İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, SZC TV’de Saygı Öztürk, Veli Toprak ve Mehmet Bal’ın gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın, “Tek endişem Kaşif Kozinoğlu gibi suikaste uğramaktır” sözlerine dair görüşleri sorulan Dervişoğlu; “Şahsen böyle bir şeye dahil olmayı yerinde görmüyorum. Elbette ki ifadeleri bir bilgi üzerinedir ya da bir duyum üzeredir ya da geçmişte benzer birtakım olaylara atıftan kaynaklıdır. Ona herhangi bir görüş belirtmeyi uygun bulmuyorum. Ama böyle bir konunun Sayın Özdağ’da endişe yaratmasından bile son derece rahatsız olurum. Bugün ben de kendisine bir avukat gönderdim. Kendisini ziyaret edeceğimi bildirdim. Bu kaygıları da o ziyaretimde kendisiyle görüşeceğim. Zehirlenme gibi birtakım tereddütleri aleni bir biçimde ifade etmiş olması, vehmin ötesinde birtakım şeyleri de barındırıyor içinde. Bu neden kaynaklanıyor? Tutuklanma yöntemlerindeki benzerlikten kaynaklanıyor. Eğer soruşturmaları kopyalamış gibi onların yöntemleriyle yaparsanız cezaevi sürecinde de o dönemlerde yaşanmış olanlara benzer şeylerin yaşanabileceğine dair derin endişeler duyabilirsiniz. Adliye yaptığım açıklamada onu da söyledim. Sadece ortaklık yapmamışlar öğrencilik de yapmışlar. Çünkü burada da Ümit Bey'in tutuklanmasında da Ergenekon ve Balyoz davalarındaki yöntemlere benzer yöntemler kullandıklarını söylüyor hukukçular” şeklinde cevap verdi.
“Sürece karşı çıktığımdan beri tehdit alıyorum”
Geçtiğimiz haftalarda Ülkü Ocakları Genel Başkanı tarafından tehdit edilmesine dair görüşleri sorulan Dervişoğlu; “Beni tehdit edenler, benim tehdidi ne kadar umursayıp umursamayacağımı bilir. Ama benim burada üzüldüğüm şey şu; Abdullah Öcalan’ın meclis kürsüsüne davet edenlerin, buna karşı çıktı diye Müsavat Dervişoğlu’nu tehdit etmeleri içimi yaralıyor. Ben bu sürece karşı çıktığımdan beri tehdit alıyorum. O taşı tutan eli değil, bana taş atan yeri düşünüp üzülüyorum. Yoksa hiç umursamıyorum. Ben sürece karşı çıktıktan sonra bu tehditler başladı. Ama ben sürece karşı çıkıyorum diye mi tehdit başladı yoksa laf söylenemez kişilere karşı bir duruş sergilediğim için birtakım korku duvarlarını yıktığım için mi bunlar gerçekleşti? Buna bakmak lazım” dedi
"Tehditlere karşı şikayette bulunmadım onların bir şey yapmasını bekliyorum"
Söz konusu tehditler sonrasında İyi Parti’nin kurucu genel başkanı Meral Akşener ile ilgili bakanlardan açıklama bekleyip eklemediği sorulan Dervişoğlu, “Sayın Akşener’den böyle bir şey beklememi icap ettiren bir şey yok. Şu anda siyaseten bir makamı temsil etmiyor. Bir sosyal medya paylaşımı yapmasını beklemem icap etmiyor. Ama bu, parlamentoda grubu olan bir siyasi partinin genel başkanına yapılmış bir tehdit. Dolayısıyla önce Cumhurbaşkanı’nın sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı’nın sonra Adalet Bakanı sonra da İçişleri Bakanı'nın durumdan vazife çıkarması lazım. Konuyla ilgili herhangi bir şikâyette bulunmadım hâlâ. Onların bir şey yapmasını bekliyorum. Ben bir kamu görevi yapıyorum. Ayrıca bu tehditlerle benim siyaset yapmam engellenmeye çalışılıyor” şeklinde cevap verdi.