İtalya'nın Floransa kentinde, heykel için özel olarak inşa edilen Galleria dell’Accademia’da sergilenen Davut'u 4 yıldır eski taşlar uzmanı restoratör Eleonora Pucci özenle temizliyor. Her iki ayda bir, 5,17 metrelik heykelin boyutlarına uygun özel bir iskeleye çıkan Pucci, yaklaşık 5 saat boyunca Davut'un her noktasının tozunu alıyor.
Pucci önce heykelin kare kare fotoğraflarını çekiyor, ardından da hafif sentetikten fırçalar ile sırtına astığı ve müze yetkililerinin de "Hayalet Avcıları" benzetmesi yaptığı özel bir elektrikli süpürgeyle David’in tozunu alıyor.
5,5 tonluk heykel, heybetli görünüşüyle tezat bir hassasiyete sahip.
Davut 150 yıl öncesine kadar Floransa'da Piazza della Signoria meydanında sergilenirken kontrolsüz çevre koşullarına maruz kaldığı için, ve zaten biraz ‘kırılgan’ bir mermerden yapıldığı için özel ehemmiyet istiyor. Bugünse kendisi için yapılan binada, sıcaklıktan nem ayarına, üzerindeki kubbeden sızan ışıktan aydınlatmada kullanılan led lambaların çevreye etkisine kadar mümkün olan her unsur kontrol altında tutuluyor.
Çoğu Davut'u görmek, ve birlikte selfie çekmek için, her gün müzeye giden 5-10 bin arası ziyaretçinin taşıdığı toz zerrecikleri, kıyafetlerden kopan parçacıklar ve örümcekler gibi kontrolü güç faktörler Pucci’nin hafif dokunuşlarıyla heykelden uzaklaştırılıyor. Pucci, örümceklerin özellikle Davut'un kıvırcık saçları arasına ağ örmeyi sevdiğini anlatıyor.
"Bazen onunla konuşuyorum"
Bir grup gazeteciye Davut'un tozunu alma merasimini izleme izni veren müzede görüştüğümüz Pucci, heykelle artık duygusal bir bağ da kurmuş. Heykele dokunabilen sayılı insanlardan olan restoratör, iki ayda bir 5 saat kadar baş başa kaldığı Davut'la yakınlığını "Onunla konuşuyorum" diye özetliyor.
Bu işe ilk başladığında aşırı derecede duygulandığını ve bu hissin zamanla azalmadığını, "Her seferinde aynı şekilde duygulanıyorum. Hem böyle bir başyapıta bu kadar yaklaşabilmek hem de onu gelecek nesiller için de korumaya katkı sağladığım hissi çok heyecan verici" diye anlatıyor.
Galleria dell’Accademia Müze Müdürü Cecilie Hollberg de Davut'un müzenin başyapıtı olmasının yanı sıra ‘pazarlama ve iletişim başkanı’ gibi işlev de gördüğünü, kalabalıkları buraya çektiğini vurguluyor. Heykelin hem tarihi ve sanatsal önemi hem de bu işlevi nedeniyle "Rönesans’ın bu mükemmel heykeli için son teknolojiden faydalanıyoruz" diyor.
"Davut'un haysiyetini korumalıyız"
Davut'un rengarenk minyatür replikalarından, mahrem bölgelerinin yer aldığı iç çamaşırlarına kadar türlü çeşitli hatıra eşyası başta Floransa olmak üzere İtalya’nın her yerinde hediyelik eşya olarak satılıyor. Ancak müzenin şikayetleri sonucu açılan bir davada Floransa mahkemesi geçen hafta, Davut'un görüntüsünün ticari amaçlı olarak kötüye kullanılamayacağına hükmetti.
Müze Müdürü Hollberg, bu karardan memnun. "Müzeye gelenler elbette fotoğraf çekebilir. Akademik, bilimsel kitaplar yazanlara izin veriyoruz. Ama kar amacıyla Davut'un görüntüsünün, belli bölgelerinin külotlara, çantalara basılıp satılması izne tabii olmalı ve onay verilirse telif hakkı ödenmeli" diyor. Hollberg, "Burada söz konusu olan sadece heykeli maddi olarak korumak değil aynı zamanda haysiyetini de korumak. Michelangelo’nun heykeli alçaltılamaz, silahların, külotların, et ürünlerinin reklamı için kullanılamaz" diye ekliyor.
ABD’li bir silah üreticisi 2014’te yeni bir tüfeğinin reklamı için Davut heykelinin eline montajla silah ekleyince İtalya’da büyük tepki çekmişti.
Ancak Floransa sokaklarında ufak bir tur atınca, iç çamaşırından buzdolabı mıknatısı ve içki şişelerine kadar çeşitli hediyelik eşyada kullanılan Davut görüntüsünü korumaya alma imkanı şüphe yaratıyor.
Bunun mümkün olup olmadığını sorduğumuz Hollberg, "Bir yerden başlamak gerekiyor. Ben yıllardır bu görüntü korunması meselesi için mücadele ediyorum ve önemli kazanımlar elde ettik, bu kararlar İtalya’da tüm kültür varlıkları için örnek teşkil edebilir" diye yanıt veriyor ve ekliyor:
"Bu heykelin çok büyük dini, siyasi kültürel önemi var. Floransa’nın bağımsızlığını ifade ediyordu. Aynı zamanda küçük bir çoban olan Davut’un, halkını baskı altına almak isteyen dev Golyat’la (Goliath, Calut) savaşını da ifade ediyor".