Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanmasını talep etmek için Galatasaray Meydanı’nda 1995 yılından beri oturma eylemi yapan Cumartesi Anneleri, 31 yıl önce gözaltında kaybedilen Cüneyt Aydınlar'ın akıbetini sordu. Açıklama şu sözlerle başladı:
"1040.haftamıza başlarken, önceki gün İmralı Heyeti tarafından kamuoyuyla paylaşılan “Barış ve Demokratik Toplum" çağrısının, barışa giden meşakkatli yolun başlangıcı olmasını diliyoruz. 1040 haftadır kendisi gibi olmayanı düşmanlaştıran ve hukukun koruması dışına çıkaran siyasetin sonucunda gözaltında kaybedilen sevdiklerimizin bulunması ve işlenen suçun cezalandırılması için devlete sorumluluklarını yerine getirme çağrısında bulunuyoruz."
"Cüneyt'ten bir daha haber alınamadı"
Açıklamanın devamında şu bilgilere yer verildi:
"İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi öğrencisi olan Cüneyt Aydınlar, 20 Şubat 1994 tarihinde saat 13:00 sularında Bakırköy’deki Ömür durağında polisler tarafından gözaltına alınarak Gayrettepe Siyasi Şube’ye götürüldü. Burada yedi gün kayıt dışı gözaltında tutulduktan sonra, 27 Şubat 1994 tarihinde gözaltı kaydı yapıldı. Ancak aynı operasyon kapsamında gözaltına alınan 14 kişi mahkemeye sevk edildiklerinde, aralarında Cüneyt yoktu. İstanbul Emniyeti, Cüneyt’i soran ailesine ve İnsan Hakları Derneği avukatlarına, “28 Şubat 1994 tarihinde yer göstermeye götürdük, elimizden kaçıp kayıplara karıştı” cevabını verdi. Cüneyt’ten bir daha haber alınamadı."
"17 Mart 1994 tarihinde, Cüneyt ile aynı operasyonda gözaltına alınan kişiler, avukatları aracılığıyla kamuoyuna bir açıklama yaparak, 2 Mart 1994 tarihine kadar Cüneyt Aydınlar ile birlikte gözaltında tutulduklarını söylediler" bilgilerinin paylaşıldığı açıklama şu sözlerle sürdürüldü:
"Ailenin, evlatlarının akıbetini öğrenme hakkı ihlal edildi"
"Tanıklar ayrıca, yoğun işkence gören Cüneyt’in; ağır yaralı, bir ayağı kırık, yürüyemez haldeyken 'ölmeye hazır mısın, ölmeye gidiyorsun' diyen polisler tarafından sürüklenerek bulunduğu hücreden götürüldüğünü açıkladılar. Ailenin ve İHD’nin başvurduğu yetkili merciler, Cüneyt Aydınlar’ın gözaltında kaybedilmesi ile ilgili hemen, etkin ve tarafsız bir soruşturma süreci başlatmadı. Cüneyt’in kaybedilmesini önlemek ve sonrasında onu kaybedenleri cezalandırılmak için, kendi yetkileri dahilindeki gerekli önlemleri almadı.
Elleri kelepçeli, ayakkabıları bağcıksız, görgü tanıklarının beyanına göre desteksiz ayakta duramayan birinin, 30 kadar polisin elinden nasıl kaçabileceğini sorgulamadı. Tanıkların beyanlarını değil, polisin dayanaktan yoksun firar senaryosunu esas aldı. 31 yıldır Aydınlar Ailesi’nin evlatlarının gözatında kaybedilmesi ile ilgili gerçekleri bilme ve onun akıbetini öğrenme hakları ihlal edildi."
"Adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz"
Cumartesi anneleri, açıklamalarını "vazgeçmeyeceğiz" mesajı vererek sonlandırdı:
"1040.haftamızda bir kez daha yargı makamlarına sesleniyoruz: Cüneyt Aydınlar’ın akıbetinin araştırılması, yerinin belirlenmesi ve ondan kalanların ailesine teslimini sağlama görevinizi yerine getirin. Kaç yıl geçerse geçsin; Cüneyt Aydınlar için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz."
Cüneyt Aydınlar için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz. https://t.co/IXdI53M9uA
— Cumartesi Anneleri (@CmrtesiAnneleri) March 1, 2025