Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye-Hollanda futbol maçını izlemek üzere Almanya'ya gitti Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye-Hollanda futbol maçını izlemek üzere Almanya'ya gitti

Elips TV’de yayınlanan, gazeteci Bülent Aydemir ve Muhammed Vefa’nın sunduğu Uzgörü programına konuk olan Deva Partisi Sözcüsü ve Ankara Milletvekili İdris Şahin gündeme yönelik açıklamalarda bulundu.

İmamoğlu’nun gazetecilerle yaptığı Roma ziyaretini eleştiren Şahin, “İsrafı bitirdik diye bir kampanya yaptı ve ona 700 bin TL para harcadı. Sayın Erdoğan’ın yaptığı yanlışları, “Geçmişte de böyle yapılıyordu” diye göstermenin bir anlamı yok. Bunu belediye bütçesinden yaparsanız hele hele tasarruf tedbirlerinin başladığı ülkede bunu yaparsanız vatandaş size ‘Söyleminiz ve eyleminiz bir değil’ der” ifadelerini kullandı.

Şahin’in konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle;

“Tasarruf tedbirlerine Beştepe’den, TBMM’den ve Bakanlıklardan başlamamız gerekiyor”

Ülkeyi yönetiyorsanız şeffaf yöneteceksiniz, hukuk içerisinde yöneteceksiniz ve kim yanlış yapıyorsa, en tepeden en aşağıya kadar bağımsız ve tarafsız yargının önüne çıkartılmalı eşit ve adil bir şekilde yargılanmalı ama şu an itibariyle iktidar sahiplerinin gücü garibana yetiyor. Tasarruf tedbirleri diyorsunuz önce servislerden başlanıyor. Ankara’daki servis taşıyıcılarının yıllarca hukuk mücadelelerinde yanlarında oldum. Tasarruf tedbirlerinde önce servisçilerden başlanıyor. Allahtan korkun! Bu ülkede tasarrufa başlayacaksan önce Beştepe’den başlayacağız, bakanlıklardan, belediyelerden ve TBMM’den başlayacağız sonra vatandaşa geleceğiz. Vatandaşın zaten tasarruftan başka şansız yok ki.

“Adalet kavramı yok, eşitlik ve hakkaniyet kavramı yok”

Çeteler nasıl İçişleri Bakanı’nın dostu olmuş, onunla görüntü vermişse, bu ülkedeki herkesin dilinde olan 5’li grup sanki ülkenin gerçek sahibiymiş gibi hareket ediyor. Ulaştırma Bakanı o kadar rahat konuşuyor ki. “Burada ücretsiz gidilebileceğine dair madde koyduk” diyor. Bu kadar pişkin pişkin 85 milyonun karşısında konuşuyor. Ondan sonra da kara yollarında herhangi bir sıkıntı olduğunda 2 km, 3 km sıcak asfalt attırmak için akla karayı seçiyoruz. Başlanan yatırımların çoğu yarım kalmış durumda. Kimse kara yollarına iş yapmak istemiyor çünkü zamanında para alamadıklarını söylüyorlar.

Devleti asıl çökerten hadise adalet kavramı yok, eşitlik ve hakkaniyet kavramı yok. Şeffaf bir şekilde ihale yapılmış olsa bu vatandaşlar bu kadar keyfi olamazlar ve bu 5’li müteahhit çevresine sağlıklı bir denetim yapmış olsanız, onları vergide affettiğiniz gibi, çekini ödemeyen vatandaşı affetmiş olsanız, esnafı affetmiş olsanız ve bugün feryadı artık arşı alaya çıkan emekliye şu bayram öncesinde talep ettiklerini vermiş olsanız bugün bu ülkede sosyal barışı sağlamış olursunuz. Beştepe’yi görmeden ülkede hiçbir işin sonuçlanmayacağı algısı yerleşmiş durumda.

“Sayıştay’ın sağlıklı denetim yaptığı bir Allah’ın kulu yok”

Bugün, belediyelerde devletin kamu kurumlarında, kolektif hırsızlık almış başını gidiyor. TBMM adına denetim yetkisi olan Sayıştay’ın sağlıklı denetim yaptığı bir Allah’ın kulu yok. Varlık fonunun hiçbir şirketi denetlenmiyor. Varlık fonu normalde nedir? Ülkenin kaynakları artık ihtiyaçların çok çok ötesine çıkar ve o varlıkları bir şekilde yönetmek istersiniz. Sayın Babacan’ın ekonomi bakanlığından ayrılıncaya kadar kurdurmadığı bir konumdur çünkü denetimsiz hiçbir kit olmasını istemeyiz biz.

Tamamen şişti varlık fonu ve varlık fonu bir gün bu ülkenin yokluk fonu haline gelecek ve bu ülke için son derece sıkıntılı bir sürecin en önemli paydaşlarından biri olacak. Biri kur korumalı diğeri de varlık fonu.

“Türkiye’yi bu şekilde yüksek tansiyonla yaşatmaya hakkınız yok”

16 milyona yakın emeklinin bugün siz büyük bir çoğunluğuna “10 bin TL ile geçinin” diyorsunuz. Sayın Şimşek oturduğunuz yerde kâğıt üzerinde oynayarak değil, halkın içerisine girerek gerçek enflasyonu görürsünüz. Vatandaş aslında yerel seçimlerde çok önemli bir ders verdi. İktidarınızın önünde 4 yıl var. Türkiye’yi bu şekilde yüksek tansiyonla yaşatmaya hakkınız yok.

Hakkı teslim edelim. CHP’nin kadroları nerede sıkıntılı bir konu varsa sahada mücadele veriyorlar ama bu mücadeleyi verirken bir şeyi ihmal ediyorlar. Muhalefet olarak özellikle kongre sonrası yapılan değişiklik sonrasında bir kısım şeyleri tek başına yapacağına dair bir inanç belirginleşti. Muhalefet topyekûn birlikte hareket ederlerse çok daha güçlü bir görüntü verilebilir. CHP’nin reflekslerinde şu var; KESK arka bahçem, DİSK arka bahçem. Muhalefet, toplumsal hadiselerde bir ve beraber hareket ederse karşıdan bir tuğla söker. CHP’nin gayretleri elbette olumlu ama eksik.

“Kongrede değişim olmalı”

Vatandaşın yaptığı her zaman doğrudur. 14 Mayısta da gösterdi, 31 Mart’ta da gösterdi. Vatandaşımız hissiyatına ve teşkilatlarımızın taleplerini gayet iyi okuyoruz ve kongrede buna göre adımlar atacağız. Adalette, ekonomide bu sıkıntılar devam ettiği müddetçe bu ülkenin yönetiminde er ya da geç Ali Babacan olacaktır. Kongreler bir yenileşme sürecidir. Kongrede kendimizi yenileyeceğiz.

Sokak hayvanlarının uyutulması meselesi

Bu konuda her iki tarafı da düşünmek lazım. Bu noktada bizim Hasan Karal başkanımız bir bilim kurulu oluşturulması gerekliliğini ifade ediyor. Bu tek başına yerel ve genel yönetimlerin yapacağı bir şey değil. Tek başına bir kısırlaştırmanın ya da tamamen başıboş bırakmanın bu sorunun çözümü için asla mümkün olmadığının ve kapsamlı bir çalışma yapılması gerektiğini, bu canlı varlıkların bizim aramızda nasıl huzurlu bir biçimde yaşayacakları tasarrufunu yapmak gerekiyor.

İmamoğlu’na Roma ziyareti eleştirisi

Sayın İmamoğlu’nun Roma ziyaretine gazetecileri kendi imkanlarıyla götürmesini yanlış buluyorum. Eline bir yetki geçince bunu yapanın yarın daha büyük yetkiler geçince neler yapacağını tasavvuf etmek lazım. İsrafı bitirdik diye bir kampanya yaptı ve ona 700 bin TL para harcadı. Sayın Erdoğan’ın yaptığı yanlışları, “Geçmişte de böyle yapılıyordu” diye göstermenin bir anlamı yok. Bunu belediye bütçesinden yaparsanız hele hele tasarruf tedbirlerinin başladığı ülkede bunu yaparsanız vatandaş size “Söyleminiz ve eyleminiz bir değil” der. Hem ülkeyi hem de yerel yönetimleri denetleyeceğiz. Şu anda İstanbul’un en büyük sorunu denetimsizlik, ülkenin de en büyük sorunu denetimsizlik.

Muhabir: Oğulcan Balcı