalışanlarımızla, bazı açıklamalarım ve geniş mesajlarım olacak. Dolayısıyla umut ederim, bu anlamsız, bu çifte standart uygulamaları. Van'dan Hatay'a, Sinop'tan İstanbul'a takip edip, adaletin savunucuları olmaya devam edeceğiz. Dolayısıyla, yarın sabaha kadar bekliyorum ama buradan söylüyorum. Tuzla ve diğer ilçelerimiz var. Pazar günü diyorlar. Neden? Daha çok dosyalar yok edilsin diye mi? Verin ki insanlarımız işine başlasın. Yaşasın Cumhuriyet! Yaşasın Mustafa Kemal Atatürk'ün bize verdiği değerler! Allahım beni size mahcup etmesin.
