Günaydın, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, TBMM Genel Kurulunda İsrail'in Lübnan'ı işgal girişimi ve bölgede yaşanan gelişmelerin ele alındığı bir kapalı oturuma tanıklık ettiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 1 Ekim'de İsrail ile ilgili sözlerini anımsatan Günaydın, "Gazze'ye ve Lübnan'a bombalar yağarken, Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanının oralarla kaygılanmaktan daha öte kendi ülkesinin hedef haline getirildiğini söylemesi, adeta tarihe geçilmesi gereken bir not olarak önümüze düştü." ifadesini kullandı.
CHP'li Günaydın, TBMM Genel Kurulundaki kapalı oturumun yaklaşık 3 saat sürdüğünü, önce bir saatten fazla bakanları dinlediklerini ardından da 20'şer dakika gruplar ardına konuşmaların yapıldığını aktardı.
İçtüzük uyarınca kapalı oturumla ilgili tutanakların 10 yıl boyunca açıklanamayacağını hatırlatan Günaydın, "Biz dedik ki ne söylediğinizi değil ama ne söylemediğinizi kamuoyuyla paylaşacağız. Bugün Erdoğan diyor ki 'CHP Genel Başkanının hemen bu kapalı oturumdan sonra açıklama yapması doğru olmamıştır. Kendisinden olgunluk beklerdik' diyor. İfade edelim 'söylemediklerinizi söyleyeceğiz' demiştik ve bunu söylüyoruz. Sadece dün değil şimdi biz de söylüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Günaydın, İsrail'in yayılmacılığının teolojik ve tarihi bir temelinin olduğuna ilişkin açıklamaların yapıldığını dile getirerek, "Peki teolojik ve tarihi temeli olan vadedilmiş topraklar üzerinden politika yapan İsrail'in Başbakanı Netanyahu ile eylül 2023'te New York'ta bizzat görüşmeyi sen yapmadın mı? Eğer Gazze saldırısı olmasaydı Netanyahu'yu Türkiye'ye davet etmemiş miydin? O zaman vadedilmiş topraklar projesi yoktu da İsrail'in sonradan mı çıktı bunlar? Dolayısıyla bu işin elle tutulur bir yanı yok." diye konuştu.
"Ne değişti ki İsrail'in en büyük hedefi Türkiye haline geldi" ifadesini kullanan Günaydın, CHP'nin, gündem değiştirme çabalarının bir parçası olmayacağını vurguladı.
"S400'leri ambalajdan çıkaramadın"
İsrail'in, F-35'lerin ve modernize edilmiş F-16'ların da aralarında yer aldığı 270 muharip savaş uçağının bulunduğuna dikkati çeken Günaydın, "Güçlü bir filo. Türkiye'nin elinde 220 muharip savaş uçağı var. Son 22 yılda filoya yalnızca 30 uçak katabildin. Ne F-16'ların modernize projesini geliştirebildin ne de F-35'in bir parçası olarak kalabildin? Bu bağlamda, Türkiye'nin bir zafiyeti var ise bunun sorumlusu bizzat 22 yıllık şahsının hükümetidir." sözlerini sarf etti.
Türkiye'nin hava savunma sistemine de değinen Günaydın, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İsrail'in gök kubbesinden bahsediliyor. S400'ler almıştın değil mi? S400'ler 2 milyar dolar verilerek alınan hava savunma sistemleri hala ambalajın içerisinde. Bu çerçevede sen NATO ile olan ilişkilerini bozdun. F-35 alamadın. S-400'leri de ambalajdan çıkaramadın. Bu memleketin bir beka sorunu varsa da soyadı sensin. Türkiye Cumhuriyeti güçlü bir ülkedir; milletiyle, devletiyle beraber herhangi bir tehdit algısının ya da saldırısının altında kalabilecek bir ülke değildir."
Günaydın, Türkiye'nin İsrail ile ticareti kesmediğini öne sürerek, ellerindeki listeye göre İsrail ile ticaretin kağıt üzerinde sonlandırıldığını iddia etti.
"Azerbaycan'dan gelen ve bizim topraklarımızdan geçen petrol boru hattından İsrail'e petrol satılıyor mu, satılmıyor mu?" sorusunu yönelten Günaydın, "Türkiye'nin bir tek açığı vardır, o da demokrasi açığıdır. İlk seçimde bu memleket bu demokrasi açığını kapatacaktır. Türkiye, bölgenin tek ve en güçlü demokratik ülkesi olarak her türlü tehdidi hem sert gücüyle, modernize edilmiş, olması gereken noktaya getirilmiş silahlı kuvvetleriyle hem de yumuşak gücüyle yani onu yöneten demokrasisiyle savuşturabilecek bir güçte olmaya devam edecektir." görüşünü paylaştı.