Rızvanoğlu, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında Türkiye'nin, 1862 katılımcı ile COP29'a en yüksek katılım sağlayan 3'üncü ülke olduğunu ifade ederek, bu katılımcıların, uçak, konaklama, yeme-içme ve harcırah masraflarıyla israfa yol açtığı görüşünde bulundu.
Cumhurbaşkanlığınca 17 Mayıs 2024'te yayımlanan Tasarruf Tedbirleri Genelgesi'nde, "Zorunlu hallerde yapılacak yurt dışı geçici görevlendirmeler en az seviyede tutulur" ifadesinin yer aldığını anlatan Rızvanoğlu, "COP29 zirvesine katılımda kaç kişinin masrafı devletin kasasından karşılandı? Katılımcıların kaçı iklim değişikliği konusunda uzman?" sorularını yöneltti.
Evrim Rızvanoğlu, Türkiye'nin uluslararası arenada güçlü bir şekilde temsil edilmesinin önemine işaret ederek, "Ancak bu bir iklim zirvesi, turistik gezi değil. Ana hedef israf değil, iklim kriziyle mücadelede gerçek adımlar atmak ve Türkiye'nin çıkarlarını en etkin şekilde savunmak olmalı." diye konuştu.
COP29'un, iklim finansmanının odakta yer aldığı bir zirve olduğunu anlatan Rızvanoğlu, "Zirve sonunda yıllık 300 milyar dolarlık bir küresel finans hedefi kabul edildi. Türkiye, iklim değişikliğinden en çok etkilenecek ülkelerden biriyken, bu finansmandan ne kadar yararlanabilecek; asıl önemli olan husus bu. Devletin imkanlarını kullanarak dış gezileri turistik gezi gibi gören anlayışı, iktidar veya muhalefet fark etmeksizin milletimizin vicdanına havale ediyorum." ifadelerini kullandı.
Rızvanoğlu, COP29'a kendi imkanlarıyla katıldığını ancak stratejik toplantı yapılan salonlara giremediğini söyleyerek, bu durumu eleştirdi.
