TBMM'de Saadet grup toplantısı düzenlendi. Toplantıya, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Saadet Partisi Genel Başkan Vekili Sabri Tekir ile Saadet ve Gelecek partilerinin milletvekilleri katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Hatay'daki konuşmasına değinen Davutoğlu, "Hatay mahrum kaldıysa sorumlusu kim Sayın Cumhurbaşkanı? Hatay, Ankara'dan koparıldıysa sorumlusu kim? Müteahhitleri abat eden bu iktidar Hatay'ı mahrum bıraktıysa, Hatay'da hala konteynerlerde, hala çadırda yaşayan insanlar, çamur içinde soğukta donmuş çocuklar varsa bunun sorumlusu sizsiniz. İktidara gelirken, 'Dicle kenarında bir kuzu boğulsa hesabı Ömer'den sorulur' diyerek bir söylem geliştireceksiniz, Hatay'da 400 bin insan o şehri terk etmiş, 215 bin bina yıkılmış, 10 binlerce vatandaşımızı sadece Hatay'da kaybetmişiz, siz Hatay'a ulaşamamışsınız. Ulaşamamak beceriksizliktir. Ulaşamamak iktidar yetersizliğidir; ama ulaşamamak eğer bilinçli bir tercihse yani 'Hatay bize madem yerel yönetimleri vermedi, muhalefete verdi. Biz onlara ders veririz' diye bilinçli bir şekilde Hatay'ı mahcup, mahrum, yetim bırakmışsanız, bu Hataylılara da milletimize de ihanettir" dedi.
Davutoğlu, geçen cumartesi günü Saadet Partisi'nin açıkladığı belediye başkan adaylarına başarılar dileyerek, 24 Şubat'ta da Gelecek Partisi'nin adaylarını topluca açıklayacağını söyledi. Davutoğlu, Saadet Grup Başkanı, Gelecek Partisi Muğla Milletvekili Selçuk Ödağ'ın Gelecek Partisi adına Saadet Partisi'nin desteğiyle Manisa Büyükşehir Belediyesi'ne başkan adayı olduğunu açıkladı.
"Mucize çözümler problemlerin kaynağı oldu"
Saadet Partisi Genel Başkan Vekili Sabri Tekir ise Türkiye'de köklü bir anlayış değişikliğine ihtiyaç olduğunu belirterek, "Sağlıklı şehirler için sağlıklı zihinler, beyinler için ve geleceğe daha güvenle bakmamız için bizim böyle bir değişime ihtiyacımız var. Kişileri değiştirebilirsiniz ama bu asla çözüm olmaz. Şimdilerde olduğu gibi günübirlik politikalarla mesafe katetmeye çalışabilirsiniz. 22 yıldır adalette, ekonomide ve tüm diğer alanlarda onlarca kez Ahmet gitmiştir, Mehmet gelmiştir. Fatma gitmiştir, Ayşe gelmiştir. Çözüm oldu mu? Olması mümkün değildir. Zihniyette değişiklik olmadan bu tür kişisel değişikliklerin asla başarılı olması mümkün değildir. Sadece onlar mı, kanunlar da sürekli bir şekilde değiştirildi. Peki değiştirilen kanunlar bu problemlerin çözümünde bir fayda temin etti mi? Etmedi. Dün, 'mucize çözüm' diye sunulan reçeteler vardı. Bugün bu reçeteler problemin kaynağı haline geldi" diye konuştu.
