Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile Gaziantep'in Nurdağı ilçesine bağlı Belpınar köyünde, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Belpınar ve Mesthüyük köyleri ile Kahramanmaraş Türkoğlu Özbek köyünde yapılan köy evlerinin anahtar teslim törenine katıldı. Ülkenin yöneticileri ve vatandaşları olan bize düşen görev, binalarımızı sağlam yaparak, tabiatla barışık yaşayarak afetlere karşı hazırlıklı olmaktır. Gerisi Rabbimizin takdiridir” diyen Erdoğan, “Son depremlerin ardından hemen kolları sıvadık. İnsanımızı güvenli binalara kavuşturmak için depremin 15. Gününden itibaren inşaatlara başladık” diye konuştu.

“Cumhuriyet tarihinin en büyük konut ve şehircilik seferberliği”

Deprem bölgesinde 507 bini konut ve 143 bini köy ev olmak üzere 650 bin yeni yuva yapacaklarını vurgulayan Erdoğan, Bunlardan 319 binini 1 yıl içinde teslim ederek şehirlerimizi ayağa kaldırmayı planlıyoruz. Şu ana kadar 105 binin üzerinde konutun yapım sürecini başlattık yarısının yakının da temelini attık. Bölgedeki şehirlerimizin tamamının altyapısını da yeniliyoruz. Küçük sanayi siteleri kurarak istihdamı da gözetiyoruz. Cumhuriyet tarihinin en büyük konut ve şehircilik seferberliğini Allah’ın izniyle alnımızın akıyla tamamlayacağız” ifadelerini kullandı.

“İstanbul’da riskli bina bırakmamayı hedefliyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha önce pek çok depremde, selde, yangında, vatandaşları kısa sürede yeni evleriyle buluşturduklarını hatırlatarak, şöyle devam etti:

“Riskli binalarda yaşayan İstanbullu kardeşlerimize dönüşüm bedelinin yarısını devlet olarak bizim karşılayacağımız yarısını da çok uygun şartlı borçlanma imkanı getirdiğimiz bir teklif sunduk. Bir kısmı yerinde bir kısmı rezerv alanlarda yürütülecek bir çalışmayla 5 yılda İstanbul’da riskli bina bırakmamayı hedefliyoruz”

"Bunlara beş koyun teslim edemezsiniz"

Kentsel dönüşüm konusunda muhalefetin söylemlerinin yer aldığı bir video gösteriminin yapıldığı törende, Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gördünüz, bay bay Kemal ve avanesinden bu ülkeye fayda gelmez. Ne İstanbul'un başındaki belediye başkanından, ne Ankara'nın başındaki belediye başkanından, ne İzmir'in başındaki belediye başkanından hiçbir şey olmaz. Bunlar, çöp, çukur, çamur demektir. Bunlar, susuzluk demektir. Bunlar, Allah göstermesin, bir yağmur olduğu zaman her tarafı lağımın götürdüğü şehirler demektir. Hep bunları yaşadık" şeklinde konuştu.

“Bunlara 5 koyun teslim edemezsiniz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin iş yapmanın, insanları güvenli ve huzurlu konutlara kavuşturmanın peşinde olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Bunlar da her konuda yaptıkları gibi kentsel dönüşümde de projelerimize takoz olmanın peşinde. Milletimiz her iki zihniyeti de görüyor, biliyor. İşte ben, İstanbul'a belediye başkanı olduğum zaman İstanbul'da ne vardı? Susuzluk vardı. Çöp, çamur vardı. Ve meşhur Ümraniye çöplüğünün patlaması neticesinde 39 vatandaşımızın ölümü vardı. Kimdi? CHP, büyükşehirde o vardı, ilçede de o vardı. Biz oraları şu anda park, bahçe haline getirdik. Bunlara beş tane koyun teslim edemezsiniz. Teslim ederseniz, kaybeder gelirler."

Çiftçilere 10 yeni müjde

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle tamamladı:

*İlk olarak bugün burada ahırı, köy konağı, camisi ve peyzajıyla akıllı köy evleri örneklerini milletimizin takdirine sunuyoruz. Bu projeyle gelişmiş altyapısı, yenilenebilir enerjisi, sıfır atık uygulaması, sürü yönetim sistemi ve pek çok özellikleriyle yeni bir model ortaya koyuyoruz.

*Afet alanlarındaki köy evlerindeki çiftçilere Ziraat Bankası vasıtasıyla sıfır faizli hayvancılık kredileri verecek, hayvan, yem alımlarını destekleyeceğiz.

*Sözleşmeli üretim modeliyle aile tipi işletmelerde büyükbaş ve besi hayvancılığını destekleyerek her haneye en az bir asgari ücret garantisi vereceğiz

*Köylerde yaşayanlardan mevcut evini yıkıp bu modele uygun sağlam, güvenli, teknoloji destekli eve kavuşmak isteyenlere uygun şartlı finansman sağlayacağız.

*Afet alanları dışındaki vatandaşlardan kırsal dönüşümden yararlanmak isteyenlere 'İlk Evim' şartlarıyla akıllı köylerden ev sahibi olma imkanı getiriyoruz.

*Sözleşmeli üretimi yaygınlaştırarak üreticinin gelirini garanti altına alacak, arz güvenliğini temin edecek, gıdadaki fiyat dalgalanmasının önüne geçeceğiz

*Jeotermal organize sanayi bölgeleri başta olmak üzere sebze ve meyve yetiştirme amaçlı sera yatırımlarındaki desteği artıracağız.

*Tarımsal üretimde basınçlı sulama altyapısını güçlendirerek birim alanda daha çok rekolte ve gelir elde edilmesini sağlayacağız.

*Et-süt fiyatlarının izahı olmayan seviyelere çıkmasına yol açan sıkıntıya çözüm getiriyoruz. 50 baş üzeri büyükbaş ari damızlık üretimine teşvik vereceğiz.

*Tarımsal üretimin en büyük girdisi olarak üre gibi, azotlu gübrelerdeki dışa bağımlılığımızı azaltacak önemli bir projeyi devreye alıyoruz.

Editör: Sümeyye Aksu