TBMM Genel Kurulu'nda; Ticaret Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçelerinin görüşmeleri devam ediyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçesi üzerine söz alan DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, “Sevgili Başkan Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş şahsında tüm özgürlük ve hukuk hasreti çeken mahpusları yürekten selamlıyorum" dedi. Gergerlioğlu, kürsüden yaptığı konuşmada Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ı ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i Türkçe ve Kürtçe “hoş geldiniz” diyerek selamladı.
İktidarı, TÜİK'in yanı sıra İsrail ile ticaret ilişkileri üzerinden eleştiren Gergerlioğlu, şöyle konuştu:
“Diller bu coğrafyanın güzellikleridir. Yüzümüzü güldüren tatlı seslerdir. Sırrı Başkan da Türk, ben de Türk’üm. Ona hem hem Türkçe hem de Kürtçe ‘Allah razı olsun’ dedim. Keşke sadece Kürtler, Türkçe öğrenmek zorunda kalmasa.
Türkler de Kürtçe öğrense, aralarında Kürtçe konuşsa. Ne güzel olur değil mi? Sayın Maliye Bakanı Mehmet Şimşek sizi eleştireceğim ama çok fazla eleştirmeyeceğim. Sizin bir kurumunuz var TÜİK. Her şeyi çok küçük ve genç gösteriyor. Mesela benim yaşım 60. TÜİK’e sorsan 20. Mehmet Şimşek, 15 yaşında. Sizin kurum böyle.
“Helal Akreditasyon Kurumu’nda haram yiyorsunuz”
Sayın Ticaret Bakanı’na dönüyorum. Helal Akreditasyon Kurumu, büyük ümitlerle kuruldu. Yedi yılda 7 milyondan, 50 milyona bütçesi çıkarıldı. Yalnızca 84 akreditasyon verdi. Huzur hakkı verdi yöneticilerine. Bu mesele Anayasa Mahkemesi’ne gitti. Anayasa Mahkemesi, ‘olmaz böyle bir şey’ dedi. ‘Haram yiyorsunuz’ dedi. ‘Helal Akreditasyon Kurumu’nda haram yiyorsunuz’ dedi. Petrol ticareti konusunda ben burada defalarca konuştum.
“Yapmıyorsunuz, ticaret devam ediyor”
Ticaret Bakanı da bugün lütfen sözlerime dikkat etsin. Bakın, biz defalarca İsrail'le ticaret olduğunu söyledik, Sayın Ticaret Bakanı birkaç gün önce bir açıklama yaptı. Diyorsunuz ki: ‘Ekim ve mayıs arasında yüzde 30 düşüş oldu.’ Ama siz Aralık 2023'te ‘Ticaret yok’ diyordunuz, burada ben ifade etmiştim, bütün bu sıralar ‘Olmaz, öyle şey.’ falan diyordu bana, termal içlik satıyorlardı ‘Biz hiçbir sey satmıyoruz’ diyorlardı ama sonra Sayın Bakan ‘Yüzde 30 düşüş oldu’ dedi.
Sonra, burada Özlem Zengin de söylemişti, ‘Biz yabancı şirketlere rica ettik, Ceyhan'dan petrolü İsrail'e götürmesinler’ demişti. Ben burada geçen hafta biliyorsunuz, ispat ettim, uydu görüntüleriyle gemilerin nasıl sinyal kapatarak Hayfa'ya gittiğini ispat ettim.
Şimdi, Sayın Bakanın da açıklamasını okudum, diyor ki: ‘Ya, onlar sinyal kapatıyorsa ne yapabiliriz?’ Bu, devlet ciddiyetiyle bağdaşmaz Sayın Bakan. Bakın, ben size ispat ediyorum: Geçen hafta söylediğim bir gemi, NISSOS DELOS, şu anda Hayfa Limanı'nda. Ring yapıyor ya, her gün ring yapıyor, gidip geliyor. Madem öyle bu geminin ticaretini iptal edin.
Yapmıyorsunuz, ticaret devam ediyor. Biz boş konuşmuyoruz burada, ciddi araştırmalar yapıyoruz. Yine Gazze'deki 2023 ile 2024 verilerine baktım, bina sayısı yüzde 39 azalmış. Peki, Filistin'e ihracat ne durumda? 1.254 kat çelik göndermişiz, 263 kat çimento göndermişiz; bina azalıyor, biz ha bire çelik, çimento gönderiyoruz.
Bu ticaret bir de Yunanistan kanadından oluyor, Yunanistan'a gidiyor gemiler, oradan geliyor. Yunanistan'a çelik ihracatında da yüzde 128 artış olduğunu tespit ettim. Yine bakın, bir gemi bu, ZIN firması. ZIN firması siyonist İsrail'in kuruluşunda rol oynamış çok önemli bir gemidir ve bu gemiyi de biz yakaladık.
“İstanbul Valisi beni yanıltmadın”
‘Filistin’ diyorlar, İsrail ile ticarete devam ediyorlar. ‘Başörtüsü’ diyerek geldiler, kadınlara çıplak arama yaptılar. Geçen gün söyledim. Dokuz genç insana çıplak arama yaptılar. İstanbul Valisi Davut Gül, açıklama yaptı. Bana yönelik ağır hakaretler yaptı.
İstanbul Valisi Davut Gül, bana sana vali olamazsın dememiştim. Ben sana insanlara karşı saygılı olamazsın, adalet ve hukuku öğrenemezsin demiştim. Beni yanıltmadın"
“Dış finansmanı ülkeye çekmek için niçin Mehmet Şimşek helak oluyor”
Kürsüdeki konuşmasında “Madem Rekabet Kurumunu görüşmekteyiz, lafı uzatmadan, kestirmeden konuya gireyim ve sorayım: Türkiye ekonomisi niye bir türlü dikiş tutturamıyor? Dış finansmanı ülkeye çekmek için niçin Mehmet Şimşek helak oluyor, Amerika'da, Batı'da çalmadık kapı bırakmıyor?” diyen DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Cengiz Çandar ise şöyle konuştu:
“Cumhurbaşkanı, bir dönem kanlı bıçaklı olduğu başta Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Körfez ülkelerinden medet ummaya niçin kendisini mecbur hissediyor? Bu soruları tam da Türkiye'nin Suriye'deki diktatörlük rejiminin çökmesiyle bölgesel ve uluslararası profilinin birden yükseldiği bir dönemde soruyorum. Şam'daki rejimin yıkılması Türkiye için ve tabii en başta Suriye halkı için çok çok iyi oldu, Türkiye ile Suriye etle tırnak gibidir.
Hani Cumhurbaşkanı ‘Birinci Dünya Savaşı'nda bölgemizde sınırlar belirlenirken şartlar başka olsa acaba ne olurdu? Kuvvetle muhtemel Halep, İdlib, Şam dediğimiz şehirler muhtemel Hatay, Urfa gibi bizim vilayetimiz olacaktı’ diyor ya doğru söylüyor. Ama sakın gelinen noktada kendisini ikinci Yavuz Sultan Selim zannetmesin, 1516 yılında değiliz; 1916'da, 1918'de de değiliz; Suriye iç savaşının patlak verdiği 2011 yılında da değiliz, 2024 yılının sonundayız.
Bakın, Suriye'nin ayağa kalkabilmesi için tespit edilen en düşük rakam 400 milyar dolar, Türkiye'nin bu ihtiyaçtaki Suriye'ye demokratik bir rejime doğru yol alması için yol gösterecek hâli var mı? Türkiye'nin bu ihtiyaçtaki Suriye'ye anlamlı, güçlü bir ekonomik destek sağlayacak mecali var mı? Suriye'ye örnek olacak durumu var mı?
Bu arada Suriyeli aktörleri kendilerini her şeye rağmen şu sıralarda geleceğe yönelik umut verici mesajlar verirken görüyoruz. Gel gelelim, Türkiye'den yapılan açıklamalar Suriye'nin gelecekteki iç barışı için hiç de iyi sinyaller vermiyor”