Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Finans Merkezi Açılış Töreni’ne konuştu. Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

“Hem yaraları sarmanın hem de bu zor günlerde milletimize umut olmanın, müjdeli haberlerle umut aşılamanın çabasındayız. Deprem bölgesindeki kardeşlerimizi ihmal etmeden, yatırım ve kalkınma hamlelerimize hız veriyoruz. Durmak yok; yola, yatırıma, hizmete, eser kazandırmaya devam diyerek, milletimizi hayalleriyle buluşturmayı sürdürüyoruz.

Küresel finansın ağırlık merkezi giderek daha belirgin şekilde batıdan doğuya doğru kayıyor. Bu çerçevede, Asya ve Avrupa arasında artan ticari rekabet ile ülkemizin jeopolitik konumu, İstanbul’un önünde yeni fırsat pencereleri açıyor. Ülkemizi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyütme üzerine kurulu Türkiye Ekonomi Modeliyle, hedeflerimizi bir adım daha yukarıya taşıdık.

“İstanbul’u dünyanın sayılı finans merkezlerinden biri hâline getirdik”

Tarihî olarak doğu ve batı arasında hem coğrafi hem de ticari köprü görevi üstlenen İstanbul’un, günümüzde finansal piyasalar arasında aynı bağı kurma potansiyeline sahip olduğuna inanıyoruz. İktidara geldiğimizden birkaç yıl sonra bu müjdeyi vermiştik. Demiştik ki; ‘bizler inşallah İstanbul’u dünyanın sayılı finans merkezlerinden biri hâline getireceğiz’ ve getirdik. Şimdi de bu işin fiziki şartlarını oluşturduk. Kimlerle mücadele etmedik ki? Kimlerle bu işin kavgasını vermedik ki? Merkez Bankası’nı İstanbul’a taşıyacağız dedik, önümüze çıktılar. Ziraat Bankası'nı İstanbul'a taşıyacağız dedik, önümüze çıktılar. Ne yapmadılar ki… Vakıfbank için aynı şeyi söylediler? Hepsi için aynı şeyi söylediler. Çünkü bunların kadim medeniyetimizden, tarihimizden haberleri yok. Türkiye’de finansın tarihinde neler olduğunu bunlar bilmiyor.

“Ülkemizin lokomotif kuruluşlarını İstanbul’a taşımaya karar verdik”

Tarihte İstanbul nasıl bu ülkenin bir finans merkezi ise işte şimdi de yeniden bu finans merkezi olma görevini üstleniyor, hayırlı olsun. İstanbul Finans Merkezi, Türkiye'nin dünya ekonomisindeki yerini güçlendirmek, bölgesel ve ilerleyen zamanlarda ülkemizi küresel bir finans merkezi hâline getirmek amacıyla geliştirilen vizyoner bir projedir. İnşasına 2013 yılında başladığımız bu projeyle, Merkez Bankamız, kamu bankalarımız ve borsamız dâhil, ülkemizin lokomotif kuruluşlarını İstanbul’a taşımaya karar verdik. Böylece toplam 65 milyar liralık yatırım değeriyle, ülkemizin ve dünyanın en prestijli projesini hayata geçirdik.

“Sandığın renginden en ufak bir şüphe duymuyorum”

27 gün sonra çok kritik bir karar vereceğiz. Allah’ın izni ile sandığın renginden en ufak bir şüphe duymuyorum. 14 Mayıs’ta inşallah bir kez daha milli irade tecelli edecek.  Aziz milletimiz ‘bismillah’ diyerek Türkiye Yüzyılını başlatacak.

“Muhalefetin Türkiye’yi yönetecek hiçbir vizyonunun olmadığı ortaya çıkmıştır”

Seçim dönemleri partilerin kantara çıktığı zamanlardır.  Hedefleri ve vizyonu ortaya döktüğü zamanlardır. Millet vaatleri ölçüp tartar. Muhalefetin Türkiye’yi yönetecek hiçbir vizyonunun olmadığı ortaya çıkmıştır. Tefecilerden 300 milyar dolar dilenme sayısız abuk sabuk vaadi burada konuşamaya değer bulmuyorum. Böyle bir hile dünyanın hiçbir liderinde görmedim.  SSK’yı batıran bu zat değil mi? Şehir hastanelerimize dünyadan gelen liderler hayran kalıyor. Biraz azmin varsa aç kitapları karıştır yap işlet devret nedir öğren.

“Yol yapmasaydık 251 milyar dolardan fazla doğrudan yatırım çekebilir miydik?”

Yol yenmez ama yol sayesinde üretim olur, yol sayesinde sanayici ihracat yapar, ülke kalkınır, yatırım olur.  Yol yapmasaydık 251 milyar dolardan fazla doğrudan yatırım çekebilir miydik? Ulaşım altyapısını geliştirmeye devam edeceğiz.”

Editör: Selim Ercan