BBC News Tükçe’den Tarık Demirkan’ın haberine göre, Macaristan Başbakanı Orban, ülkesinin kuruluş yıl dönümü kutlamaları çerçevesinde “yakın dostum” olarak nitelendirdiği Erdoğan’ın yanı sıra Balkan ve Orta Asya ülkelerinin liderleri ile Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad El Sani’yi ağırladı.
Türkiye ile Macaristan arasındaki görüşmelerin ardından bir basın toplantısı yapılmadı.
Macar Dışişleri Bakanı Peter Szijjarto, iki ülke arasında güvenlik ve enerji konularının öne çıktığı bazı gündem maddelerinin ele alındığını söylemekle yetindi.
Türk delegasyonundan gelen bilgiler ise, bu görüşmelerde Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılım konularının da masaya yatırıldığı üzerineydi.
Ayrıca her iki taraf da NATO’nun genişlemesi ile ilgili olarak bundan böyle de iki ülkenin tavrının koordinasyon içinde yürütüleceğini açıkladılar.
Orban: Ulusal bayrama siyasi dostlarımı çağırdım
20 Ağustos Macaristan’ın en büyük resmi bayramı. Bin yıl önce bu topraklarda Macar Devleti’nin kuruluşunu temsil eden bu gün, geleneksel olarak büyük törenlerle kutlanır. Akşamında da Budapeşte çok büyük bir havai fişek gösterisine sahne olur.
Kutlamalar için Pazar günü Budapeşte’ye ziyaret düzenleyen konuklar arasında adından en çok söz ettiren Recep Tayyip Erdoğan olsa da, kutlamalara başka ülkelerin liderleri de katıldı.
Katılım ağrılıklı olarak Türki devletlerin temsilcilerinden oluştu. Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan cumhurbaşkanları ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev kutlamalarda yer aldı.
Balkan ülkelerinden Bosna ve Sırbistan Cumhurbaşkanları davetlilerdi.
Kutlamaların ardından gerçekleşen ikili görüşmelerde ana konulardan birinin TürkAkım boru hattı üzerinden Macaristan’a getirilmesi planlanan doğal gazın koordinasyonu olduğu da basına sızan haberler arasındaydı.
Ele alınan konu ekonomi açısından belirleyici nitelikteki enerji temini olsa da, Macaristan’ın en büyük ulusal bayramına neden sadece Türki devletler ve bazı Balkan ülkeleri liderlerinin çağrıldığı, Avrupa Birliği’nden, NATO’dan ya da Batılı devletlerin diğer önemli kurumlarından hiç kimsenin neden kutlamalarda yer almadığı sorusu da Macar medyasının gündeminden düşürmediği sorulardan biri olarak kaldı.
Macaristan Başbakanı Orban bir radyo programında, “ulusal bayrama siyasi dostlarımı çağırdım” dedi. Bu da Avrupa Birliği içinde Macaristan’a karşı artan eleştirilere verilen siyasi bir yanıt olarak algılandı.
Yani Orban’a göre Macaristan’ın dostları artık Batı’da değil, Doğu’da aranmalıydı.
Aralık ayında Türkiye-Macaristan zirvesi yapılacak
Beklendiği gibi Recep Tayyip Erdoğan’ın yıldırım ziyareti önemli görüşmelerin yapıldığı, kararların alındığı bir ziyaretten çok, iki ülke arasındaki ilişkilerin öneminin vurgulandığı sembolik ama kıymetli bir gelişme olarak kayıtlara geçti.
Aslında bu ziyaretle, Aralık ayında gerçekleşecek olan Stratejik Ortaklık Zirvesi’nin gündeminin çerçevesi de çizilmiş oldu. Aralık zirvesi bir anlamda iki ülke arasında önümüzdeki yıllarda izlenecek olan işbirliğinin somut adımlarının sözleşmelerle bağıtlandığı bir zirve olacak.
İşbirliğinin yakın hedefleri Macaristan açısından Rus doğal gazının Türkiye üzerinden Macaristan’a ulaştırılmasının garanti altına alınması.
Orban, bugünkü ikili görüşmelerinde Azerbaycan ve Orta Asya Türki devletler liderlerinden bu konuda söz aldı. Türkiye ise doğal gazın nakil hatlarının fiili olarak topraklarından geçirilmesine izin verecek.
Türkiye açısından ise yakın hedef Avrupa Birliği ile olan ilişkilerini normalleştirmek, ekonomik alanda bazı avantajlar sağlayabilmek ve de en önemlisi serbest dolaşım olmasa bile vatandaşları için vize kolaylığı elde edebilmek.
Bu konulara Macaristan’ın tam destek verdiği bir sır değil. Ancak önümüzdeki yılın ortalarından itibaren Budapeşte’nin AB dönem başkanlığını devralacağı düşünülürse, Macaristan’ın bu konudaki olası katkılarının neden hiç de küçümsenmemesi gerektiği anlaşılabilir.
Ekonomide “cüce”, stratejik hedeflerde “dev” işbirliği
Türkiye ve Macaristan arasındaki stratejik ortaklık deneyi, daha yakından incelenmeyi hak ediyor.
İki ülke arasındaki ekonomik ilişkiler, ihracat ve ithalat olarak bakıldığında, ya da doğrudan yatırımlar dikkate alındığında ihmal edilebilecek düzeyde.
Her zirvede yıllardır konuşulan hedef, iki ülke arasında dış ticaret hacminin 6 milyar dolara ulaşabilmesi. Bunun gerçekleşmesi için de en az bir beş yıla daha ihtiyaç var.
Türkiye’nin 2022 yılı rakamlarına göre tüm ihracatının 254 milyar, ithalatının 363,7 milyar olduğu düşünülürse, Macaristan’la olan 6 milyar dolarlık dış ticaret hacminin devede kulak kaldığı anlaşılır.
Ancak Türkiye toplam ihracatının % 40,6’sını Avrupa Birliği ülkelerine gönderiyor ve Macaristan da Avrupa Birliği üyesi. Türkiye dostu Macaristan AB içinde Türkiye’nin pozisyonlarını her anlamda destekliyor ve hatta bazıları tarafından Türkiye’nin AB içindeki “Truva atı” olarak da değerlendiriliyor.
Türkiye ise aynı şekilde Macaristan açısından Doğu’ya ve İslam dünyasına açılan koridorlarda en azından moderatörlük görevini başarıyla yerine getiriyor.
Dar anlamda ihracat-ithalat denkleminde hacim düşük olsa da, diğer alanlardaki işbirliği iki ülkedeki iktidarlara olağanüstü olumlu katkılar sağlıyor.
Ve belki de bu stratejik işbirliğinin en son halkası da NATO içinde de iki ülkenin, İsveç’in üyeliğe kabul edilmesinde görüldüğü gibi, koordineli bir faaliyet içine girmesi.
Yani stratejik işbirliği modeli Erdoğan ve Orban açısından bakıldığında başarıyla işleyen bir model.