Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) TBMM Genel Kurulu’nda Türk askerinin Irak ve Suriye'deki görev süresinin uzatılmasına ilişkin tezkerenin kabul edilmesine ilişkin, 81 ilde eş zamanlı basın açıklaması yaptı. Ortak metni okuyan, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, şunları söyledi:
"Dolayısıyla CHP, teröre karşı verilecek her türlü mücadeleyi amasız, fakatsız destekler. Bununla birlikte, tezkerede yer alan ve doğrudan doğruya milli egemenliğimize gölge düşürebilecek sakıncaları milletimizle paylaşmak da bizim görevimizdir. Söz konusu tezkere, yabancı askerlerin Türkiye’de bulunmasının, daha net bir ifadeyle yabancı asker postallarının kutsal vatan toprağımızı çiğnemesinin önünü açmaktadır. Saray iktidarına sormak isteriz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ordusu yok mudur? Askerimiz, polisimiz, korucumuz ne için mücadele etmektedir? Söz konusu yabancı askerler kimlerdir ve ordumuzun veremediği hangi mücadeleyi verecektir? Türk milleti, vatanını canından aziz bilir, Anadolu’nun her karış toprağında yurdumuzu korumak, milletimizi yüce tutmak için milyonlarca vatan evladı görev beklemektedir.,
"Yabancı asker demek, işgal demektir"
Bizzat CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından dile getirilen ve milletimizin hemen her kesimi tarafından desteklenen bu itiraz, müzakere dahi edilmeden gündemden düşürülmüştür. Bu telaşın sebebi nedir? Türk milleti, vatanını tehlikede gördüğü her an elbette direnç gösterecektir ancak çekincemiz, ülkeyi yöneten Saray iktidarının bir kez daha ‘Allah da milletim de beni affetsin’ diyecek duruma düşmesidir. Aziz milletimiz bilmelidir ki CHP, ‘terörle mücadele’ adı altında yabancı askerlere vatanımızın kapılarını açan maddeye itiraz etmektedir. Altı Ok’undan biri milliyetçilik olan CHP’nin, ‘Yabancı silahlı kuvvetleri Türkiye’de bulunması’ ifadesini kabul etmesi mümkün değildir. Çünkü yabancı asker demek, işgal demektir.
İşin dikkat çekici bir boyutu da sarayın iktidar ortağı olan Milliyetçi Hareket Partisi, yabancı askerlere Türk topraklarının kapısının açılmasına CHP itiraz edene kadar sessiz kalmıştır. Ardından ‘Türkiye’ye gayrimeşru yabancı postalların ayak basması diye bir şey yoktur, şayet olursa verilecek sadece bir canımız vardır’ diye hamasetten öteye gitmeyen bir açıklama yapılmıştır. Sizin için ‘meşru-gayrimeşru yabancı asker’ ayrımı olabilir ama vatan toprağını namus bilen bizler için böyle bir ayrım yoktur, olmayacaktır. Büyük Önder Atatürk’ün ifadesiyle zaferleri ve geçmişi, insanlık tarihi ile başlayan, her zaman zaferle beraber uygarlık nurlarını taşıyan kahraman Türk ordusundan umudu kesip yabancı askerlere bel bağlayan saray ve şürekasını, aziz milletimizin vicdanına havale ediyoruz.”