Suriye'nin çeşitli bölgelerinde Alevi köyleri hedef alınarak masum siviller katlediliyor, köyler yakılıp yıkılıyor. Yaşanan bu trajedi karşısında uluslararası toplum sessizliğini korurken, CHP Yurt Dışı Örgütlerinden Sorumlu Parti Meclis Üyesi Mehmet Tüm, güçlü bir tepki göstererek kamuoyuna acil çağrıda bulundu.

CHP Yurt Dışı Örgütlenmeden  Sorumlu Parti Meclis Üyesi Mehmet Tüm, saldırıları sert bir dille kınayarak, “Bu yaşananlar sadece bir mezhebin değil, insanlığın ortak meselesidir. Alevilere yönelik bu vahşet, bir insanlık suçudur ve biz asla sessiz kalmayacağız. Türkiye'de ve dünyada Alevi toplumu yalnız değildir. Bu zulmü durdurmak için tüm demokratik kurumları ve vicdan sahibi insanları harekete geçmeye çağırıyoruz” dedi.

Aleviler hedefte: Tarihi bir kırım yaşanıyor

Suriye’nin özellikle Lazkiye, Hama ve Tartus bölgelerinde yaşayan Alevi nüfus, savaşın başından bu yana tehdit altındaydı. Ancak son dönemde, radikal unsurlar tarafından gerçekleştirilen katliamlar, Alevi toplumunun varlığını tamamen tehdit eden bir boyuta ulaştı. Evlerinden zorla çıkarılan, topluca infaz edilen ve malları yağmalanan Aleviler, sistematik bir etnik temizlikle karşı karşıya.

Mehmet Tüm, yaşananları şu sözlerle değerlendirdi:

Mansur Yavaş Ankara’da İmamoğlu’na salon vermedi! Mansur Yavaş Ankara’da İmamoğlu’na salon vermedi!

"Aleviler, tarih boyunca birçok coğrafyada zulme uğradı, katliamlara maruz kaldı. Bugün Suriye’de yaşananlar, Şah İsmail döneminden bu yana sistematik olarak sürdürülen mezhepsel baskının yeni bir halkasıdır. Dünya, daha önce Srebrenitsa’da, Halepçe’de, Hocalı’da yaşanan katliamlara geç tepki verdi. Aynı hatayı tekrar yapamayız. Aleviler yalnız değildir ve bu vahşetin hesabı mutlaka sorulacaktır.”

Suriye’de Alevilere yönelik gerçekleştirilen katliamlar, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere uluslararası insan hakları kuruluşlarının gündemine girmedi. Küresel güçlerin bölgesel çıkar hesapları nedeniyle yaşanan trajediye gözlerini kapattığını belirten Mehmet Tüm, bu durumu sert bir dille eleştirdi:

"Dünyanın vicdanı nerede? Uluslararası kuruluşlar, insan hakları örgütleri, barış savunucuları neden suskun? Alevilere yönelik gerçekleştirilen bu saldırılar, etnik temizlik niteliğindedir. Bugün sessiz kalmak, bu insanlık suçuna ortak olmaktır. Avrupa'daki demokratik kurumları ve insan hakları örgütlerini bu zulme karşı harekete geçmeye çağırıyorum. Hiçbir siyasi hesap, bir halkın yaşam hakkından daha önemli olamaz.”

Türkiye’den alevi toplumuna destek çağrısı

CHP' li Mehmet Tüm, yalnızca uluslararası toplumu değil, Türkiye’deki demokratik çevreleri de bu zulme karşı daha aktif bir duruş sergilemeye davet etti. CHP olarak konuyu gündeme taşımak için çalışmalara başladıklarını belirten Tüm, meclis ve diplomasi yoluyla bu meselenin takipçisi olacaklarını vurguladı:

"Türkiye, komşusu Suriye’de yaşanan bu insanlık dramına duyarsız kalmamalıdır. Aleviler bu toprakların ayrılmaz bir parçasıdır ve onların güvenliği, bizim de sorumluluğumuzdur. Ayrıca Avrupa’daki Alevi federasyonlarıyla da ortak bir tepki geliştirmek için görüşmelere başlıyoruz."

“Birlik olma zamanıdır”

Alevi toplumunun yalnız olmadığını vurgulayan Mehmet Tüm, bu vahşete karşı birlik içinde güçlü bir duruş sergilenmesi gerektiğini ifade etti. Suriye’de yaşanan katliamların, tüm demokratik kesimler tarafından ortak bir sesle kınanması gerektiğini belirten Tüm, şunları söyledi:

"Biz Aleviler olarak tarih boyunca zulme, baskıya, katliamlara direndik. Bugün de aynı kararlılıkla mücadele edeceğiz. Ancak bu sadece bizim meselemiz değil. Vicdan sahibi herkesin, insan haklarına inanan herkesin bu katliama karşı durması gerekiyor. Bugün birlik olma zamanıdır. Alevi toplumu yalnız değildir, biz buradayız ve buradayız demeye devam edeceğiz."

“Uluslararası toplum harekete geçmeli”

Yurt Dışı Örgütlenmeden Sorumlu PM Üyesi Mehmet Tüm, Alevilere yönelik saldırıların durması için, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi’ne acil çağrı yapılarak Suriye’deki Alevi katliamlarının bağımsız bir soruşturma ile incelenmesi sağlanmalı, Türkiye ve Avrupa’daki Alevi örgütleri, ortak bir deklarasyon yayımlayarak uluslararası kamuoyunu harekete geçirmeli, Avrupa’daki demokratik kurumlar ve insan hakları örgütleri, Suriye’deki Alevi nüfusun korunması için diplomatik girişimlerde bulunmalı ve Basın kuruluşları, yaşanan vahşeti dünya kamuoyuna duyurmalı ve sessizlik duvarını yıkmakıdır" dedi.

“Aleviler yalnız değil”

Mehmet Tüm, Suriye’de yaşanan katliamların sadece bir mezhep meselesi değil, insanlık onuruna yönelik bir saldırı olduğunu belirterek sözlerini şöyle tamamladı:

"Suriye’de Alevilere yönelik katliamları kınıyoruz ve bu zulmü durdurmak için elimizden geleni yapacağız. Bu sadece Alevilerin değil, insanlığa inanan herkesin meselesidir. Tarih, zalimleri değil, direnenleri yazacaktır. Şimdi sesimizi yükseltme, birlik olma ve mazlumların yanında durma zamanıdır!"

Muhabir: Oğulcan Balcı