Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Bizim görüşmelerimiz sıcak para üzerine değil, sermaye ve fon üzerine oldu. Uzun vadeli her iki tarafa da kazandıracak durum.
Önümüzdeki 3 yıla ilişkin yeni hedefler koyacağız. Ekonominin düşmanı belirsizliktir. Orta vadeli programdan en büyük beklentimiz belirsizlikleri azaltması ve yatırımcı için ön görülebilir çerçeve koymaktır.
2024 yılı bütçesi ekim ayında meclise gelecek. Türkiye Yüzyılı'nın ilk kalkınma planı 12. Kalkınma planımızın da Ekim'de meclise getirmeyi planlıyoruz.
Sadece deprem harcaması için ilave maliyet 762 milyar lira. Enflasyonu düşürmeye dönük tedbirler alıyoruz. Sadece talep yönlü değil, arz yönlü politikalarla enflasyonla mücadele ediyoruz.
2016'dan bugüne maktu vergilerde uzun zamandır güncelleme yapılmamıştı. Dünya bazında da Türkiye litre fiyatları gerisinde.
"Yıl sonuna kadar yeni bir çalışma olacağını düşünmüyorum"
"İlave vergi artışları olacak mı ya da yeni vergi gelecek mi?" sorusuna Yılmaz, TBMM'nin kararıyla yasalaşan vergi ve vergi artışlarının yapılması gerektiğini çünkü başta Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle olmak üzere ciddi bir ihtiyacın ortaya çıktığı yanıtını verdi.
Cevdet Yılmaz, ek bütçe yapıldığında harcama kadar gelirin de gösterilmesini gerektiğini anlatarak, bu çerçevede ek bütçeyi hazırladıklarını ve torba kanunla neredeyse eş zamanlı şekilde Meclis'e arz edildiğini söyledi.
Akaryakıtta ÖTV artışına ilişkin Yılmaz, 2016'dan bugüne maktu vergilerde bir güncelleme yapılmadığını belirterek, şu bilgileri verdi:
"Bir deprem gerçekliğimiz varsa bütçemizde harcamalar artıyorsa sosyal kesimlere dönük birtakım programlar yapıyorsak burada bazı gelir kalemlerinin de artmasını bir denge unsuru olarak görmemiz lazım. Yapılması gerekeni de zamanında yapmak daha doğru. Çünkü zamanında yaptığınız zaman ileride daha büyük müdahalelere ihtiyacı ortadan kaldırmış oluyorsunuz. Aldığımız bu tedbirlerle, kamu gelirleri kısmında gereğini yapmış durumdayız. Dolayısıyla yıl sonuna kadar yeni bir çalışma olacağını düşünmüyorum doğrusu. Zaten bu programlar yapıldı, toplumla da paylaşıldı. Kanuni dayanakları da ortaya kondu. Yeni bir kanuni düzenleme olacağını tahmin etmiyorum."