Özel Haber: Sümeyye Aksu
Milyonlarca adayın beklediği tercih ve yerleştirme süreci tamamlandı. Rekor düzeyde öğrencinin başvurdu YKS’de, (Yükseköğretim Kurumları Sınavı) aynı rekor sınava girişte kırılamadı. 2022 yılında uygulanan YKS’ye daha çok aday girmişti. 3 Milyon 527 bin 443 başvuran adayın 531 bin 805’i sınava girmekten vazgeçti. 2 milyon 995 bin 638 aday sınava katıldı. Bunlardan da 239’unun sınavı geçersiz sayılınca sınavı geçerli sayılan aday sayısı 2 milyon 995 bin 399 oldu. Sınavı geçerli olan 100 bin 271 aday da puan hesaplanacak sayıda net yapamayınca (Türkçe ya da Matematikten yarım net) 2 milyon 895 bin 128 adayın puanı hesaplandı ve tercih bildiriminde bulunmaya hak kazandı.
25 binden fazla kontenjan boş kaldı
2022’de sınavı geçerli aday sayısı 3 milyon 8 bin 29 ve tercih bildiriminde bulunma hakkı olan aday sayısı ise 2 milyon 911 bin 511 idi. 2023 yılı için tüm kontenjan türlerinin toplamında üniversitelerin lisans ve önlisans programları için 1 milyon 89 bin 194 kontenjan ayrılmıştı. Ayrılan bu kontenjanlara 1 milyon 63 bin 807 aday yerleşti. Özetle toplamda 25 bin 387 kontenjan ilk yerleştirme sonrası boş kalmış oldu.
YKS'de ‘35 yaş ve üstü kadın’ kontenjanı
Bu yıl ilk kez hayata geçirilen "35 yaş ve üstü kadınlar" kontenjanı için YKS'ye toplam 168 bin 7 kadın aday başvurdu. Bu yıl ilk kez daha önce üniversiteye gitme imkanı elde edememiş kadınlara yönelik uygulama kapsamında, 8 bin 105’i lisans, 12 bin 937’si ön lisans olmak üzere toplam 21 bin 42 kontenjan ayrıldı. 17-18 Haziran'da yapılan YKS'ye başvuran 35 yaş ve üstü kadın adayların illere göre başvuru dağılımları belli oldu. Buna göre, en fazla başvuru 40 bin 92 aday ile İstanbul'dan yapıldı.
35 yaş ve üzeri kadın kontenjanı tartışmalara konu oldu
2023 yılı YKS sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte, 35 yaş üstü kadın kontenjanlarından sınava girenlerin puan önemsenmeksizin istedikleri üniversiteye girebilmeleri tartışmalara konu oldu. Boğaziçi, ODTÜ gibi köklü üniversitelere 35 yaş üstü kadın kontenjanlarından alım yapılırken depremzede kontenjanı açılması da dikkat çekti. Yüksek sıralamalar ile yerleştirilen üniversitelere düşük puan ve düşük sıralamayla yerleştirilen öğrenciler ile ilgili tartışmalar devam ederken 27'nci Dönem CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya iddialara ilişkin Elips Haber'e açıklamalarda bulundu.
“Amaç vakıf üniversitelerinin boş kalan kontenjanlarını doldurmaktı”
Üniversite sınavlarında sıfır çeken ve baraj altında kalanların her geçen yıl artığına dikkat çeken Yıldırım Kaya, “Başarı düştükçe baraj puanı da aşağıya çekiliyor. Baraj puanını aşağıya çekmek yetmedi, 2022 yılında Devlet Bahçeli “puanlar düşürülsün” diye bir çağrı yaptı. YÖK, bunu kendine emir telakki edip barajları kaldırdı. Peki, barajları kaldırmaktaki ulvi amaç neydi? Büyük bir bölümü ticarethane gibi çalışan vakıf üniversitelerinin boş kalan kontenjanlarını doldurmaktı” dedi.
“Üniversitelerde bilim değil, itaat istiyor”
AK Parti’nin bilimle derdinin olduğunu vurgulayan Kaya, “Liyakati yok etti! İstediğini atayıp, istediğini anında görevden alıyor. Türkiye’nin yüz akı, dünyada kendisine saygın bir yer edinmiş Boğaziçi Üniversitesinde yaptıkları ortada. Üniversitelerde bilim değil, itaat istiyor. İtaat etmeyenleri, yok etmek için uğraşıyor. Üniversiteleri kendi il başkanlıkları, rektörleri de il başkanı olarak görüyor” diye konuştu.
“Puan sistemi de yerleştirme sistemi de sil baştan kurulmalıdır”
Eğitim sisteminin baştan aşağı sorunlu olduğuna dikkat çeken Kaya sözlerini şöyle sürdürdü;
“Pir Sultan Abdal’ın dediği gibi "Bozuk düzende sağlam çark olmaz." Liyakatsiz insanların sabahtan akşama saraydan aldıkları emirle kurdukları bir kaos sistemidir. Puan sistemi de, yerleştirme sistemi de konunun uzmanları tarafından Türkiye’nin ihtiyaçları ve dünyadaki başarılı örnekler dikkate alınarak sil baştan kurulmalıdır. Bilim insanlarının, eğitimcilerin, uzmanların, öğrencilerin… ortak aklı devreye sokulmalıdır”
“Bir sinsi hazırlığın habercisi”
“ÖSYM nasıl bir açıklama yapacak? “Nerden baksan tutarsızlık, Nerden baksan ahmakça!” ifadelerini kullanan Kaya, “533 puan alan bir öğrenci ile 166 puan alan bir öğrenciyi aynı üniversitenin aynı bölümüne yerleştirmenin hiçbir bilimsel açıklaması olamaz. Bu durum eğitimde adalet ve fırsat eşitliğiyle de açıklanamaz. Olsa olsa bir sinsi hazırlığın habercisi olabilir. Yüksek puanla öğrenci alan üniversitelere kontenjanlar koyarak, “düşük puanlı, mülakatla seçmeli ve yandaş öğrenci” yerleştirme hedefi akla geliyor” şeklinde konuştu.
“Yetkililerin yargı önünde hesap vermeleri gerekir”
Ak Parti’nin eğitimde adalet ve fırsat eşitliğini çok yanlış anladığını dile getiren Kaya, “Düşük puanlarla ilgili bölümlere giren 35 yaş üstü kadın kardeşlerimize bir suçlamada bulunmak, sorumluluk yüklemek söz konu değildir. Bu adaletsiz sistemi uygulamaya koyan yetkililerin yargı önünde hesap vermeleri; mağdurların da yargı yoluyla ve tüm platformlarda haklarını aramaları gerekir. Bu adaletsiz uygulamaya da son verilmelidir…” ifadelerini kullandı.
“AKP eğitim hedefini yerle yeksan etmek için çabalıyor”
“AKP iktidarının tek hedefi Cumhuriyet devrimlerini, eğitim devrimlerini alaşağı etmektir” diyen Kaya sözlerini şöyle tamamladı;
“İktidara geldiği günden bu güne ‘laik, bilimsel, demokratik, kamusal ve parasız’ eğitim hedefini yerle yeksan etmek için çabalıyor. Milli Eğitim Bakanlığının bütçesini çeşitli cemaat ve tarikatlarının kurduğu vakıf ve derneklere akıtıyor. Bu dernek ve vakıflarla imzaladığı protokollerle eğitimi onların eline teslim etmek için çalışıyor. Eğitim Fakültesi mezunu öğretmenler dururken, okullara “manevi danışman” adı altında din görevlilerini atıyor. Milli Eğitim Bakanlığı öncelikle, her okula en az bir Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık görevi yapacak rehber öğretmen atama sözünü tutsun… Her okulda, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni zaten var; açık varsa da yeni atama yapılsın. Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı camilerimizde görev yapması gereken din görevlilerinin okullarda işi ne? Hedefleri çok açık!”