CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, AK Parti'nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana toplam 34 bin 908 işçinin yaşamını yitirdiğini belirtti. Tanrıkulu, “Birilerinin dediği gibi iş cinayetleri kader, fıtrat değil, cinayettir” ifadelerini kullandı.
Tanrıkulu, iş sağlığı ve güvenliği konusunda hazırladığı raporda dikkat çekici veriler paylaştı. Rapora göre, 2013-2024 döneminde en az 2 bin 664 genç işçi ve en az 742 çocuk işçi hayatını kaybetti. AK Parti’nin iktidar yıllarında ise toplam en az 978 çocuk işçi yaşamını yitirdi.
Öte yandan, Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre, 2024 yılı sonunda 85 milyonluk nüfusun 21 milyon 817 binini çocuklar oluşturuyor. Ancak Türk Eğitim Derneği'nin düşünce kuruluşu TEDMEM'in 2024 Eğitim Değerlendirme Raporu'na göre, zorunlu eğitim çağındaki 612 bin 814 çocuk eğitim dışında kaldı. Bu sayı geçen yıla göre yüzde 38,4 artarak son üç yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Eğitim dışına çıkan çocukların çoğunun ekonomik sebeplerle okuldan uzaklaştığı belirtildi.
Tanrıkulu, özellikle çocuk işçi ölümlerine dikkat çekerek nisan ayında yaşanan vakaları da örnek verdi. Gaziantep’te 16 yaşındaki Halil K., çalıştığı iş yerinde elini makineye kaptırarak üç parmağını kaybetti. Samsun Atakum’da stajyer olarak çalışan 17 yaşındaki Necip F. Ç., elektrik işleri yaptığı bir inşaatta düşerek hayatını kaybetti. Niğde Bor’da ise 14 yaşındaki Abdurrahman Ö., plastik geri dönüşüm tesisinde çalışırken makineye kaptırdığı kolunun omuz hizasından kopması sonucu yaşamını yitirdi.
"2025 yılının ilk 3 ayında 443 işçi yaşamını yitirdi"
Tanrıkulu, 2025 yılının ilk üç ayında ise 443 işçinin yaşamını yitirdiğini belirtti. Bu sayı içinde kadın, çocuk ve göçmen işçilerin de bulunduğunu vurgulayan Tanrıkulu, “AK Parti bir siyasal tercih olarak iş güvenliği ve işçi sağlığı konusunu bir öncelik yapmış değil. Bu cinayetler Türkiye’nin her yerinde devam ediyor. Bununla mücadele etmeye devam edeceğiz. Yaşamını yitiren bütün işçi kardeşlerime de rahmet diliyorum” dedi.
Tanrıkulu, Türkiye’de 28 Nisan'ın hâlâ Meclis tarafından resmi bir anma günü olarak kabul edilmediğini hatırlatarak işçi ölümlerinin görünür kılınması gerektiğini sözlerine ekledi.