Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından üç gündür bulunduğu Saraçhane’de, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve beraberindeki heyeti kabul etti. Görüşmenin ardından açıklamalarda bulunan CHP Lideri Özel, “Büyük bir hukuk katliamından, Türkiye Cumhuriyeti’nin adalet tarihine büyük bir kara leke süren içinde bulunduğumuz sürecin başladığı andan itibaren, İstanbul’a ulaştığımız andan itibaren buradayız. İstanbulluların, Ekrem Başkan’a emanet ettiği Saraçhane’yi, bu sembolik ve önemli mekanı Ekrem Başkan’ın emaneti olarak hep birlikte sahipleniyoruz” dedi.
Özel, şunları söyledi:
“Milletin tercihini yok saymadık”
“Daha önce yaptığım konuşmalarda, çağrılarda olduğu gibi bugün de sesimin ulaştığı herkese; Cumhuriyet Halk Partili olsun - olmasın, muhalefet partilerine oy vermiş olsun - olmasın, sandığa sahip çıkan herkese; milli iradeye, halkın egemenliğine sahip çıkan herkese çağrımız şu... Yapılan bir yarış sonunda millet bir karar veriyor. Biz yıllarca seçim kaybettik. 47 yıl birinci parti olamadık ama buna karşı hasetlik, fesatlık yapmadık. Milletin tercihini yok saymadık, hiçe saymadık. Hatayı kendimizde gördük. Gayret ettik, çalıştık. En sonunda Cumhuriyet Halk Partisi olarak 47 yıl sonra birinci parti olduk. Evet, Erdoğan kaybetmiyordu partisini kurduğundan beri ama en sonunda o da kaybetti. Siyasette yenilmezlik yok. Demokrasi yenilmeyi içermese demokrasi olmaz. Onun adı krallık olur, padişahlık olur. Demokrasi ise kazandığında ne yaptığına bakmazlar. Demokrasilerde kaybedince ne yaptığına bakarlar. Bugün seçimde kaybeden birinin geçmişte oy aldığı halkın, milletin iradesini hiçe saymasıyla karşı karşıyayız. Millet Saraçhane’yi Ekrem İmamoğlu’na verdi. O hakimle, polisle geri almak istiyor. Bunun kabul edilebilir bir yanı yok. O yüzden ki beş günlük eylem yasağına rağmen günlerdir Saraçhane doluyor, taşıyor, tarihinin en büyük mitinglerini yapıyor. Bugün akşam da Saraçhane’ye çağrımız var. Demokrasiye sahip çıkan herkesi, bilhassa son seçimlerde bile bize oy vermemiş ama sandığa inanan, sandığını benimseyen herkesi bugün hem Saraçhane’ye bekliyoruz. Hem de Türkiye’nin 81 ilinde, bilhassa 14 büyükşehir belediyesinin bizde olduğu illerde ve 21 il belediyesinin bizlerde olduğu illerde, belediyelerimizin gösterdiği alanlarda, belediyelerimizin önünde, meydanlarında, diğer tüm illerde il başkanlıklarımızın, ilçe başkanlıklarımızın çağrı yaptığı yerlerde demokratik tepkiyi göstermeye davet ediyoruz. ‘Sokağa mı çağırıyorsun?’ Evet, sokağa çağırıyorum. Ama sokağa şiddet için, kavga için çağırmıyorum.”
“Önümüze kanunsuz barikatlar koyuluyor”
“Dün de söyledim, hep söylüyorum. Kanunsuz emirler veriliyor, önümüze kanunsuz barikatlar koyuluyor. Bu barikatlara teslim olmayacağız. Onun için çağrım bu kanunsuz emirle kurulan barikatları polisimizi gözeterek, ona zarar vermeyerek yıkın geçin. Meydanlara, sokaklara akın. Sokaklara taşın. Her yeri tutsalar, herkes evinin önüne çıksın. Birleşebildiği herkesle birleşsin, hedeflediği meydana doğru aksın. Bugün Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en önemli demokrasi gecelerinden biri olacak. Millet sandığına sahip çıkacak. Meydanlarda sandığına sahip çıkacak. Seçtiğine sahip çıkacak. Sadece seçtiğimize değil, seçebilme hakkımıza, gelecekteki sandıklara da. Bundan sonra seçim olacak mı, olmayacak mı? Tayyip Erdoğan’ın istediği gibi sonuçlanmayan seçimlerin sonuçlarına uyulacak mı, uyulmayacak mı? Bugün bu süreç ona karar verme sürecidir. Barışçıl, hak arayan, çevreye zarar vermeyen, polise zarar vermeyen ama kararlılığını kaybetmeyen tüm kitleleri 81 ilde sokaklara, meydanlara bekliyoruz. Çatışmaya değil; barışmaya, kucaklaşmaya, omuz omuza durmaya, kol kola girmeye, sandığa, demokrasiye, örgütlülüğe sahip çıkmaya davet ediyoruz. Bu çağrılarımıza her seferinde en barışçıl ve en olumlu, en dirençli, en kararlı katkıyı veren, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu bugün de yaptıkları bir dayanışma yürüyüşüyle, genel merkezlerinden buraya, Saraçhane’ye geldiler. Çok kıymetli bir hazirunla çok kıymetli heyetlerini kabul ettik. Sayın Arzu Çerkezoğlu’na bu ziyaretleri için teşekkür ediyorum.”
“Emniyette ifade işlemi başlayacak”
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Genel Başkan Özgür Özel, “Ekrem İmamoğlu’nun emniyetteki ifade işlemi başladı mı?” sorusuna, “Biraz önce, yaklaşık yarım saat önce İmamoğlu’nun avukatları aranarak birazdan ifade işlemine başlayacakları söylenmiştir. Bizdeki son bilgi o. Tahminen bu dakikalarda ya da ilerleyen dakikalar içinde emniyette ifade işlemi başlamış olacak” yanıtını verdi.
“Sandığı kaybedersek yoksul, yoksul kalacak”
Özel, İmamoğlu'nun, ‘Belediye kreşlerine soruşturma’ ifadeleri hakkındaki soruya şu yanıtı verdi:
Anlaşılan o ki Ekrem Başkan, kendisine yöneltilen ya da yöneltilmesi muhtemel sorular içinde kreşlerin de olduğundan hareketle bunu söylemiştir. Ama zaten temel yaklaşımımız şu. Burada hedef alınan Ekrem İmamoğlu değil ki. Ekrem İmamoğlu üç kuşaktır iş adamlığı yapan, hali vakti yerinde ve siyasete girmeden önce ticaretle çok ön planda olmuş bir isim. Ekrem İmamoğlu’na bugün yapılan saldırılar, Ekrem İmamoğlu’nun şahsına, servetine, eşine, dostuna değil. Onun yönetim biçimine ve sonunda ortaya koyduğu eserlere. Benim de Tayyip Bey’in de gördüğümüz bir gerçek var. 31 Mart’ta seçildiği oy oranının çok üzerinde Cumhuriyet Halk Partili belediyeler. Özellikle Ekrem İmamoğlu. ‘Niçin memnunsun?’ diye sorulduğunda, yüzde 60’a varan memnuniyetinde vatandaş anne karttan, kreşlerden, hoş geldin bebek paketinden, kent lokantalarından, aşevlerinden bahsediyor. Yani bu iktidarın yoksul ve sahipsiz bıraktıkları, üç çocuk diye teşvik edip o çocukları aç bıraktıkları, proteinsiz bıraktıkları, eğitimsiz, kreşsiz bıraktıklarına Ekrem Bey sahip çıkıyor. O yüzden bugün insanlar, bu akşam buraya geldiklerinde Türkiye’de meydanlara çıktıklarında fakir ailenin kreş hakkını savunacaklar, yoksulların beslenme hakkını, barınma hakkını savunacaklar. Ve sandık vurgusundan da şunu söylüyoruz. Eğer sandığı kaybedersek bugünkü fakirler hem fakir kalacak. Çünkü iktidarı değiştiremeyeceksin. Bugün yoksulun dostu olmayan, yarın olur mu? İşsizsen bu iktidarı değiştiremeyeceksin, bugün işsize iş bulmayan yarın bulur mu? Memnun olmadığın, seni ezen, sömüren iktidarı değiştirmenin yolu sandıktır. Bugün iktidar sandığı elimizden almak istemektedir. Gün, sandığa sahip çıkarak kötü yönetime göndermek, iyisini getirme imkanını milletin elinde tutmasıdır. Onun için bugün seçebilme hakkına sahip çıkan herkesi bu iktidarın yaptıklarını protesto edip sokağa, meydana çıkmaya, çatışmadan, kavga etmeden, ‘Ben buradayım, demokrasinin yanındayım’ demeye davet ediyoruz.”