Ekmen, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Akademik Dayanışma Platformu'nun Aralık 2024 raporunu değerlendirdi.
Akademik personelin, maaşları ve özlük hakları hakkında beklentileri olduğunu belirten Ekmen, akademisyenlerin alım gücündeki düşüşle temel yaşamsal ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak hale geldiğini söyledi.
Ekmen, yıllar içinde yapılan maaş artışlarıyla akademik personelin asgari ücrete oranla aldığı maaşın düştüğüne dikkati çekerek, "Bir profesörün maaşı 83 ila 86 bin lira arasındadır. Bu ne anlama geliyor biliyor musunuz? 'Benim eğitimde gözüm yok. Ben işimi yapayım, ailemi iyi geçindireyim' diyen bir duvar ustası, bir sıva ustası, bir baş aşçı, iş makinesi operatörü bugün bir profesörden daha yüksek maaş almaktadır" diye konuştu.
Bu maaş politikası nedeniyle akademiye ilginin azaldığını dile getiren Ekmen, şunları kaydetti:
"Türkiye üniversitelerinin dünya standartlarına göre yapılmış sıralamalardaki yeri düşmüştür. Maaşlar artmadığı zaman, beyin göçü yaşanır. Akademiye ilgi azalır. Bir durgunlaşma olur. Akademisyenlerin birinci talepleri, maaş iyileştirmesi ve bir akademisyen taban maaşı olması. Bunun en az 2 yoksulluk sınırına denk düşmesi talepleri var. Her akademisyene akademik yıl açılışında asgari ücret kadar destek verilmesi, uluslararası kongrelere katılım için akademisyenlere 6 ayla sınırlı da olsa yeşil pasaport verilmesi, ek ders ücretlerinin 5 kez ve ek göstergenin 1000 baz puan artırılması talepleri var."
