Kayıp yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle 1995 yılından bu yana İstanbul Taksim'deki Galatasaray Meydanı’nda oturma eylemi yapan Cumartesi Anneleri, 959'uncu haftada da polis engeliyle karşılaştı.
Anayasa Mahkemesi'nin verdiği hak ihlali kararının Beyoğlu Kaymakamlığı'na tebliğ edilmesine rağmen Cumartesi Anneleri'nin Galatasaray Meydanı’nda bugün yapmak istedikleri oturma eylemi de engellendi. Havadan ve karadan ablukaya alınan meydana girişleri engellenen Cumartesi Anneleri ve hak savunucularından en az 31'i gözaltına alındı.
"Galatasaray bizimdir"
Cumartesi Anneleri'nin Twitter hesabından polis müdahalesine ilişkin yapılan paylaşımda, "Tüm zulmünüze karşı bir kez daha söylüyoruz: 28 yıllık bir emekle her santimine hakikatin hafızasını nakşettiğimiz Galatasaray bizimdir" denildi.
Sezgin Tanrıkulu: Yapılan gözaltı işlemi anayasa ve yasalara aykırıdır
Polisin müdahalesi ve gözaltların ardından CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrukulu, beraberindeki 5 milletvekiliyle birlikte açıklama yaptı. Tanrıkulu şunları söyledi:
"Cumartesi Anneleri 1995’ten bu yana burada kaybolan çocuklarını arıyorlar. Dünyanın en uzun süren sivil itaatsizlik eylemi. 2018 yılında yine bu meydanda Süleyman Soylu emriyle darp edildiler, gözaltına alındılar. O tarihten bu tarihe kadar da Cumartesi Anneleri maalesef Galatasaray Meydanı'nda toplanamadılar. Yapılan bu eyleme karşı Anayasa Mahkemesi'ne başvuru yaptılar. Anayasa Mahkemesi'nce geçtiğimiz nisan ayında iki ayrı başvuruyla ilgili olarak karar verildi ve hak ihlali tespiti yapıldı. Anayasa Mahkemesi kararı olmasına rağmen Cumartesi İnsanları tam 20 haftadır burada üst üste gözaltına alınıyor. Yapılan bu gözaltı işlemi, Anayasa ve yasalara aykırıdır. Maalesef biraz önce de yine gözaltına alındılar. Çağlayan Cumhuriyet Savcılığı da bu gözaltı işlemlerine ilişkin olarak da taksir kararı verdi. Ama buna rağmen hem Beyoğlu Kaymakamlığı hem İstanbul Emniyet Müdürlüğü suç işlemeye devam ediyor. Burada milletvekillerimizle birlikteyiz. CHP'den 6 milletvekili bugün burada Gökçe Gökçen Taylan Pala, Suat Özçağdaş, Türkan Elçin ve Ali Gökçek ile buradayız. Yine önceki dönem milletvekilimiz Musa Birol da burada. Biz dayanışma göstermeye devam edeceğiz."
Ne olmuştu?
Cumartesi Anneleri'nin 700'üncü hafta buluşmasına düzenlenen polis saldırısında 23 kişi gözaltına alınmış, ardından 46 kişiye "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet" suçlamasıyla dava açılmıştı.
1995'te gözaltında kaybedilen Hasan Ocak'ın ablası Maside Ocak, kolluk görevlileri ve amiri hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Ancak Başsavcılık 'soruşturmaya yer olmadığına' karar vermişti. Ardından başvurduğu İstanbul Sulh Ceza Hakimliği de itirazı kesin olarak reddedince Ocak, dosyayı AYM'ye taşımıştı.
Başvuruyu görüşen Yüksek Mahkeme, oy birliğiyle "Kötü muamele yasağının ihlal edildiği" iddiasının kabul edilemez olduğuna hükmetmişti. Ancak Anayasa'nın 34. maddesinde düzenlenen toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine oy çokluğuyla karar verilmişti.
Karara karşı oy kullanan tek isim ise İçişleri Bakan Yardımcısı iken AYM üyeliğine atanan Muhterem İnce olmuştu. AYM ayrıca başvurucuya 13 bin 500 lira manevi tazminat ödenmesini kararlaştırmıştı. Anayasa Mahkemesi (AYM), Cumartesi Anneleri’nin 700’üncü hafta eylemine yönelik polis saldırısına ilişkin mayıs ayında bir hak ihlali kararı daha vermişti. İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri'nin başvurusunda yüksek mahkeme toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine oybirliğiyle hükmetti.
Cumartesi Anneleri/İnsanları nisan ayının ilk haftasından bu yana her cumartesi yeniden Galatasaray Meydanı'na çıkmak istiyor ancak AYM’nin kararı Beyoğlu Kaymakamlığı’na tebliğ edilmesine rağmen Cumartesi Anneleri’nin eylemlerine izin verilmiyor.