İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “İstanbul’a Hizmette 4. Yıl” sunumu sonrasında gazetecilerin sorularını da yanıtladı. İmamoğlu’nun yanıtları şöyle:

"Tamamen bir değişim sürecine talip olduğumu ifade ettim"

İsmail Saymaz'ın  "Sizin kemal beyden olağanüstü kurultaydan aday olmayacağım demesini talep ettiğinizi öğrenmiştim, KK ve chp enel merkezi çekilme veya aday olmama yönünde bir mesaj vermediler. Bu durumda siz ne yapacaksınız? Bu tepki karşısındaki yol haritanız ne olacak, CHP kurultayında aday olacak mısınız?" sorusuna İmamoğlu, şu yanıtı verdi:

"Genel başkanımızla ilgili çekil vs gibi tarifler benim adıma kullanılamaz. Böyle bir şey mümkün değil, hadsizlik olur. bizim değişime dair tariflerimiz olmuştur. Bir süre vermek gibi bir şey mümkün değil ama elbette ki bu haftayı önemsediğimi kendileri biliyor. Sürece dair bir tarif ya da değişimle ilgili konuştuğumuz kavramlara dair bir gelişme beklendiği doğrudur. Ama bu şahsi bir mesele değil toplumsal bir beklentidir. Beklentileri karşılayan bir grup toplantısı olmuş mudur ya da olmamıştır, O tabii CHP’lilerin takdiri. Ama beklentilerimiz karşılamamıştır. Ben tamamen bir değişim sürecine talip olduğumu ve buna liderlik etmeye hazır olduğumu ifade ettiğim doğrudur. Ama bu bir süreç tarifidir kişisel bir makam tarifi değildir.

Muhalefeti inşa eden CHP konumu oturmadığı takdirde önümüzdeki yerel seçimlerin de ne yazık ki bir sorun olduğu; bu konuda iktidarla vereceğimiz mücadelenin yine iki parti mücadelesi değil ittifaklar mücadelesi olduğunu bu konuda da alınması gereken tedbirler olması gerektiğini ifade ettim. Tam da bu yolculuğu tariflediğimi bir makam tariflemediğimi, kurultayda ne olacağını tariflemediğimi, bu değişim içerisinde bunların detay kaldığını kendisine iade etmiştim. Hala da aynı fikirdeyim."

"2019 seçimleri CHP-İYİ Parti ittifakıyla kazanılmıştır"

Ruşen Çakır'ın  "Konuşmanızda yeni bir ittifak mimarisi tanımı dikkatimi çekti. Gördüğümüz kadarıyla şu ana kadar gerek iyi parti gerek yeşil sol bunlar büyük ölçüde son seçimde yaptıkları ittifakları sürdürmek istemediklerini beyan ediyorlar. Sizin bu değişim arayışınızda ittifaklar özel olarak iyi parti ve yeşil sol parti hakkında biraz daha bir şeyler söylerseniz sevinirim" şeklindeki sorusuna da İmamoğlu,

"Elbette ben iyi partiyi önemsiyorum. Çünkü 2019 seçimleri chp-iyi parti ittifakıyla kazanılmıştır. Karşımızda da akp-mhp ittifakı vardı ama ittifakın inşası tarifimden sadece iyi parti değil elbette ki muhalefetin unsurlarını tarifliyorum. Bu siyasi partiler ya da toplumsal ittifaklar da bu işin içine eklenebilir. Muhalefetin inşasından kastım şu, eğer bugün ittifakın mevcut unsurları 2019 ya da 2023’ün mevcut unsurları ittifaka dair olumsuz tarifler yapıyorlarsa işte tam da bu bizim sorumluluğumuz. Çünkü biz ittifakı domine eden bir partiyken bugün bu ittifak unsurlarının bu ittifak sürecinden çekilmelerini anlamak kavramak varsa bir sorun çözmek süreci bile değişim sürecinin bir parçasıdır.

"Partimi zorlamaya devam edeceğim"

Partimiz olarak ortaya koyduğumuz iki husus var MYK değişimi ve kurultay takvimi. Bu asla benim değişim ile tariflediğim sürecin yüzde 3’ü bile değil. Bu bağlamda şu andaki bu muhalefet bileşenlerinin her birisinin mevcut durumunu en üst düzeyde önemsiyorum. Elbette şuanda kendi yorumlarını ya da kurultaylarında yapacakları açıklamalara dair yorum yapmam hadsizlik olur ama sonrasında da hem değişim sürecine dair tutumumla birlikte hem de İstanbul hem Türkiye’nin bütün yerel seçim sürecine sunabilecekleri katkılar prensibiyle takip etmeye ve diyalog oluşturulması yönünde de partimi zorlamaya devam edeceğim" yanıtını verdi.

"Genel başkanımızla bir diyalog sorunumuz da asla yok"

İmamoğlu, Göksel Göksu' un "Seçimin hemen ertesi günü yükselttiğiniz değişim talebi bugün yaptığınız bu konuşmayla en üst çıtaya ulaştı diyebiliriz. Bir tık daha taşıdık değişim talebini ve sizin bu talebi dillendirdiğiniz bu sırada il başkanlarıyla yapılan görüşmeye ilişkin bir açıklama geldi. Kılıçdaroğlu ve siz ne zaman yan yana bir açıklama yapabileceksiniz, yakın tarihte bunu görme ihtimalimiz var mı? Umudunuz ne yönde?" şeklindeki sorusuna da şu yanıtı verdi: 

"Bizim genel başkanımla buluşma sorunumuz olmadı asla olmaz her an olabilir bilmiyorum ama bizin yarın 23 Nisan demokrasi şölenimiz var açık havada kendilerini de davet ettik, henüz gelip gelmeyeceği konusunda net bir fikrim yok. Genel başkanımızla bir diyalog sorunumuz da asla yok. Ve belki de genel başkanımızla olan sohbetlerimizde kendimi kendilerine karşı sorumluluk hisseden bir belediye başkanı ve partili kimliğimle, rasyonel bütün duygularını aktarmak konusunda sıfır kaygı hissederek tüm içtenliğiyle düşüncelerimi aktaran bir kişiyim. Kendilerine sunduğum ne var ise bundan sonra da sunmaya devam edeceğim."

İmamoğlu,  "Dediniz ki 81 ilin il başkanlarını hepsinin onayladığı bir metin olduğunu düşünmüyorum dediniz, 4 il başkanının kaleme aldığını söylediniz onlar hangi iller? İkinci olarak da genel merkezle sizin değişim kavramınız arasında baya ciddi bir fark var, tam olarak değişim derken neyi kastediyorsunuz?" sorunu yanıtleken şu cevabı verdi:

"81 il başkanının tamamının da aynı fikirde olduğunu da düşünmüyorum"

"Aynı fikirde olduklarını düşünmüyorum dedim bu konuda çünkü benimle konuşan il başkanları var. İçerik olarak makul tarifler de var açıklamanın içerisinde. Burada bazı imalı ifadelerin CHP il başkanlarının topluca ortaya koyacağı açıklama metnine yakışır olduğunu düşünmüyorum. Yani değişimi tılsımlı vs gibi bir tarife oturtarak, tabiri caizse biraz da imalı bir cümleye dönüştürerek hatta değişimden yana mıyız, değişim konusunda örgüt bu konuda ne düşünüyor diye soran olmasa da gibi bir anlamsız yani ikili konuşur gibi bir metin yazılmaz. Hangi duyguyla yazıldı bilmiyorum. İl başkanlarının bu tarz cümleleri imalı cümleleri içine katarak hazırladığı bu metni kişisel muhabbetmiş gibi aktarış usulünü çok doğru bulmuyorum. Bu düşünceye 81 il başkanının tamamının da aynı fikirde olduğunu da düşünmüyorum.

Değişim meselesini bir kere aynı alışkanlıkları aynı uygulamaları yaparak seçimi kazanamayacağımızı ve kazanamadığımızı dile getirmiştik. Biz 2023 seçimini kaybettik. Ne yaptık da kaybettik? Efendim sandıklarda şunu yaptılar bu dili kullandılar, biz bunu zaten biliyoruz. O zaman biz n yapmalıydık kısmı benim için önemli. Değişim mottosu Ekrem İmamoğlu’na ait bir motto asla değil içi bütün muhalif düşünceyle doldurulması gereken bir süreç ve bu süreç önümüzdeki yerel seçim ve bir sonraki genel sürücü kazanabilir."

"Nezaketli ve olgun bir tartışma süreci sürüyor"

İmamoğlu, Murat Sabuncu'nun "Çok net bir şekilde kılıçdaroğlucular imamoğlucular gibi CHP içinde bir yapı görünmeye başladı. Bunun chp’ye yerel seçimlere 9 ay kala bir problem oluşturmaya başladığını düşünüyor musunuz? Bu iç tartışmalarla birlikte umutsuzluğu artıracağını düşünüyor musunuz? Yarın Meral Akşener’i çağırdınız mı?" sorusuna şöyle yanıt verdi:

"Tabii ki çağırdım. Akşener’den de genel başkanımızdan da henüz bir dönüş ulaşmadı ama bildiğim kadarıyla zaten iyi partinin bir kurultayı var. Kurultay öncesi böyle bir programa katılması ne kadar mümkün olur bilemem. Böyle bir tartışma vahşi bir tartışma değil bence gayet nezaketli ve olgun bir tartışma süreci sürüyor."

"Siyasi yasaklığınız konuşuluyordu. Tekrar belediye başkan adaylığını konuşuluyorken zaten siyasi yasak potansiyeli var, en son Kuşoğlu söylemişti bunu, bu konudaki yorumunuz nedir?" şeklindeki soruya da İmamoğlu,  "Kötü olan partinin içinde böyle bir konunun gelmesi. “ama onun siyasi yasağı var” klişesiyle gündeme gelmesi çok acı, ne yazık ki çok vasat açıklama. Bu vasat açıklamanın sahibinin muhatabı ben değilim, genel başkan. Genel başkanımızın bu konuda gereğini yapacağına inanıyorum. Bu vasat açıklamaları birkaç kez anlamsız ve gereksiz zamanlarda dile getirmiştir. Keşke bunu dile getirirken mesela hiç yapılmamış bir biçimiyle, ilk duruşmadaki hakimin nasıl görevden uzaklaştırıldığını, yeni hakimin durumunu, mahkemeye müdahale süreçleriyle ilgili yargının iktidar tarafından nasıl müdahale edildiğini  dile getirerek bunu ifade etmiş olsa o vasatlığı pozitife doğru yönlendireceğim ama ne yazık ki çok vasat bir açıklama" yanıtını verdi.

"Kaybetme deneyimim yok"

İmamoğlu,  "Sizden her şeyi duyuyoruz ama bu genel başkan değişmeli ifadesini duymuyoruz. Siz bir siyasi partinin genel başkanı olsanız kaç genel seçim kaybettiğinizde bırakırsınız?" sorusuna, "Ben tabii değişimle ilgili fikrim farklı. Değişimin makul bir şekilde makul gürültüsüz olabileceğine olan inancım var. Belki bu benim aile kültürümden geliyor. Karadenizli ailelerde de değişim biraz sancılıdır. Kolay kolay makam mevki bir sahiplik devredilmez. Ama allah nasip etti benim babam bana 21 yaşında işi devretti. Ben bunun sorumluluğunu genç yaşta gördüm. Ve değişimi var etmiş bir babanın nasıl saygın bir şekilde konumlanacağını da iyi bilirim.

Konumlandırmayı ve konumlandırmayı marifetli şekilde başaracak bir kişiliğe sahibim bu bağlamda benim hala idealim ve hayalim sayın genel başkanımızın hem parti ile ilgili değişimin, hem kurultaydaki gerekiyorsa makam değişimlerinin sancısız bir şekilde yürütülebileceğini ispat etmesidir. Bu bahsettiğiniz sancılı değişimlerin yerine sancısız değişimler partide muvaffakiyet elde ederse işte o gün itibariyle biz kazanan bir muhalefet olma yolunda emin adımlarla ilerleriz. Kişilerden arî, bir felsefeden bahsediyorum. Elbette ki kaç seçim kazanma kaybetme tarafı biraz iğneli bir soru olsa da  açıkçası kişisel seçimlerim itibariyle kaybetme deneyimim olmadığı  için sorunca cevap veremeyeceğim" yanıtını verdi.

Editör: Selim Ercan