CHP Sözcüsü Faik Öztrak'ın açıklamasından öne çıkanlar şu şekilde:
Milleti enflasyon canavarının dişleri arasına attı. Cari açık 58 milyar doları bulmuş. Son 11 yılın en büyük açığı. Geçen yılın aynı dönemine göre 30 milyar açık olmuş. Merkez Bankası’nın döviz rezervleri satılarak cari fazla verilerek kapatılmış. Saray ekonomiyi dolara endeksledi. Ekonomide sahte istikrar algısı yarattı ve krize getirdi.
Saraydaki sözde iktisatçı 2018’den bu yana yediği hurmalar önüne geldi. Ekonomide çareyi görevden aldığı ve Halkbank’ı dolandırdığı iddia edilen Mehmet Şimşek’i görevden alması oldu. Piyasalar önce Erdoğan politikalarından vazgeçiliyor diye düşündü, Merkez Bankası'nın rezervleri ekside iken hala döviz sattığı ve dahası görülünce Türkiye'nin risk pirimi yükseldi.
Hazine ve Maliye Bakanı, sosyal medyadan şeffaflık, istikrar gibi sözler veriyor. Bu sözlerin inandırıcı olması için satılan 128 milyar doların, satılan döviz rezervlerinin kuralsız şekilde satıldığı ortaya konmalı. Sır gibi saklanan KKM hesabının ne kadar bankaya zarar verdiği açıklanmalı. Hesap verilebilirlik diyorsa bunu yapmalı, açıklanması gerekiyor. Bu yolla elde edilen karların denetimden kaçırılarak AFAD’a nasıl aktarıldığını bu millete anlatması gerekiyor.
Rusya'ya ne kadar borçlandığımızı gösteren BOTAŞ'ın bilançosu açıklanması gerekiyor. TÜİK'in güvenirliliğini kazanması için geriye dönük teknik inceleme başlatıldığını göstermesi gerekiyor.
Erdoğan ekonomiye müdahale ettikçe bunun milletimize maliyete daha da artacaktır
Sarayda yeni bakana direksiyonun kimde olduğunu hatırlatmak için görevden aldığı bakanı Bankacılık Düzenleme Kurulu’nun başına getiriyor. Erdoğan, “Politikalarınıza benim izin verdiğim sürece uygulayabilirsiniz, bağımsızlık dediysek o kadar değil ha!” demek istiyor.
Saydamlık ve hesap verme ile ilgili somut adım atılmadıkça, güçlü çabalara sahip ortaya konmadıkça, Erdoğan ekonomiye müdahale ettikçe bunun milletimize maliyete daha da artacaktır. Daha yüksek faiz, daha değersiz Türk lirası ile işleri dengelemeye çalışacaklar. Daha düşük yatırım, daha yüksek vergi ve bunun sonucunda daha fazla durgunluk daha fazla işsizlik olacaktır.
Ekonomide bu çekişme sürerse, bu ülkeyi uluslararası ekonomi kapısına mecbur bırakacaklar.
Türk lirasının dolar karşısındaki değeri eriyor. İlk turdan önce 1 dolar 18 lira idi. 1 aydan bu yana 4 lira 50 kuruş daha fazla ödüyoruz.
İthal ürünlerin tamamına zam geldi. Ekmeğe, makarnaya, unlu mamüllere ciddi fiyat artışları olacağı konuşuluyor. Bunun buğday çiftçisine yararı var mı? Maalesef.
Bu çiftçi bu fiyatla nasıl geçinecek, gelecek yıl tarlasını nasıl ekecek, bu zamlarla millet nasıl çay içecek, evine ekmek götürecek? Paramız pul olmaya devam ettikçe iğneden ipliğe zam geliyor. İnsanlar kirasını ödeyip, karnının gurultusunu kesebiliyorsa yaşadım sanıyor. Ev ve araba almak hayallere girmiyor. Kiralık ev bulup kirasını ödemek bile çok zor.
Seçimin ilk turundan bu yana millete yüklenen yük 1 trilyon 400 milyar lirayı geçiyor
Bu ülke jeopolitik konumu ile, genç nüfusu ile emsallerine örnek olabilecekken Erasmus’un dediği gibi ‘İnsanların hiç yaşamadan öldüğü yer’e çevirdi.
Son 6 ayın 4’ünde sanayi üretimi gerilemiş. Yüzde 1,2 nisan ayında düşmüş. Paramızın değer yitirmesi, sırtımıza bindirdiği yük bunlarla da sınırlı değil.
Dış borçlar karşısında Türk lirası da ezildi. Türkiye’nin net dış borcu 235 milyar dolar. 957 milyar Türk lirası Türkiye’nin dış borcu attı. Paranın değer kaybetmesi sonucunda hazinenin yani milletimizin üzerine 116 milyarlık yük geliyor.
Seçimden bu yana Türk lirası değer kaybetti. Tüm kalemler toplandığında seçimin ilk turundan bu yana millete yüklenen yük 1 trilyon 400 milyar lirayı geçiyor.
Erdoğan ekonomide oyun alanının kalmadığının farkında değil
Bu parayla neler yapılabilir diye baktığımızda vahamet ortaya çıkıyor. Faiz sebep, enflasyon sonuç, liralaşma saçmalamaları ile ekonomiden anlamaz kibrin verdiği zarar bu. Güven ruh gibidir. Bir kere çıktığı bedene bir daha dönmez. Erdoğan'ın yegana amacı Londra'daki sıcak paracıları Türkiye'ye getirmek ve olmadığını görmek istiyorlar. Sebebi olduğu enkazın tüm sorumluluğunu yeni getirdiği Bakanın omzuna atacak mı? Erdoğan ekonomide oyun alanının kalmadığının farkında değil.
Ülkede her iki seçmenden birinin kendine karşı olduğunu da görmüyor. Erdoğan bundan çok rahatsız. İşini yapacağına iftiralarla, sahte videolarla, milletin parası ile ayakta duran TRT'yi saray borazanı gibi kullanmaya görünüyor ki utanmıyor.
Değişen tazelenen kadro ile yerel seçimi kazanmayı hedefliyoruz. Mümkün olan en kısa sürede kongreler kurultayımızda taçlanacak. Hedefimiz bu seçimlerde mevcut hükümeti tarihi yenilgiye uğratmaktır.
Değişimi delegeler belirleyecek
(İmamoğlu'nun adaylıkla ilgili gazeteci sorusu) CHP’de değişimin nasıl gerçekleşeceği belli. Mevzuata göre bu süreç gerçekleşir. Genel Başkanımız kendi iradesi ile MYK’sını değiştirmiş. MYK da kurultay ile teşkilatlarda delegeler değişimin önünü açmıştır ve bundan sonraki süreci delegeler belirleyecek.
Kurultay yerel seçim öncesi mi yapılacak?
CHP’de değişimin nasıl işlediğini izah ettim. MYK’mızda bu konuları tartışıyoruz.
Kongreler takvimi ile partimizde değişime şahit olacağız. Yerel seçimlere de katkı sağlayacak. CHP olarak biz bu seçimlerde, mevcut yönetimi tarihi yenilgiye uğratma konusunda kararlıyız.
Asgari ücretle ilgili beklentimizi açıklayacağız
Mayıs ayında Çalışma Bakanı asgari ücretin 500 dolar civarında olması gerektiğini ifade etmişti. Şu anda asgari ücret görüşmeleri başladı. Bu işin nereye gittiğini görelim sonrasında biz de beklentilerimizin ne olduğunu açıklayacağız.