Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara'yı ziyaret eden İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile basın toplantısı düzenledi.
Anlaşma töreninin ardından iki ülke lider ortak basın toplantısı düzenledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Sayın Cumhurbaşkanı, aziz kardeşim, saygıdeğer bakanlar, değerli basın mensupları sizleri en kalbi duygularımla, saygıyla selamlıyorum. Sayın Reisi ve heyetini yüksek düzeyli işbirliği konseyimizin 8. toplantısı vesilesiyle Ankara'da misafir etmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum.
Sayın Reisi'nin ülkemizi ziyaretini teyit etmesine neden olan Kirman'da meydana gelen menfur terör saldırısını bir kez daha lanetliyorum. Türkiye'nin terörle mücadelede İran'ın yanında olduğunu ifade etmek istiyorum. Komşumuz İran'la ilişkilerimizi güven ve müşterekler menfaatler temelinde derinleştirmeye önem veriyoruz.
Gazze ve terör başlığı
Konsey toplantımız kapsamında aldığımız kararların yalnızca ülkelerimiz için değil bölgemizin istikrarı ve refahı bakımından önem taşıdığına iniyoruz. Bugün somut işbirliği alanları, Gazze ve işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan İsrail saldırıları başta olmak üzere bölgesel ve uluslararası gelişmeleri ele aldık.
Terörle mücadele, enerji, ticaret, eğitime kadar konular hakkında görüş alışverişinde bulunduk. İran'la yıllık 30 milyar dolar ticaret hedefimiz bağlamında özellikle koronavirüs salgını sonrasında ilerleme kaydettik. Bu kulvarda daha hızlı koşmamız gerektiğinin farkındayız. Sayın Cumhurbaşkanı ile atacağımız adımları ele aldık.
Terörle mücadelede komşumuz İran'ın desteğinin artarak devam etmesinin ehemmiyetini bir kez daha vurguladık. PKK, PYD, YPG ve PJK'a karşı işbirliğimizin güçlendirilmesinin önemine değindik.
Münasebetlerimizin geliştirilmesine yönelik olarak 10 yeni anlaşmaya imza attık. Bu suretle ilişkilerimizin ahdi zeminini tahkim ettik.
Değerli kardeşim sayın Reisi ile Filistin, Suriye, Irak, Afganistan ve Güney Kafkasya'da yaşanan son gelişmeler hakkında fikir alışverişinde bulunduk. Filistin meselesi Türkiye ve İran'ın odağında yer alıyor. Dışişleri Bakanlarımız dün New York'ta Filistin konulu oturuma katıldı. Gazzeli kardeşlerimizin güven, refah ve istikbalini temin etmeye yönelik gayretlerimizi sürdürdüler. 7 Ekim'den beri 26 bin tonu un olmak üzere 30 bin t ondan fazla insani yardım malzemesini gönderdik. İsrail'in Gazze'ye yönelik insanlık dışı saldırılarının bir an önce son bulması ve acil kalıcı barışa yönelik adımlar atılmasını ele aldık.
Filistin haklı davasına desteğimizi tekrarladık, bu konuda işbirliği kararımızı tazeledik. Bölgemizin güvenlik ve istikrarını tehdit edecek adımlardan sakınılması üzerinde mutabık kaldık. Asırlardır komşumuz olan İran'la ilişkilerimizi ülkelerimizin ve bölgemizin menfaatleri konusunda ileriye taşımak için devam edeceğiz. Konsey toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum.
"İlişkilerimiz gelişecek, kapasitemiz çok daha yüksek"
Daha sonra söz alan İran lideri Reisi, şu ifadeleri kullandı:
"Komşu Türkiye Cumhuriyeti ülkesinde şahsım ve arkadaşlarımın bulunmasından ve burada 8. Yüksek Düzeyli İşbirliğimizin Türkiye Cumhuriyeti değerli Cumhurbaşkanı ile bakanları nezdinde ve İran İslam Cumhuriyeti bakanları nezdinde düzenlediğimiz toplantıdan büyük memnuniyet duyuyorum."
Bu toplantıda ortak fikir birliklerimiz oldu. Biz uzun seneler içerisinde Türkiye Cumhuriyeti ile iyi ilişkiler içinde olmuşuzdur bu ilişkileri daha üst seviyede geliştirmek istiyoruz. İran ve Türkiye kardeş olarak kapasitelerimizin çok daha yüksek olduğuna inanıyoruz. İlişkilerimizin seviyesi çeşitli alanlarda gelişebilir.
Biz ekonomi konularda, ticaret alanlarında bugüne kadar attığımız adımların devamında ilişkilerimizi ticari ve ekonomik seviyeyi geliştirmeyi amaçlıyoruz. İlk adımda da ticaret hacmimizin 30 milyar dolara çıkarmayı hedefledik. İran İslam Cumhuriyeti'ndeki arkadaşlarımın çabaları, ticari alandaki girişimciler ve Türkiye Cumhuriyeti'ndeki yetkililerle inşallah beraber götüreceğiz.
Enerji alanında İran İslam Cumhuriyeti'nde kapasite mevcuttur. Doğalgaz, petrol olmak üzere dost ve kardeş ülke olan Türkiye ile ilişkilerimizi geliştirme kararı aldık. Bunun imkanı da mevcuttur. Ulaşım yolları hususunda toplantımızda bu alanda da daha fazla adım atmayı amaçladık.
Kültürel alanla ilgili özellikle medeniyet ve tarihi alanda iki ülkenin arasında mevcut olan geçmişe dayalı ilişkileri, iki milletin arasındaki ilişkileri göz önünde bulundurarak bölgemizin kimliği ve Müslüman Türkiye ve İran halkları arasındaki ilişkide önemli adımlar atabiliriz.
"ABD DAEŞ'i kurduklarını alenen söyledi"
Diğer yanda terörizm, uyuşturucu, organize suçlarla ilgili işbirliğinde irademizi gösterdik. Terörle mücadelede önemli adımlar attık. İran İslam Cumhuriyeti terörizmle mücadele hususunda herhangi tereddütte bulunmamıştır.
Biz terörizmle mücadelemizde şehit Serdar Süleyman bir kahramandır, onun adını her zaman canlı tutmamız gerekiyor. Biz çok şehit verdik. Amerikalılar alenen söylediler ki 'DAEŞ'i biz kurduk' dediler. DAEŞ'in cinayet ve suçları, bölgemizde birçok terör saldırısını üstleniyor. Bunlar Amerikalıların isteği Siyonizm'in desteğiyle gerçekleşiyor. Terör Batılı ülkelerin desteği ile faaliyet göstermektedir. Türkiye, Irak, Afganistan'da cinayetlerini devam ettirmektelerdir.
Terörizmle mücadelede işbirliği iradesi önemlidir. Türkiye ve bölge ülkelerinin güvenliği bizim güvenliğimizdir. Biz terörizmle mücadelede çok kararlıyız. Bu nifak yaratmak isteyen yapı ve düşünce ayrımcılık gütmektedir. Bölge ülkelerinin güvenliğini zedelemek için çalışıyorlar. Bu alanda işbirliği çok yararlı olacaktır.
Bölgemizde sadece Müslüman halkları değil bütün dünyada özgür insanları, uyanık vicdanları rahatsız eden en önemli sorun Filistin meselesidir. Siyonizm'in mazlum halklara karşı zalimce yaptıklarıdır. Dünyada hangi vicdan bu zulümden etkilenmeyebilir. İslam dünyasının birinci meselesi Filistin meselesidir. Daha doğrusu insanlık için en büyük meselenin bu olduğunu söyleyebiliriz. Siyonizm rejimin bu yaptıkları Amerikalılar ve Batılı bazı ülkelerin desteğini görmektedir. Bu da Amerika'nın Siyonizm rejimini desteklediği büyük sorun. Aslında Amerika bu cinayeti gerçekleştirmektedir.
Uluslararası kuruluşlar, BM ve uluslararası platformlar ne yazık ki artık işleyişini kaybetmiştir ve bu her şeyden daha üzücüdür. İnsan haklarını savunduklarını iddia eden kişiler ne yazık ki işlevlerini kaybetmiş bulunuyorlar. Kesinlikle bizim ve Türkiye gibi ülkeler, Müslüman ülkeler ve dünyanın özgürlükçü insanları işbirliğine girerek yeni adaletli dünya düzenini kurmak için çaba göstermemiz lazım.
Ne yazık ki BM ve Güvenlik Konseyi bu doğrultuda kendi işlevini kaybetmiş bulunuyorlar. Bizler yeni küresel, adaletli bir düzen için çaba göstermemiz gerekiyor. Türkiye ve diğer ülkelerle işbirliğimiz etkili olacağına inanıyoruz. Bizim çabalarımız Siyonizm ile rejimin irtibatı kesmede yararlı olacaktır. Siyonizm rejimine öyle bir tavır alınmalı ki caydırıcı olmalı. Siyonizm rejimi ile siyasi ve ekonomik ilişkileri kesmek, Siyonizm zulmüne son vermede etkili olacaktır. Siyonizm rejimiyle ilişkisi olan ülkeler caydırıcı tutum sergiledikleri zaman zulüm ve cinayetlere son vermekte etkili olacaktır.
"Filistin'e destek hususunda mutabıkız"
Sayın Erdoğan ile gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde iki taraf olarak Filistin davasını, direniş eksenini desteklemek hususunda, Filistin halkının hak ettiği hukukunun kendilerine verilmesi konusunda mutabıkız. Bu zulümleri uygulayanlar yargılanmalıdır. Hem zulmü bitirmeleri gerekiyor hem de tazminatları ödemeleri gerekiyor.
Filistin halkı kendi haklarını elde etmesi gerekiyor. Bütün çabalarımızı bu doğrultuda odaklayacağız. Gazze savaşı 100 günden fazla geçiyor. Biz buna inanıyoruz ki Gazze halkı kazandı, kaybeden İsrail siyonist rejimidir.
Son olarak Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı değerli sayın Erdoğan'dan hem bu sıcak ev sahipliğinden dolayı hem de güzel ve yapıcı görüşmelerimizden dolayı yüksek düzeyli işbirliği görüşmelerimizden dolayı kendilerine teşekkürlerimi sunuyorum. İki ülke arasındaki işbirliği ülke ve milletin menfaatlerini destekleyecektir.
Biz Türkiye ile işbirliği içerisinde sadece ikili değil bölgesel, bölge ötesi ve uluslararası sorunları da çözümleyebiliriz. Bölgede iki büyük ve güçlü ülke olarak işbirliğimiz sayesinde bölgesel, uluslararası ve küresel sorunları çözebiliriz.
Türkiye her zaman Filistin halkına desteğini açık bir şekilde beyan etmiştir. Yüksek sesle zulme karşı olduklarını, zulmün kalıcı olmadığını haykırdıklarından dolayı teşekkür ediyorum. Türk halkının bu desteği takdire şayandır."
Ayrıntılar geliyor...