Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), Deprem bölgelerinde yaşanan yıkımın üzerinden 20 ay geçmesine rağmen eğitimde yaşanan sıkıntılara dikkat çekerek, acil çözüm beklediklerini açıkladı.

"Barınma ve ulaşım hala en önemli sorun"

Eğitim Sen tarafından yapılan açıklama şöyle:

Eğitim sisteminde yaşanan sorunlar devam etmekle beraber acil çözüm beklemektedir. Depremlerin, 11 ilde okul çağındaki 4 milyon çocuk ve 220 binin üzerinde eğitim emekçisini etkilediği bilinmektedir. Bu çocukların 350 binini göçmen-sığınmacı çocuklar oluşturmaktadır.

Deprem bölgelerinde yaşanan yıkımın üzerinden 20 ay geçmesine rağmen, okullarda başta bina ve fiziksel altyapı eksiklikleri olmak üzere, temizlik, içilebilir suya erişim hem eğitim emekçileri hem de öğrenciler için başlıca sorunu oluşturmaktadır. Ayrıca barınma ve ulaşım gibi en temel ihtiyaçlar hala en önemli sorun alanlarından olmaya devam etmektedir.

KPSS Ortaöğretim temel soru kitapçığı ve cevap anahtarı erişime açıldı KPSS Ortaöğretim temel soru kitapçığı ve cevap anahtarı erişime açıldı

"Hala birçok öğrenci konteynır okullarda eğitim görmektedir"

Okulların fiziksel altyapısı, öğrencilerin güvenli bir ortamda eğitim almalarını sağlayacak nitelikte değildir. Eğitim binalarının yetersizliği, geçici konteyner sınıflarla çözülmeye çalışılsa da uzun vadede bu durum öğrencilerin eğitiminin aksamasına ve eğitimin niteliğinin düşmesine neden olmaktadır.

Depremden en fazla etkilenen illerden biri olan Hatay’da bulunan eğitim binalarının üçte biri hasar görmüş, toplamda 1604 eğitim binasından 210’u yıkılmıştır. Ayrıca, 180 okul orta hasarlı olup, bunların 141’i için güçlendirme kararı alınmış ve 71'inde çalışmaların tamamlandığı iddia edilmektedir. Kent genelinde 422 okulda bakım ve onarım çalışmaları tamamlandığı ve depremden sonra 100 yeni okul inşa edildiği ifade edilmektedir. Buna rağmen, hâlâ birçok öğrenci konteynır okullarda eğitim görmektedir. Hatay’da okulların üçte ikisine yakını bu şekildedir. 9 Eylül 2024 itibarıyla yeni eğitim öğretim dönemine hazırlıklar tamamlanmış, eğitim öğretim yılının açılışı ile birlikte 400 binden fazla öğrencinin yeni binalarda eğitim göreceği iddia edilmiş olsa da gerçekte birçok bina henüz tamamlanmamıştır.

"Deprem bölgesinde barınma sorunları giderek derinleşmiştir"

Depremden 20 ay sonra bile kalıcı konutların inşa edilememesi, büyük bir sosyal sorun yaratmıştır. Bu süreçte, deprem bölgesinde barınma sorunları giderek derinleşmiştir. Kalıcı konutların hala tamamlanmamış olması nedeniyle konteynır kentlerde yaşam devam etmektedir.

Konteynır kentlerdeki altyapı sorunları, deprem sonrası yaşamın sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi için önemli bir engel teşkil etmektedir. Elektrik, su ve kanalizasyon hizmetlerinde yaşanan yetersizlikler, konteynır kentlerde yaşayan insanların yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürmektedir.

"Deprem sonrası öğrenciler, ağır travmalar yaşamıştır"

Psikososyal desteğe erişim, travma ve yas yaşayan hem öğrenciler hem de öğretmenler için orta ve uzun vadede önemli bir ihtiyaçtır. Deprem sonrası öğrenciler, ağır travmalar yaşamış ve bu travmaların eğitime olan etkisi büyük olmuştur. Öğrencilerin psikososyal destekten yoksun kalmaları, öğrenme süreçlerine katılmalarını zorlaştırmakta, okul terklerini arttırmaktadır. Psikososyal destek yetersizliği, öğrenci başarısında ciddi düşüşlere yol açmaktadır.

Depremden etkilenen bölgelerde görev yapan eğitim emekçileri de büyük travmalar ve zorluklar yaşamaktadır. Aile bireyleri ve yakınlarının kayıpları, konut kayıpları, psikolojik travmalar ve iş yükünün artması, eğitim emekçilerinin motivasyonunu olumsuz etkilemektedir. Ayrıca, eğitim emekçilerinin deprem sonrası süreçte yeterli psikososyal destek alamadıkları görülmektedir.

"Deprem bölgesinde eğitim ve barınma sorunlarının acilen çözülmesi gerekmektedir"

Deprem bölgesinde eğitim ve barınma sorunlarının acilen çözülmesi gerekmektedir. Özellikle kalıcı konut inşaatlarının hızlandırılması ve okulların tamamlanarak öğrencilerin güvenli eğitim alabileceği binalara kavuşması önemlidir. Okullardaki altyapı sorunlarının çözülmesi ve hijyen koşullarının iyileştirilmesi, eğitim emekçilerinin ve öğrencilerin sağlığını korumak adına öncelik olmalıdır. Deprem bölgelerinde öğrencilere yönelik psikososyal destek programları yaygınlaştırılmalı ve uzman psikologlar okullarda sürekli hizmet vermelidir. Psikolojik danışman ve Rehberlik öğretmenlerinin sayısı artırılmalı, sınıf içi destekleyici programlar hayata geçirilmelidir. Tüm okullarda en az bir öğün sıcak yemek ve içilebilir temiz su verilmelidir. Deprem bölgelerinde görev yapan eğitim emekçilerine yönelik maddi ve manevi destek artırılmalıdır. Psikososyal destek programları, öğretmenler için de uygulanmalı, çalışma koşulları iyileştirilmelidir.

Kaynak: Haber Merkezi