‘Savunma Sanayii İle İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ Meclis’e sunuldu. AK Parti’nin açıkladığı limiti 100 bin TL'yi aşan kredi kartlarından savunma sanayii için yıllık 750 TL'lik katkı payı düzenlenmesinden 1 milyar 355 milyon 493 bin 857 dolar gelir elde edilmesi bekleniyor.
Kararı eleştiren Karatepe, yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Bu vergi politikası, halkın sırtına yeni yükler eklemekle kalmıyor, aynı zamanda ekonomik güvenliği de tehdit ediyor. Güvenlik, vergi toplama aracı değildir; bu devletin asli görevidir ve bunun yükünü halka yüklemek, sadece zayıf yönetiminizin açıklarını kapatmaya yönelik bir adımdır. Savunma sanayisi için yeni vergiler toplamak, toplumun güvenlik kaygılarını kullanarak vatandaşı sömürmektir. Üstelik getirilen vergiye “vergi” bile demiyorlar, “Katılma payı” adını veriyorlar. Mevcut düzenlemeye göre katılma payı, kanunun belirlediği esaslar çerçevesinden belli hizmetlerden faydalananlardan alınan payı ifade eder. Niyetleri gayet açık: yapmak istedikleri bu düzenlemeyle, vatandaşa “size güvenlik hizmeti sunuyoruz, bu hizmet karşılığında da ödeme yapın” diyorlar. Yapılmak istenen düzenleme, getirilmek istenen ek vergiler, AKP’nin ülke savunmasını 750 TL’ye muhtaç ettiğinin açık bir göstergesidir. Bir taraftan garanti ödemeler kapsamında milyarlarca dolarlık ödemeleri yapanlar, diğer taraftan vatandaşa “eğer güvende hissetmek istiyorsan 750 TL vermek zorundasın diyorlar.”
“Nereden baksan tutarsız, nereden baksan anlamsız”
Savunma sanayi fonuna ayrılacak kaynakların yeni vergilerle oluşturulması, kamuoyunda güven kaybına yol açacağını belirten Karatepe, “Savunma sanayii gibi hassas bir alanı kullanarak halktan yeni vergiler toplamak, vatandaşın devlete olan güvenini zedeler. Eğer gerçekten savunma sanayiini modernize etmek gibi bir ihtiyaç varsa, bu bütçe içinde zaten sağlanmalıdır. Ancak bu adım, ekonomik çöküşe çare bulamayan iktidarın bir bahanesidir” dedi.
Deprem vergisi adı altında toplanan vergilerin nereye harcandığına dair belirsizlik hala hafızalardaki yerini korurken, savunma sanayii için toplanacak vergilerin de akıbetinin benzer olacağı ifade eden Karatepe, ”Eğer gerçekten Silahlı Kuvvetlerimizin ihtiyaçları varsa, itibar harcamalarınızdan kısarak, orduya kaynak ayırabilirsiniz” dedi.
Hükümetin vergi politikasını yapısal sorunları çözmeye değil, kısa vadeli bütçe açıklarını kapatmaya odakladığını belirten Karatepe, “Vergi adaletsizliği toplumsal huzursuzluğu artırıyor. Noter ücretlerinden gayrimenkul işlemlerine kadar her alana ek vergiler koymak, gelir dağılımındaki uçurumu derinleştirir ve zaten zor durumda olan orta gelirli ve dar gelirli vatandaşlarımızı daha da zora sokacaktır. Tüketimi kısarak ekonomiyi büyütemezsiniz. Kredi kartlarından alınacak ek vergiler, harcamaları ve tüketimi düşürür. Ancak bu, ülke ekonomisinin can damarlarından birini kesmek demektir. Vatandaş harcama yapamayınca işletmeler kapanır, işsizlik artar ve ekonomi daha da küçülür. Bu vergiler ekonomik çıkmazın doğal sonucudur. Kalıcı çözümler üretilmediği sürece vergi yükü artacak, vatandaş daha fazla yoksullaşacak. Hükümet, kısa vadeli bütçe açıklarını kapatmaya çalışıyor, ama uzun vadede bu politikalar ülkenin ekonomik temellerini zayıflatacaktır” dedi.