Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki basına kapalı toplantı, 3 saat sürdü.
Kabine Toplantısı sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşuyor...
"Ana muhalefet partisi yöneticilerinin ve medya organlarının daha olayın (Antalya teleferik faciası) ilk anından itibaren hadiseyi sulandırma, devletin diğer kurumlarını töhmet altında bırakarak asıl sorumluları koruma çabaları gözden kaçmamıştır.
Maalesef aynı vicdansızlığın bayramdan önce Beşiktaş'ta yaşanan yangın faciası ile ilgili de sergilendiğini gördük. İhmaller ve skandallar zincirinin bir sonucu olarak rızkının peşindeki 29 emekçi kardeşimiz İstanbul'un göbeğinde hayatını kaybetti. Ancak ne sendikalar ne basın-yayın kuruluşlarından ne de muhalefet cephesinden kayda değer hiçbir tepki gelmedi. Güya hak, hukuk, adalet adına Van'a koşanlar Beşiktaş'ta göz göre göre can veren işçiler için tek bir adım dahi atmadılar. Bunun adı sadece vicdansızlık değil, aynı zamanda ikiyüzlülüktür. Hiç kimse siyasi kimliğimi öne sürerek sorumluları adaletten kaçıramaz.
Hem Antalya hem de Beşiktaş'taki cinayetlerin faillerinin yargıya hesap vermesi için üzerimize düşeni yapacağımızın bilinmesini özellikle istiyorum. Birilerinin ihmali veya sorumluluğu dolayısıyla benzer acıların tekrar yaşanmaması için Çalışma, Turizm ve İçişleri bakanlıklarımız vasıtasıyla tedbir ve denetimlerimizi daha da yoğunlaştıracağız.
YSK'nın 2 Ocak tarihli açıklamasıyla başlayan 31 Mart Mahalli İdareler seçim maratonunu hamdolsun suhuletle tamamladık. seçimlerin huzur içerisinde, en ufak bir şaibeye mahal vermeden neticelenmesi, demokrasimizin kazanç hanesine yazılmıştır. Bu başarı tablosunun oluşmasında hizmeti geçen kamu görevlilerini ve siyasi partilerimizi tebrik ediyorum.
Seçimler sonrasında muhalefet partilerinin bir kısmının sergilediği sorumlu ve ağır başlı tavrı takdirle karşıladığımızı ifade etmek isterim. Yarınki grup toplantımızda seçim sonuçlarını tüm yönleriyle kapsamlı bir şekilde değerlendireceğiz.
Bir süredir istisnasız her seçim öncesinde tedavüle konulan son seçim propagandasının 31 Mart ile beraber tamamen safsatadan ibaret olduğu anlaşılmıştır. Türkiye tüm menfi kampanyalara rağmen bir seçimi daha alnının akıyla, dünyaya örnek olacak bir olgunlukla gerçekleştirmiştir. 31 Mart seçimleri, son 22 yıldaki 18. demokrasi bayramı olarak siyasi tarihimize geçmiştir. 31 Mart seçimlerinin ilk kazananı sandıktır. Sandığın namusu ve itibarıdır. Rüştünü, gücünü ve yetkinliğini tartışmasız biçimde tekrar ispat eden Türk demokrasisi bu seçimin en büyük galibidir. Muhalefetin de artık bu konuda gerekli dersi çıkaracağını, bir daha böyle temelsiz, zarar veren argümanların arkasına sığınmayacağını ümit ediyorum.
Hükumet ve siyaset kurumu olarak son 21 yıldır olduğu gibi gelecekte de demokrasimizin standartlarınızı yükseltmeye devam edeceğiz. Bu irademizin yakın zamandaki en net tezahürü bugün 7. yıl dönümünü idrak ettiğimiz 16 Nisan Halk Oylaması'dır. Türkiye, 16 Nisan Halk Oylaması ile yaklaşık 200 yıllık bir tartışmaya nihai noktayı koymuş, yönetim modeli tercihi Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi'nden yana olmuştur. 16 Nisan Halk Oylaması, modern dönem siyasi tarihimizin en büyük milli irade devrimlerinden biri olarak demokrasi mücadelemizde yerini almıştır.
'Jet yakıtı' konusunda Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne iftira atanları asla ve asla unutmayacağız. Türkiye katliamların çok öncesinde İsrail'e askeri amaçla kullanılacak hiçbir malzeme satışına izin vermemiştir. Zaman geçtikçe bu ahlaksız kampanyaların arkasında hangi hesapların ve odakların olduğu elbette ortaya çıkacaktır..."
Kabine Toplantısı Sonrası Millete Sesleniş https://t.co/bOFjM7M0wv
— Recep Tayyip Erdoğan (@RTErdogan) April 16, 2024