Erhan Adem'in açıklamasında yer alan hususlar şu şekilde:
"Tarım Bakanlığı'nın ette hijyen yönetmeliğine göre soğutulmuş etten elde edilecek kıymaların, kesim tarihinden itibaren 6 gün içinde hazırlanması gerekirken, Et ve Süt Kurumu'nun ithal ettiği etlerle ilgili olarak bazı firmalara 8 gün şartı koyduğu ve sözleşmeleri buna göre yaptığı ortaya çıkmıştı. Yönetmeliklere aykırı şekilde yapılan bu sözleşmeler, ESK mağazalarında ve PERDER üyesi marketlerde satılan ithal indirimli etlerin Bakanlığın hijyen yönetmeliğine aykırı bir şekilde tüketicilere sunulmuştu.
"Halkın sağlığı hiçe sayıldı"
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın 2011 yılında Resmi Gazete'de yayımlanan Hayvansal Gıdalar İçin Özel Hijyen Kuralları Yönetmeliği, açık bir şekilde marketlerde veya kasaplarda satılan kıymaların, hayvan kesiminden sonra 6 gün içinde işlenerek kıyma haline getirilmesini zorunlu kılmaktadır. Ancak ESK yetkilileri, bu yasal düzenlemeyi görmezden gelerek, halkın sağlığını hiçe saymışlardır.
Bu durum, kamuoyunda daha önce de gündeme gelen ithal etlerle ilgili denetimsizlik iddialarını daha da güçlendirmiştir. Ayrıca belli firmalara imtiyaz sağlanarak çıkar elde edildiği, ve ihaleye fesat karıştırma suçlarının işlendiği yönünde kuvvetli şüpheler bulunmaktadır. Bu ciddi iddiaların derhal araştırılması ve sorumlulardan hesap sorulması gerekmektedir.
Bu doğrultuda, Et ve Süt Kurumu yetkilileri ile ihaleyle ilgili firmaların yöneticileri hakkında Türk Ceza Kanunu'nun bu çerçevede, ESK Genel Müdürü ve ilgili diğer yetkililerin yanı sıra, ithalat ihalelerini alan firmalarının yöneticileri hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun;
257. maddesi kapsamında "görevi kötüye kullanma,
254. maddesi kapsamında "rüşvet ve ihaleye fesat karıştırma,
252. maddesi kapsamında da "rüşvet" suçlamalarıyla soruşturma yürütülmesini
Ayrıca söz konusu ithalat sürecinde görev alan Tarım ve Orman Bakanlığı yetkilileri hakkında da "ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma" suçundan
(TCK m.257) soruşturma izni verilmesi gerekmektedir. Zira Bakanlık, ithalata müdahale etmemiş ve gerekli denetimi yapmamıştır.
"Halkın can ve mal güvenliği, en temel hukuksal değerlerden biridir"
Halkın sağlığı ve gıda güvenliği bu denli önemli bir konuda hiçbir şekilde göz yumulmamalı, gereken tüm adli/idari işlemler bir an evvel başlatılmalıdır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, hukukun üstünlüğü ilkesinden asla taviz vermeyeceğiz. Halkımızın can ve mal güvenliğini hiçe sayan, görevlerini kötüye kullanarak yolsuzluğa bulaşan hiç kimseye müsamaha gösterilmeyecektir.
Sonuç olarak, Et ve Süt Kurumu yetkilileri tarafından gerçekleştirilen hukuka aykırı uygulamalar, halkımızın sağlığını ciddi şekilde tehdit etmektedir. Gıda güvenliği konusunda gösterilen bu açık ihmalkârlık ve yolsuzluk iddiaları, derhal soruşturulmalı ve her türlü usulsüzlüğe karışan kişi ve kurumlar hakkında gerekli adli ve idari işlemler başlatılmalıdır. Unutulmamalıdır ki halkın can ve mal güvenliği, en temel hukuksal değerlerden biridir. Bu ilkeye gölge düşüren hiçbir eyleme müsamaha gösterilmemeli, tüm sorumlular hukuk önünde hesap vermelidir.
Gıda üretimi ve dağıtımında sağlık ve hijyen kurallarına tamamen riayet edilmesi, vatandaşlarımızın en doğal hakkıdır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu konudaki hassasiyetimizi sürdüreceğiz ve süreci takip etmeye devam edeceğiz. Halkın sağlığıyla oynayanlara karşı hiçbir müsamaha gösterilmeyecektir.