DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin Meclis grup toplantısında yapıtğı konuşmada MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin sözlerine yanıt verdi. Hatimoğulları, "Biz sadece Kürtçe değil, Arapça da, Türkçe de Süryanice de konuşuyoruz" dedi.

Hatimoğulları'nın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Asker analarının acılarını en iyi Kürt anaları anlayabilir"

"Geçtiğimiz gün asker cenazeleri haberi aldık. Yaşamını yitiren askerlere Allah’tan rahmet, kederli ailelerine baş sağlığı diliyorum. Acının rengi olmaz, ama acının sınıfı vardır. Bugün her biri kerpiç evlerde yaşayan yoksul ailelerinin çocuklarının askerlik yaptığını görüyoruz. Şu bilinsin ki cenazeleri gelen askerlerin analarının acılarını en iyi Kürt anaları anlayabilir.

DEM Parti, Narin Günar cinayetini Meclis’e taşıdı DEM Parti, Narin Günar cinayetini Meclis’e taşıdı

"Bizim yerimiz burasıdır"

Kahramanoğlu Mehmet Bey zamanında Türkçe konuşmayan hiç kimse bu topraklarda yaşayamazmış. Ve buradan, böyle bir ırkçı söylemden hareketle Türkçe konuşmayanların Meclis'te yeri yok diyerek Dem Parti'nin parlamentoda yeri olmadığını söylüyor. Bizler çok net olarak şunları söylüyoruz. Cellatlığı ve cellatları çağrıştıracak bir anlayışın parlamentoda yeri yok. Parlamento sözün kurulduğu, parlamento siyasetin konuştuğu, parlamento savaşların ve çatışmaların, ve bütün ülkede yaşanan sorunların konuşulup çözüm bulunduğu bir siyaset alanıdır. Parlamentoyu bunun dışında, adeta cellatları parlamentoya çağırırcasına, Kürtçe konuşanların burada yeri yoktur, Dem Partililerin burada yeri yoktur diyenlere yanıtımız çok ne olarak şudur: Biz Dem Partililer olarak, sadece Kürtçe konuşmuyoruz, Türkçe, Arapça da konuşuyoruz. Süryanice de konuşuyoruz. Anadolu ve Mezopotamya topraklarında bütün kadim dilleri konuşan bir siyasi partiyiz. Bizim yerimiz parlamentodur. Parlamentoda yeri olmayanlar savaş çığırtkanlığı yapanlardır, çatışmaları derinleştirenlerdir. Bizim yerimiz burasıdır.

"Sayın Öcalan’ın konuşmasının önüne geçilmemiş olsaydı bugün Türkiye’de acı üstüne acı yaşamıyor olacaktık"

Dolmabahçe Mutabakatından vazgeçilmeseydi, diyalog masası devrilmeseydi, Sayın Öcalan’ın konuşmasının önüne geçilmemiş olsaydı bugün Türkiye’de acı üstüne acı yaşamıyor olacaktık, demokrasiyi konuşuyor olacaktık.  Gerçekleştirdiğimiz halk oylaması, kayyımları göndermenin ilk hamlesi oldu. 31 Mart seçimleri de demokratik belediyecilik anlayışını bu topraklarda inşa edilmesi için atacağımız ikinci ve büyük hamledir."

Kaynak: Haber merkezi