MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli gündeme yönelik yazılı basın açıklaması yaptı. Açıklamasında İmarılı'nın çağrısına değinen Bahçeli, PKK'nın bir an evvel kongresini toplayarak fesih kararı alması gerektiğini söyledi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasına da değinen Bahçeli, "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na çöreklenen CHP markalı çıkar ve soygun ittifakının kirli çamaşırları birer birer deşifre edildikçe gündemi meşgul eden mevzu bahis ağır meselenin diploma iptalinin çok ötesinde vahim bir organize terör ve yolsuzluk sarmalı olduğu anlaşılmıştır." ifadelerini kullandı.
Bahçeli'nin açıklamasının detayları şu şekilde:
Türk milleti 21 Mart’ta yakılacak, ortak tarih ve kültürümüzün zenginliğiyle yayılacak Nevruz ateşi etrafında kenetlenip el ele vererek barış ve kardeşlik bağlarını daha da güçlendirecektir.
Nevruz Bayramı, sadece uyanan baharın müjdesi olarak kalmayıp; milli varlığımızın, milli kimliğimizin, kökü derinlere tutunan milli birliğimizin zaman ve zemine sığmayan nişanesidir.
Mübarek Ramazan ayının manevi ikliminde canlanan doğaya eşzamanlı olarak hedef ve heyecanlarımız takviye edilmeli; huzur, refah, esenlik, güvenlik ve yaşama sevincimiz çok daha ileri bir aşamaya tahkimat yaparak ilerleyiş kaydetmelidir.
Nevruz Bayramı, bereket ve birliğin simgesi; sevgi ve hürmetin siperidir.
Bu bayram asırlar boyunca Türk milletinin ruhunda, şuurunda ve vicdanında taşıdığı ve doğanın kabuk değiştirip renk cümbüşüyle göz kamaştırdığı müstesna bir doğuşun, müessir bir doğruluşun bir tarih ve talih eşiğidir.
Yarınki Nevruz kutlamalarına Sayın Cumhurbaşkanımızın aktif katılımı ise ülkemizin içinden geçtiği hassas dönem dikkate alındığında hem anlamlı hem de değerli bir adım olacaktır.
Beklentim ve temennim odur ki, terörsüz Türkiye amaç ve azmi bu yılki Nevruz Bayramı’na mühür vurmalı, doğudan batıya, kuzeyden güneye muazzam beşeri cevher olan Türk milleti ailesi tek yürek halinde geleceğine ve geçmişin kutlu emanetlerine ortaklaşa sahip çıkmalıdır.
Bu kapsamda bölücü terör örgütü PKK, 27 Şubat İmralı çağrısının gecikmemesi ve aziz milletimizin yoğunlaşan arzusunun boşa düşmemesi maksadıyla bir an evvel kongresini toplayarak fesih kararı almalı, nihayet silahları bırakarak Türkiye Cumhuriyeti’ne teslim etmelidir.
Fesih kararının sürüncemede bırakılması hiç beklenmedik komplikasyonlara, hiç tahmin edilmedik komplolara ve karmaşık provokasyonlara sahne olabilecektir.
Bölücü terör örgütünün derhal karar alması gerekmektedir.
Bizim tasavvur ve teklifimiz Hıdırellez’in arifesinde, mesela 4 Mayıs 2025 Pazar günü Muş’un Malazgirt ilçesinde DEM Partili belediye başkanının destek, katkı ve yardımıyla PKK’nın kongresini toplayarak fesih tartışmalarına son noktayı koyması ve bu işi bitirmesidir.
Terörsüz Türkiye gayesinde tavsama ve tehir pişmiş aşa su katmaktan, bunca gösterilen fedakârlıkların heba olmasından başka bir manaya gelmeyecektir.
Nevruz Bayramı’nın mehabet ve muhabbet havası Hıdırellez’in güzellikleriyle pekişmeli, bununla mündemiç olmak üzere terör sorunu tamamıyla ortadan kaldırılmalıdır.
Terörsüz Türkiye hedefi istikametinde güçlü ve güven uyandıran hamleler yapılıyorken, CHP’nin başını çektiği tehlikeli ortam günbegün genişletilmek istenmektedir.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na çöreklenen CHP markalı çıkar ve soygun ittifakının kirli çamaşırları birer birer deşifre edildikçe gündemi meşgul eden mevzu bahis ağır meselenin diploma iptalinin çok ötesinde vahim bir organize terör ve yolsuzluk sarmalı olduğu anlaşılmıştır.
CHP’nin Türkiye’yi karıştırmak ve hukukun işleyişini sakatlamak için bütün kriz tuşlarına bastığı görülmektedir.
Terörsüz Türkiye’yi sekteye uğratmak, asayişsizliği teşvik etmek, bindirilmiş kıtaları sokak aralarına ve protesto gösterilerine kışkırtmak CHP Genel Başkanı’yla her rüzgara yelken olan yakın çalışma arkadaşlarının altından kalkamayacağı bir vebaldir.
Türkiye’nin iç barış ve huzur ortamının Saraçhane tertibiyle bozmaya kalkışmak, halkımızı kin ve düşmanlığa tahrik etmek bilinsin ki yasa ve anayasaya meydan okumaktır.
CHP’nin nevzuhur Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı bizim meselemiz değildir.
Aynı şekilde önümüzdeki pazar günü sandık kurulup kurulmayacağı da bizim ilgi sahamızın dışındadır.
Ancak hukuki bir tasarruf ve tedbiri sivil darbe iftirasıyla baltalama girişimi devletin egemenlik vasfına, hukuk ve demokrasi güvenliğine aleni bir saldırıdır.
Bu saldırı karşısında devletimizin ve hükümetimizin sonuna kadar yanında duruş göstereceğimizi herkesin bilmesinde çok ciddi yarar olacaktır.
Türkiye’nin istikbal ve istiklalini Saraçhane oyunlarıyla sarsma ve sabote etme girişimlerine Türk milleti müsaade etmeyecek, suç örgütü mahiyeti kazanan ve dış bağlantılı olduğu az çok belli olan belediye çetesine Cumhur İttifakı sonuna kadar direnecektir.
Herkesi sükûnete ve aklı selime davet ediyorum.
CHP yönetimini, bilumum sol ve marjinal grupları sonu karanlık eylem ve emellere derhal son vermeye çağırıyorum.
Türk yargısının vereceği kararın saygıyla karşılanmasını, sokak dilinden vazgeçilmesini, işbirlikçi kaos ve kriz severlere akıllarını başlarına almalarını tavsiye ediyor, bilcümle bu hususları birliğimiz ve dirliğimiz adına mecburiyet görüyorum.
Türkiye Cumhuriyeti’nde hak arama yolları açıktır.
Türk mahkemeleri bağımsız ve tarafsızdır.
Konusu suç teşkil eden fiilleri işleyen kim olursa olsun bedelini en ağır şekilde ödemelidir.
Türk devleti sokakta kurulmamıştır.
Sokakta gelecek arayanların, sokaklara dökülmekten bahsedenlerin, siyaset ve demokrasi dışı özlemleri kabaranların bulacağı sadece ve sadece beladır, bedduadır ve pişmanlıktır.
İhanet ne kadar dinç, cüretkâr, talepkar ve ısrarlı olursa olsun Türkiye’ye kendisini adamış, Türk milletini bir ve bütün yaşatma konusunda and içmiş olan vatanseverler hiçbir habis niyet ve faaliyete geçit vermeyecektir.
Bu duygu ve düşüncelerle baharın habercisi olan yeni gün münasebetiyle, tüm vatandaşlarımın ve Türk-İslam âleminin Nevruz Bayramı’nı içtenlikle kutluyorum.
Cenab-ı Allah’ın milletimize huzuru, mutluluğu, refahı ve kardeşçe yaşamayı ilelebet nasip etmesini tüm içtenliğimle niyaz ediyorum.