Emir, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi'nin Meclis Genel Kurulu'nda görüşülmeye başlandığını hatırlattı.
Bu yasa teklifiyle öğretmen seçimi, öğretmenlerin mesleğe alınması ve aradaki elemelere ilişkin bütün yetkilerin Milli Eğitim Bakanlığına verileceğini dile getiren Emir, yasayla, ideolojik saplantılara göre öğretmen alımı yapılacağını savundu.
Emir, şöyle devam etti:
"Biz, özellikle 1 milyon atanmayan öğretmen, bunların aileleri ve sınıflarında öğretmen bekleyen öğrenciler adına bu mücadeleyi veriyoruz. 1 milyon öğretmen atanmayı bekliyor. En azından 100 bin öğretmen atama sözü vermişlerdi. Bugün itibariyle sadece emekli olanlar yerine 20 bin öğretmen atıyorlar. Bunu da mülakatlarla yapıyorlar. Seçimden önce 'mülakatı kaldıracağız' dediler ama şimdi de 'mülakat gibi mülakat' diyorlar. Bir yönüyle 20 yıldır yaptıkları mülakatların aslında subjektif, kendi yandaşlarını mesleğe kabul ettikleri, haklının hakkını yedikleri mülakatlar olduğunu itiraf etmiş oluyorlar."
Yasaya karşı olan sendikaların da eyleme geçtiğini kaydeden Emir, sendika üyelerinin orantısız bir polis müdahalesiyle karşılaştığını dile getirdi.
Emir, "Öğretmenlerimiz dışarıda, velilerimizin gözü Meclis'te ve biz de Genel Kurul'da eğitimi tekrar kaosa sokacak bu yasaya karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi'yle öğretmenlerin, eğitimin hiçbir sorunu çözülmüyor. Ama maalesef ısrar ediyorlar. Yine kafalarına göre bir eğitim modeli yaratmanın peşindeler." diye konuştu.
"Söke söke alacağız"
CHP Grup Başkanvekili Emir, Türkiye'nin en temel sorununun geçim sıkıntısı olduğunu ve giderek bıçağın kemiğe dayandığı bir sürecin yaşandığını ifade etti.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in sorumluluktan kaçamayacağını söyleyen Emir, şunları söyledi:
"Bu ekonomik krizin bedeli sizin sırtınızdadır. Bunun sorumlusu sizsiniz. Bu dengeleri siz bozdunuz, bu devletin kasasını siz soydurdunuz. Şimdi de dönüp de halkı suçlayamazsınız. Fedakarlık yapmış gibi, çok büyük bir özveri yapmış gibi dönüyor vatandaşa; 'Ben Londra'da ne kadar kazanıyordum siz biliyor musunuz da size geldim fedakarlık yaptım' diyor. Hiç yapmasaydın. Eğer sen vatandaşın açlığını, yoksulluğunu, kimsesizliğini, yeterli beslenemeyişini, kirasını ödeyemeyişini, elektriğin düğmesine basamayışını çözemeyeceksen, fedakarlık yapsan ne olacak, yapmasan ne olacak? Dolayısıyla bu ülkeyi yönetenlerin bir an evvel sorumlu davranması lazım."
Son iki yılda asgari ücrete yılda iki defa zam yapıldığını hatırlatan Emir, "Enflasyon çok daha düşüktü. Niye yapıldı? Seçim vardı. 'Geçim yoksa seçim var' sözünü o yüzden söylüyoruz. Seçim olunca yap, seçim yoksa asgari ücrete zam yok. Gerekçesi ne? 'Asgari ücrete zam yaparsam enflasyon artar'. Senin TÜİK Başkanın başka bir şey söylüyor. Zamlar ertelendiği için enflasyon düşük çıkmış. Burada rakamlarla oynandığı, zamların ertelendiği, zam özellikle temmuzda sarkıtıldığı, elektrik zammının TÜİK hesaplamaları bittikten bir gün sonra yapıldığını biz de söylemiştik. Ya bu sahtekarlık değil de nedir? Ve bu itiraftır." ifadelerini kullandı.
Asgari ücrete zam yapılması çağrısında bulunan Emir, "Hayatında asgari ücretle çalışmamış, hayatında 1 kilo et alamamanın ne demek olduğunu bilmeyen birisi geliyor '17 bin lira yeterli' diyor ve şimdi de asgari ücretliye zam yapmama derdindeler. Haberleri olsun, söke söke alacağız." dedi.
4 milyon emeklinin 10 bin lirayla geçindiğini söyleyen Emir, bu rakamların utanç verici olduğunu, maaşların mutlaka asgari ücret seviyesine getirilmesi gerektiğini savundu.
İnsani bir artışı mutlaka beklediklerini dile getiren Emir, "Gerçek enflasyon düzeyinde emekli maaşlarına zam, asgari ücret düzeyinde emekli maaşına zam, asgari ücretin en az 25 bin lira olması için herkesin akşamları saat 21.00'de ışıklarını açıp kapatmasını ve saraydakilere, ülkeden kopuk, ülke gerçeklerinden kopuk, yoksul halkı anlamayan bilmeyen, anlamak istemeyenlere mesaj vermesini bekliyoruz." diye konuştu.
Şam'a ziyaret
Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı atamalarına da değinen Emir, Diyarbakır Valiliğine atanan Murat Zorluoğlu'nun daha önce Vali-Mülkiye Başmüfettişi olduğunu hatırlatarak, "Bu bir kayyım hazırlığıysa bunu unutun. Bu, son derece tehlikeli bir yoldur. Biz, hukuk devletinde her kamu görevlisinin hukuka uymasından yanayız. Belediye başkanları da hukuka uymak zorundalar. Ama siz Anayasa'dan kaynaklanmayan bir yetkiyi ölçüsüz biçimde kullanıp milli iradeye saldırı olarak kullanacaksanız bunu aklınızdan çıkarın. Şimdiden bir kayyım hazırlığı yapıyorsanız böyle bir yola girmeyin." değerlendirmesinde bulundu.
Emir, bir gazetecinin, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Suriye'nin başkenti Şam'a gerçekleştirmeyi planladığı ziyarete ilişkin sorusu üzerine, "Bizim tutumumuz öteden beri Suriye rejimi ile görüşme yönünde olduğu için bu noktada kimi adımlar atılıyor. Şu anda hangi aşamada olduğunu söylemek için biraz erken." yanıtını verdi.