Ankara’da suikast sonucu öldürülen Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Sinan Ateş cinayetine ilişkin açılan davanın ilk duruşması bugün Sincan Cezaevi’nde başlayacak.
Sanıklar 1,5 yıl sonra ilk kez hâkim karşısına çıkacak. Düzenlenen iddianamede, tetikçi Eray Özyağcı ile onu olay yerine getirip, olayın ardından kaçıran Vedat Balkaya ve Suat Kurt hakkında eylem üzerinde ortak hâkimiyet ile müşterek fail olarak Sinan Ateş’e yönelik toplu halde, iştirak halinde ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.
Sanıklardan ‘‘silahlı eylemi organize ettiği’’ iddia edilen Doğukan Çep ve şüpheli eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş’ın ise ‘’suça azmettiren olarak maktüle yönelik toplu halde, iştirak halinde tasarlayarak kasten öldürme’’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.
Sanıklardan Zekeriya Asarlaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Mehmet Yüce, Mustafa Uzunlar, Askın Mert Gelenbey, Murat Can Çolak, Osman Bayraktar, Caner Güney, Umut Ersoy, Çaglar Zorlu, Aytaç Ataç, Emre Yüksel, Serdar Öktem, Erdem Karadeniz, Alper Atay, Mustafa Ensar Aykal’ın ‘’istirak halinde islenen suça yardım eden fail olarak maktüle yönelik toplu halde, istirak halinde tasarlayarak kasten öldürme’’ suçundan hapis cezası isteniyor.
Ayşe Ateş’e çelik yelekli koruma
Halk TV'nin aktardığına göre; davanın Ankara'da Sincan Cezaevi Kampüsü içerisindeki ilk duruşmasına Ayşe Ateş duruşmaya 5 polis tarafından korunarak geldi. Ayşe Ateş'e çelik yelek giydirildiği, Ateş'in yeleği duruşma salonunun önünde çıkarttığı öğrenildi. Çevrede yüzlerce polis görev yapıyor.
Duruşma öncesi açıklama
İlk duruşma öncesi basın mensuplarına açıklama yapan Ayşe Ateş, "Beklentimiz, ayrılan dosyadaki 17 kişi hakkında gerekli işlemlerin hızlı yapılarak, bu dosyanın da bizim dosyamıza eklenmesi" dedi.
Ayşe Ateş, "Bugün eksik bir iddianame ile yarım bir mahkeme kurulacak. Bizim buradan beklentimiz ve isteğimiz şu, ayrılan dosyadaki 17 kişi hakkında gerekli işlemlerin hızlı yapılarak, bu dosyanın da bizim dosyamıza eklenmesi, eksik olan bu iddianamedeki boşlukların tamamlanarak, yeni ve doğru bir iddianamenin yazılması ve yargılamanın hızlı yapılması" diye konuştu.
Suçluların adil şekilde yargılanmasından başka hiçbir talepleri olmadığını ifade eden Ateş, "Dilekçeler verdik, eksik deliller var, halen gelmeyen, dosyaya eklenmeyen deliller var. Bu delillerin hızlı bir şekilde dosyaya eklenmesi, eksiklerin tamamlanması, halen bazı arkadaşlarımızın ifadeleri eklenmedi, bu ifadelerin hızlı bir şekilde eklenmesi, iddianamedeki boşlukların doldurularak tamamlanması ve hızlı şekilde yargılan devamını istiyoruz. Şimdi mahkemede bunun hepsini dile getireceğim" dedi.
"Mersin olayı bizim olayımızın öncüsü"
Ateş, bir basın mensubunun, "Sinan Ateş'in Mersin'de bazı ticari bilgileri istihbarata bildirdiği yönünde iddialar vardı. Bu konuyu gündeme getirecek misiniz?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Bahsettiğiniz şey iddialardan ibaret. Ben elimdeki somut delillere, bilgi ve belgeleri dayanarak konuştum hep. Eğer bir gün o konuyla alakalı somut bilgi ve belge elimize ulaşırsa o gün onunla alakalı da yorumumu, söyleyeceğim şeyleri söylerim ama şu an için böyle bir şey mevcut değil. Ancak Mersin olayı tabii ki de bizim olayımızın öncüsü, oradan başlayarak, onun da değerlendirilerek, gerekli ifadelerin de alınarak dosyaya konulması ve hep birlikte işlem görmesi gerektiğini sayın mahkeme heyetine ileteceğim."
"Yoğun güvenlik önlemleri altında yaşıyorum"
Ateş, bir basın mensubunun "Bugün yoğun güvenlik önlemleri var, yanınızda da korumaları görüyoruz, bu korumalarınız uzun süredir var mı?" sorusu üzerine, "Yaklaşık bir buçuk ay oldu sanırım koruma talebinde bulunalı, uzun süredir korumalarım var. Yoğun güvenlik önlemleri altında yaşıyorum. Normal bir hayat yaşamıyorum. Evde, kızlarımla akşama kadar, çok gerekli haller dışında dışarıya çıkmadan. Bazılarının halen yaşamadığı ancak yaşaması gereken cezaevi hayatını maalesef bize layık gördüler" ifadelerini kullandı.