Başkanlıktan yapılan açıklamada, bir siyasi parti sözcüsünün, düzenlediği basın toplantısında Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın okuduğu cuma hutbesiyle ilgili yaptığı değerlendirmeler hakkında açıklamanın yapılmasına ihtiyaç duyulduğu ifade edildi.
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş'ın cuma hutbesinde, Müslüman kadın ve erkeklerin davranışları ve kıyafeti hususunda Kur'an-ı Kerim'in Ahzab Suresi (59) ve Nur Suresi (30-31) ayetlerinin ve Hazreti Muhammed'in konuyla ilgili hadislerinin açıkça ortaya koyduğu temel çerçeveyi ifade ettiği belirtildi.
Hutbede beyan edilen cümlelerin asırlardan beri Müslümanların bildiği, ilmihal kitapları dahil bu konuyu ele alan tüm kitaplarda yazılı olan hakikatler olduğu ifade edildi.
Anayasal görevi "toplumu din konusunda aydınlatmak" olan bir teşkilat olarak Diyanet İşleri Başkanlığının, İslamın hak ve hakikate davet eden, hayata huzur getiren, güzel ahlakı öğreten mesajlarını, tüm mensupları ve imkanlarıyla millete ve insanlığa tanıtmakla kanunen sorumlu olduğu anımsatıldı.
Hutbeler, yayınlar ve diğer faaliyetlerin, asla başkalarının hayatına karışmak olmadığı, sadece inanç, medeniyet, kültür ve gelenek esaslarını tanıtmak, anlatmak ve tavsiye etmek olduğu vurgulandı.
Evlilik çağına gelen ve her açıdan aile olmanın sorumluluğunu taşıyabilecek olan Müslümanların nikah akdiyle evlenerek aile kurmalarını yine Kur'an-ı Kerim'de birçok ayette Allah'ın emrettiği ve peygamberin pek çok hadiste tavsiye ettiği hatırlatıldı.
Her anne babanın, zamanı geldiğinde çocuklarının aile kurmasını arzu ettiği, sorumluluk sahibi herkesin aile müessesinin millet ve devlet için ne kadar önemli olduğunu takdir ettiğinin belirtildiği açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Diyanet İşleri Başkanımız da hutbesinde aile olmanın öneminden, faziletinden, sorumluluğundan bahsetmekte, evlilik çağına gelen gençlere aile kurmalarını tavsiye etmekte, onlara yardımcı olunması gerektiğini ifade etmekte, evliliklerin çok fazla geciktirilmesinin olumsuzluklarına dikkat çekmektedir. Bu kadar açık, doğal ve önemli hususlar içeren bir cuma hutbesini, 'saçmalık', 'hadsizlik' gibi nitelemeler ve gelişigüzel ifadelerle, araştırmadan ve incitici bir üslupla değerlendirmek, başta ibadet bilinciyle cuma hutbelerini dinleyen vatandaşlarımız olmak üzere Diyanet İşleri Başkanlığımızın mensuplarını derinden yaralamıştır."