Davutoğlu, Saadet Partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde bir camide cuma namazı sırasında yaşandığı iddia edilen olayla ilgili, "Kimse şehitlerimiz üzerinden bir istismara kalkışmasın. Şehitlerin ruhu ve maneviyatı o şehitler adına konuşan yüce milletimize, Meclisimize aittir. Bundan hiçbir taviz vermeyiz." değerlendirmesinde bulundu.
"Bir kaymakam, suç ne olursa olsun, ceza makamı değildir"
İmamın, hutbede şehitlerle ilgili bölümü sehven veya bilerek okumaması durumunda, kaymakamın bunu not alması ve idari soruşturmayla gereğini yapması gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, "Bir kaymakam, suç ne olursa olsun, ceza makamı değildir. Demokratik hukuk devletinde ceza makamı bellidir, mahkemelerdir. Eğer herkes kendisi adaletin yerine geçip ceza uygulamaya başlarsa toplumda huzur kalmaz." sözlerini sarf etti.
Kaymakamı destekleyen diğer kaymakamların açıklamalarına dikkati çeken Davutoğlu, "Kaymakamlar tek tek devleti temsil ederler; topluca refleks vermeye başladıklarında ortak beyanatlarda bulunan askeri yetkililerin vesayeti gibi tablo ortaya çıkar, hatırlarsanız 28 Şubat'ta. Devlet bürokratı kendi başına konuşmaz. Devlet bürokratı, devlet adına konuşur ve siyasi iktidar gerçekten iktidarsa önce o konuşur, sonra bürokrat konuşur." ifadesini kullandı.
Bahçeli'ye 'Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol' yanıtı
Davutoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, dün partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmasındaki "Serok Ahmet sana gelince, imamın darbedildiği yalanını servis edip peşine takılman, kaymakamımızı ön yargılarının esiri olarak suçlaman şahsın ve zihniyetin adına münafıklık alametidir ve tövbe etmen temennimizdir." ifadelerine tepki gösterdi.
"Ben kimseye 'münafık' demem, 'kafir' de demem, kalpleri bilen Allah'tır" diyen Davutoğlu, Hazreti Mevlana'nın "Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol" sözüne işaret etti.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sizin peşinde koştuğunuz başbakanlık makamını terk ettik ama hep olduğumuz gibi göründük, göründüğümüz gibi olduk. Ama şimdi soralım; koalisyon görüşmeleri için gittiğimizde odanızda saatiniz 17.25'e ayarlıydı. 2015 yılında önce masaya koyduğunuz '17-25 dosyaları açılsın, yolsuzluk meseleleri çözülsün ondan sonra hükümet kurarız' dediniz. Ne oldu o günden bu güne Sayın Bahçeli? Olduğunuz gibi görünüyorsanız, 17-25 dosyalarını ve Yüce Divanı işletin. Göründüğünüz gibi olacaksanız bir daha ağzınızı açmayın lütfen. 'Yolsuzluk' demeyin; 'İktidara teslim olduk', 'Bir takım bürokratik makamlara yakınlarımızı veya bizim fikriyatımızdan insanları yerleştirmek için yolsuzlukları unuttuk' deyin."
Doğu Türkistan konusuna da değinen Davutoğlu, "Kızıl Elma gibi bir takım idealleriniz varsa niye Doğu Türkistan'dan bahsetmezsiniz?" sorusunu yöneltti.
Bahçeli'nin, İsrail'e 24 saat süre verdiğini anımsatan Davutoğlu, "Peki 24 saat üzerinden kaç 24 saat geçti; anladık İsrail'e sözünüz geçmiyor ama bari iktidara sözünüz geçsin de İsrail ile olan şu ticareti durdurun. Bir sesinizi duyalım Sayın Bahçeli. Biz miyiz münafık?" diye sordu.
Her dilin aziz olduğunu dile getiren Davutoğlu, "Bana her 'Serok Ahmet' dendiğinde, Kürtçe olarak, burada da yabancı dil diye geçmesin, 'Ser sera, ser çava', 'Baş göz üstüne' derim. Hani Atatürk'ün 'Ülke krizdeyse gidin bakın Toros Dağları'nda Yörük çadırlarında duman tütüyorsa ülke emniyettedir, çünkü Yörükler ayaktadır' dediği Yörük obalarında doğmuş Yörük Ahmet'im ben." ifadesini kullandı.
"ABD'den ayrılmak bu kadar zor idiyse gelmeyecektiniz Hanımefendi"
Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan hakkındaki iddialara da değinen Davutoğlu, "ABD'de herhangi bir şirketin CEO'su, babasına bırak oda ayırmayı, 'Benim kızım burada çalışıyor' diye resepsiyondan bile geçemez, kimliğini göstermesi lazım veya 'Ne yapacaksınız?' diye sorarlar. Çünkü bir dakikasını bile ailesine ayıramaz bir bürokrat görev yaparken. Bir dakika bile haramdır, işinizi yapacaksınız. ABD'de yapamadıklarını burada yapıyorlar." dedi.
Merkez Bankası Başkanı Erkan'ın, 1 Ocak'tan beri ABD'de olduğunu söyleyen Davutoğlu, "ABD'den ayrılmak bu kadar zor idiyse gelmeyecektiniz Hanımefendi." görüşünü paylaştı.
27 Ocak'ta Londra'da küresel vicdan toplantısı
Türkiye'nin, İsrail'i lojistik olarak desteklemeye devam ettiğini savunan Davutoğlu, "Dökülen her kanda, ölen her çocuğun bedeninde sizin gönderdiğiniz malzemelerin izi varsa; bunun hesabını millet de Allah da sizden sorar ve soracak." diye konuştu.
Birleşmiş Milletler üyesi her devletin, Uluslararası Adalet Divanına başvuruda bulunabileceğini vurgulayan Davutoğlu, dünyanın saygı duyduğu en yetkin akademisyenler, basın mensupları, insan hakları aktivistlerinden oluşan 139 saygın ismin, küresel vicdan bildirisi yayımladıklarını hatırlattı. Davutoğlu, 27 Ocak'ta Londra'da bu isimlerin bir araya gelerek bir küresel vicdan toplantısı yapacağını, daha sonra Dünya Halklar Mahkemesinde, İsrail'i yargılamak üzere bir süreç başlatacaklarını açıkladı.
"Hiçbir Sivaslı, Cumhuriyet karşıtı değildir"
Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimi için Saadet Partisi ile yaptıkları çalışmaları anlatarak, "Geçen hafta Sayın Karamollaoğlu ile birlikte arkadaşlarımızla ortak bir toplantı yaptık. Büyük bir memnuniyetle ifade ediyorum ki büyükşehirlerden, illerden, ilçelerden ve beldelerden oluşan 100 seçim bölgesinde seçimlere ortak gireceğiz." bilgisini paylaştı.
Davutoğlu, bu sayıyı mümkün olan en üst noktaya çekmeye çalışacaklarını söyledi ve Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun "200-300" dediğini aktardı.
Karamollaoğlu'na yapılan hakareti şiddetle kınadıklarını ifade eden Davutoğlu, "Hiçbir Sivaslı, Cumhuriyet karşıtı değildir. Ve eğer birileri Cumhuriyet'i milletten koparıp, jakoben bir rejime dönüştürmek isterse onların karşısında da dimdik duracak olan Anadolu çocuklarıdır." yorumunda bulundu.
"Türkiye'ye yakışan bu muydu"
Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya ise Gazze'nin çetin bir imtihan verdiğini, bu imtihanda Filistin ve Gazze'nin yalnız bırakıldığını belirterek, "Tüm uluslararası kuruluşlar Gazze'yi görmezden gelerek aslında kendi kendilerini feshettiklerini dünyaya ilan etmiş oldular." düşüncesini dile getirdi.
İsrail sorunu karşısında İslam ülkelerinin yapamadığını Güney Afrika'nın yaptığını kaydeden Kaya, "Bizimkiler ise gemileri göndermeye devam ediyor. Türkiye'ye yakışan bu muydu? Bu aziz millete, bu ayıbı yaşatmaya ne hakkınız vardı?" diye sordu.
İYİ Parti Sivas Belediye Başkanı adayı Mehmet Ceylan'ın, Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu ile ilgili sözlerine yönelik de Kaya, "Genel Başkanımıza atılan bu alçak iftiraların sebebini biz gayet iyi biliyoruz. Ruh arayışına girenlerin, o ruhun mimarlarından olan Sayın Genel Başkanımızdan duyduğu rahatsızlığı da gayet iyi biliyoruz." ifadesini kullandı.
Yargıtay 3. Ceza Dairesinin, Gezi Parkı davası hükümlüsü TİP Milletvekili Can Atalay hakkındaki kararına ilişkin, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'a çağrıda bulunan Kaya, "Şimdiye kadar olduğu gibi Anayasaya uygun davranma konusundaki kararlılığı noktasında teşekkür ediyor ve bu konuda kararlı davranmaya davet ediyoruz." diye konuştu.