Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Genel Merkezi, 10 yıl önce yaşamını yitiren kurucuları Mustafa Kahya’ya dair İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Ankara Şubesi’nde anma ve panel düzenledi. Programa Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğuları, SKYP Eş Genel Başkanı Feray Mertoğlu ve siyasetçi Sabahat Tuncel de katıldı.
Programda konuşan Mertoğlu partilerinin Kürt sorunu, ezilen ulus ve sınıflara dair çalışmalarına değinerek, “Kürt özgürlük hareketi ile Türkiye sol hareketinin birleşik mücadelesini savundu ve rol oynadı” dedi. SYKP’nin kuruluşu ve parti programının hazırlanışına da işaret eden Mertoğlu, “Kahya herkese örgütlü yaşamı öğütlemiştir. Herkes ile dost olma yeteneği vardı. Neredeyse her çevreden dostu vardı. Cenazesinin bu kadar kalabalık uğurlanması bundan dolayıydı. Kahya’dan bize kalan mücadelenin, tarihinin bizim tarihimiz olduğunu unutmayalım. Onu mücadelemizde yaşatacağız” dedi.
“Çok şey borçluyuz”
Ardından söz alan Hatimoğulları ise Kahya’nın 10’uncu yıl dönümü olduğunu anımsattı. Geçen yıllara rağmen acısının hala dinmediğini söyleyen Hatimoğulları sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hala tap taze hala dip diri. Mustafa Kahya şahsında yitirdiğimiz devrim, demokrasi şehitlerini ve yurtsever şehitleri sizin huzurunuzda saygı ile anıyorum. Onlara çok şey borçluyuz. Faşizmin ve otoriterliğin artığı bir dönemde yine bir arada isek yine sosyalizm konuşuyorsak yine yeniden kuruluşculuk konuşuyorsak yine işçi, emekçinin, yoksulun, ezilen ve sömürülenlerin hakları için alanlarda meydanlarda mücadele edebiliyorsak bilelim ki yitirdiğimiz yoldaşlarımıza borçluyuz. Onların bıraktığı mirası gücümüz yetiğince bilincimiz yetiğince sürdüreceğimizin sözünü de buradan bir kez daha vermek istiyorum.”
“İz bırakan bir insandı”
Hatimoğuları, “Ona değen, onun yanından geçen her insanda iz bırakan bir insandı. Evet, devrimcilik birçok insanın yaratmaya çalıştığı bir şeydir. İnsanlar mücadelenin içinde yer alır. Ama bazıları vardır ki gerçekten bambaşka iz bırakır ve sadece kendi geldiği siyasi gelenek tarafından değil herkes tarafından sahiplenir. Kahya işte böyle bir insandı. Kahya Türkiye’deki bütün devrimci hareket tarafından bütün sosyalistler tarafından ‘bizim yoldaşımız şeklinde hissettirdi bize. Aynı örgüttenmişiz gibi hissettirdi bize’ der bütün insanlar” diye kaydetti.
“En çok ihtiyaç duyduğumuz şey ittifak”
Kahya’nın birleşik mücadeleden yana olduğunu belirten Hatimoğulları, “En çok ihtiyaç duyduğumuz şey ittifak. Daha fazla güç birlikleri. Faşizmin sadece Türkiye’de değil bütün dünyadaki saldırılarına karşı neoliberalizmin, sermayenin barbarca saldırılarına karşı çok daha yan yana, birleşik mücadelenin daha güçlü olması gerektiği bir dönemden geçiyoruz. Biliyorsunuz Lübnan’a bombalar yağdırılıyor. Lübnan’a bomba yağdıran yıllar yıllı Filistin’e etmediği zulmü, gerçekleştirmediği katliamı bırakmayan İsrail Siyonizm’ini bir kez daha kınıyorum. Bütün bölgeyi bir savaş sarmalının içine çekmeye çalıştıkları bir dönemde daha fazla birleşik mücadeleye ihtiyaç var. Bir yandan 21’inci yüzyılda sosyalizmin inşasını yeniden hedefleyen, fikri birliktelikler, ufuk açıcı yaklaşımlara ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.
Savaş sarmalına karşı güç birliği mesajı
Ortadoğu ve dünyadaki çatışmalara dair de konuşan Hatimoğulları, savaş sarmalına çekmeye çalışan anlayışa karşı barışı örgütlemek gerektiğini vurgulayarak şöyle devam etti:
“Ben bütün bunların hep birlikte, gerek Türkiye’deki devrimci yapılarla gerek Türkiye’deki antifaşist bütün dinamikler, gerekse bölgemizdeki bütün bahsini ettiğimiz örgütler ile bunu yapabiliriz. Çünkü bu iktidar tıkanmıştır. Çünkü bu sistem tıkanmıştır. Çünkü dünya ölçeğinde kapitalizm bir krizdedir. Sistem karşıtı güçlerin güçlenme olanaklarının olduğu bir dönemden geçiyoruz. Bizler bunları en iyi şekilde değerlendirebilir pek ala buradan güçlü bir çıkışı hep birlikte örgütleyebiliriz. İşte biz bunları başarabilirsek sevgili Kahya’ları yürekten anmış oluruz. Bunları başarabilmek için sadece sözsel değil özsel, örgütsel pratik mücadelemizi de örgütlemeye başarabilirsek yoldaşlarımıza olan borcumuzu ödemiş oluruz.”