Dursun ERKILIÇ
Başkent Ankara Meclisi Başkanı ve eski milletvekili Nevzat Ceylan, gazeteci dostlar Ahmet Tezcan ve Ahmet Tek ile yoldaşlık ettik yol boyunca…
Yol boyunca sohbetimiz hiç eksilmedi. Hatta Nevzat Ceylan ile bir röportaj bile gerçekleştirdik. Sonra aktarırım size!
Her dönüşte bir başka güzellikle karşılaştığımız virajlar, her ufuk çizgisinde bizi bizden alan tabiat ve manevi hazzın göz/gönül doyuran dostluk arası sohbeti ile yuttuğumuz yolda ilk durak, Bolu’nun Dörtdivan ilçesiydi.
Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki’nin selamlarını Dörtdivan'a iletmek görevimizdi. Görev tamamlandı!
Yol boyu, sarı ile yeşilin harmanladığı güz mevsimi manzaraları eşlik ediyordu bize.
Dağların eteklerinde ve zirvelerinde kendine yer bulan çeşit çeşit ağaçlar, mevsimin verdiği o dinginlikle uyum içinde yaşıyordu. Küçücük esintiyle sallanıp hışırdayan kavak yelleri esiyordu ruhumuzda…
Yayla evleri, yılların yaşanmışlıklarını saklayan bir sessizlikle selamlıyordu bizi, sanki onları anladığımıza emin olmak istercesine.
Uzaklarda, tepelerin en yüksek noktalarına serpilmiş kar tanelerine bakan Kartalkaya, kar bekleyen bir çocuğun hevesiyle kara bürünmeyi bekliyordu…
Aladağların görkemli hali ve vakarlı duruşu saygıyı hak ediyordu!
Yolumuzun üzerindeki Solaklar Kaya Evleri'ne varmak istedik, fakat heyelan nedeniyle yakınına bile yaklaşmak mümkün olmadı.
Seben'in merkezine indiğimizde ise kapanmış dükkânları görmek içimizi burktu.
Nevzat Ceylan, eskiden buralarda hayatın nasıl da farklı olduğunu anlatırken, şimdi boşalmış dükkanlarla çevrelenmiş bir sessizlik hâkimdi.
Yol bizi bir sonraki durağımıza, Ankara’nın Bolu’ya sınır köylerinden Nallıhan’ın Oklavlar köyüne getirdi.
Nevzat Ceylan’ın doğduğu ve çocukluğunun geçtiği köy ve içine girdiğimiz ev tam bir nostalji yaşattı hepimize.
Sonra… Bu topraklarda yaşanmış günlerin güzelliklerini, anılarını yad ederek ilerledik.
Vardığımız Nallıhan’da, yöresel bir tat ve marka olan ekmeğinden tadarken, bölgenin doğal güzelliklerini Hoşebe’den bir kez daha dinledik!
Nallıhan Kuş Cenneti’ne vardığımızda, susuz kalan bu cennet sessizliğe gömülmüştü; yine de Kız Tepesi’nde huzur dolu bir manzara ağırladı bizleri.
Hava kararmış, Ankara heyecanı sarmıştı hepimizi. Beypazarı bildiğiniz gibiydi; samimi, misafirperver…
Beypazarı’nın ‘Kurusu’nu alıp yöreye özgü lezzetlerini sohbet arası yaparak düştük yola. Merhaba Ankara!
Anladık ki dünya yuvarlak!