Cevdet Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı 2024 yılı 1'inci çeyrek gayrisafi yurt içi hasıla verilerine ilişkin değerlendirmede bulundu. Yılmaz, Türkiye ekonomisinin beklentilerin üzerinde, 2024 yılı birinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 5,7, bir önceki çeyreğe göre ise yüzde 2,4 büyüdüğünü belirterek, "2024 birinci çeyreği itibariyle yıllıklandırılmış milli gelirimiz 1 trilyon 158 milyar dolarla yeni tarihi zirveye yükselmiştir. Siyasi istikrar ve güven içinde ekonomimizde öngörülebilirliğin sağlandığı bir ortamda, büyüme performansımızı 15 çeyrektir kesintisiz bir şekilde sürdürüyoruz. Deprem afeti, küresel ekonomik talepteki tarihi ortalamaların altındaki seyir ve jeopolitik olumsuzluklara rağmen ekonomimiz güçlü performansını sürdürüyor. Siyasi belirsizliklerin düştüğü, siyasi istikrar ve güvenin sağlandığı bir ortamda Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde kararlı politikalar ile Türkiye Yüzyılı için çalışıyoruz" dedi.
2024 yılının birinci çeyreğinde tarım, sanayi ve hizmetler sektörlerinin tamamının pozitif büyüme kaydettiğini, söz konusu dönemde katma değer artışının bir önceki yılın aynı dönemine göre tarımda yüzde 4,6, sanayide yüzde 4,9, inşaatta yüzde 11,1, hizmetlerde (inşaat hariç) ise yüzde 4,8 olarak gerçekleştiğini vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti:
"Bir önceki yılın aynı dönemine göre sabit sermaye yatırımlarındaki yüzde 10,3'lük yüksek artış ve tüketim harcamalarının artış hızının yavaşlaması da büyümenin daha sağlıklı bir kompozisyonla ve dezenflasyon yaklaşımımızla uyumlu bir patikada ilerlediğini göstermektedir. Sabit sermaye yatırımlarının alt kalemi makine teçhizat yatırımlarındaki güçlü artış devam etmiş, 2024 yılının ilk çeyreğinde yüzde 11,9 oranında artarak kesintisiz büyümesini 18'inci çeyreğe taşımıştır. Net ihracatın büyümeye katkısı ise 5 çeyrek sonra pozitife dönmüştür. Ekonomimiz büyümeye devam ederken emeğin milli gelirden aldığı pay da artmaya devam etmektedir. 2024 yılının ilk çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre iş gücü ödemelerinin milli gelir içindeki payı yüzde 33,8'den yüzde 37'ye, gayrisafi katma değer içerisindeki payı ise yüzde 37,8'den yüzde 42'ye yükselmiştir. Cari açığın düştüğü, rezervlerin arttığı, risk göstergelerinin iyileştiği bir dönemdeyiz. Temel önceliğimiz olan enflasyonla mücadele konusunda aylık bazda aldığımız sonuçlar yılın ikinci yarısında yıllık bazda da belirgin düşüşler getirecek. İşsizlik ise tek haneli seviyelerde seyrini sürdürüyor. İstikrar içinde, dengeli ve kapsayıcı büyüme ile kalıcı refah artışı için Orta Vadeli Programımızı kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz."