TBMM’de düzenlenen grup toplantısında konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı gündeme yönelik açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı açıklamayı olumlu bulduklarını belirten DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, "Adım atma sorumluluğu Cumhurbaşkanı olarak sizdedir" ifadelerini kullandı.
Bakırhan, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in gözaltına alınmasına da tepki gösterdi. Özer’in halkın iradesi ile seçildiğine dikkati çeken Bakırhan, Özer’in "Kent Uzlaşısı" formülü kapsamında seçildiğini hatırlattı.
“Cumhuriyet demokrasiden korktuğu için demokratikleşemedi”
Cumhuriyet tarihi boyunca halkların travma yaşadığını belirten Bakırhan, "Çok ciddi acılar çekti. Ülkeyi korku ile yöneten bir anlayışla yönetildik, bir sistemde yaşadık. Cumhuriyet demokrasiden korktuğu için demokratikleşemedi. Cumhuriyet hedeflerine ulaşamadı ve hedeflerinin çok gerisinde kaldı. Herkesin cumhuriyeti maalesef olamadı. Küçük bir azınlığın cumhuriyeti oldu. Küçük bir azınlığa hizmet etti. Aslında cumhuriyetin özü demokrasidir ama demokrasi maalesef olmadı. Cumhuriyetin özü herkesin cumhuriyeti olmaktı. Cumhuriyetin ilk 100 yılının her birimiz tanığı, sanığı ve mazlumlarıyız. En çok da bu 100 yılda büyük bir zulme uğradık. Çünkü hükümetler değişse de cumhuriyet ve Kürtlerin ilişkisi bir türlü değişmiyor. İnkar ve baskı üzerine kurulu bir şekilde devam ediyor” diye konuştu.
“Aradan 100 yıl geçti hala 'beka' diyorlar”
100 yıldır Kürt sorunun çözülmediğine dikkat çeken Bakırhan, "100 yıl önce cumhuriyet kurulurken de 'beka' dediler. Aradan 100 yıl geçti hala 'beka' diyorlar. İnkarcı akıl 'beka' diyerek, bir adım bile cumhuriyeti maalesef ilerletemedi. 100 yıldır yanlış bir şekilde ülkeyi yönettiler. 100 yıl sonra hala 'beka' deniliyorsa ve 'beka' sorunundan bahsediliyorsa demek ki bir yerde yanlış yapıldı. İşte o yanlışı eğer kabul edebilirlerse, bu ülkeyi yönetenler yüzyılda yanlış yaptıklarını söyleyebilirse, yol alabiliriz” diye kaydetti.
“Ciddi bir fırsat var”
Bakırhan, “Şimdi bu yanlıştan dönmek için ciddi bir fırsat var. Cumhuriyet başta Kürtlerle, Alevilerle ve dışladığı tüm halklar ve inançlarla en önemlisi de demokrasi ve özgürlüklerle barışmalıdır. Barışmak zorundadır. İkinci bir yüzyılın başlangıcını cumhuriyet barışmakla sağlayabilir” ifadelerini kullandı.
“Kürt sorunu bir tanınma sorundur, bir anayasal sorundur”
Bakırhan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Bu ülke, 100 yıldır ölümlere, kutuplaşmalara trilyon dolarlar harcadı. Buna rağmen elde var çözülmeyen bir Kürt sorunu, olmayan bir demokrasi. Yüz yıl sonra bile hala beka deniyorsa demek ki bir yerde yanlış yapıldı. Şimdi bu yanlıştan dönmek için ciddi bir fırsat var. Cumhuriyet Kürtlerle, Alevilerle, dışladığı tüm halklar ve inançlarla, en önemlisi de demokrasi ve özgürlüklerle barışmalıdır. Cumhuriyet ikinci yüzyılın başlangıcını barışmakla sağlayabilir!
Yüz yıl önce de cumhuriyet kurulurken 'beka' dediler, aradan yüz yıl geçti hala 'beka' diyorlar. İnkarcu akıl beka diyerek cumhuriyeti bir adım bile ilerletemedi.
Kürtler ne istediği bin bir defa dile getirdi. Kürtler yüz yıldır ellerinden alınan kimlik ve iradelerini istiyor. Kürt sorunu bir tanınma sorundur, bir anayasal sorundur. Kürtler demokrasi, eşitlik temennilerine kıymet verir. Artık Kürtler temenni istemiyor, anayasal güvence istiyor. Onurlu bir barış istiyor.
Barış deyince hemen bir taviz olarak değerlendiriliyor. Barış bir zaaf değil, cesaret ve zarafettir. Büyük bir cesaretle barışın konuşulmasını istiyoruz. Esas farz birbirinin hakkına, hukukuna girmemektir. Erdoğan da grup toplantısında söyledi; hiçbir zaman olmadığı kadar bunu zemini var dedi. Buyurun o zaman barışı hep beraber inşa edelim.
50 milyonu aşkın Kürdü yok edemeyeceğinize göre, buyurun siz de çözümünüzü açıklayın. Nedir Kürt sorunu? Nedir Kürt sorununa dair çözümünüz?
“Öcalan 'varsanız, ben varım, hazırım' diyor”
Barışın tartışıldığı bir dönemde 44 aydır görüş yapılmayan Abdullah Öcalan, milletvekilimiz Ömer Öcalan ile bir görüşme yaptı. Sadece bu görüşme bile umut yarattı. Ancak gelen ilk mesaj tecridin devam ettiği idi. Sizin de muhatap olarak gördüğünüz Öcalan'ın üzerindeki tecridi kaldırın, özgür çalışma koşullarını yaratın. Öcalan 'varsanız, ben varım, hazırım' diyor. Bunu bizden iyi iktidar biliyor. Tarihi bir çağrı var, bunu değerlendirelim. Biz de çatışma ve şiddetten hukuki ve siyasi zemine geçilmesi için elimizden geleni yapmaya hazırız. Gelin zorun rolünü kaldıralım, diyalog ve müzakerenin önünü açalım. Devlet aklı gerçekten barışa hazır mı, bir planı, programı var mı? Bunu görmek istiyoruz.
“Bizim elimiz müzakere için hazırdır“
Sayın Erdoğan'ın ne düşündüğünü biz de merak ediyorduk. Tarihi bir sınavla yüz yüzesiniz. Bugün söylediğiniz sözleri önemli buluyoruz. Adım atma sorumluluğu Cumhurbaşkanı olarak sizdedir. Sizden önceki cumhurbaşkanlarından farklı bir sayfada yer alın. DEM Parti olarak söylediğimiz, yazdığımızı çarpıtmasın. Bizim elimiz müzakere için hazırdır. Yumruklarımız sıkılı değildir. Bunun için bu Meclis çatısı altında değiliz. Ama kimse bize rota çizmesin, tehdit, hakaret etmesin."