Merdan Yanardağ’ın 10 yıl 6 aya kadar hapis cezası istemiyle tutuklu yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü. Mahkeme Yanardağ’a 2 yıl 6 ay hapis cezası ve tahliye kararı verdi. Yanardağ akşam saatlerinde 101 gündür tutuklu olduğu Silivri Cezaevi’nden çıktı. 

Mutluyum ama içeride can var, Osman var, Tayfun var

Silivri Cezaevi için “Burası rejimin zulmünün simgesidir” diyen Yanardağ’ın cezaevi önünde şöyle konuştu:

“Sevdiklerime kavuştum. Mutluyum, ama derin bir yara var. Can var içeride, Tayfun var içeride, Osman var içeride, rehin alınmış gibi imha edilmeye çalışılıyorlar. Gezi direnişi için ortaya bir yasa koydular. Düşünce özgürlüğünü kısıtlamaya çalışıyorlar. Bu mahkeme bir hesaplaşma mahkemesidir. Ben kendimi değil basın ve ifade özgürlüğünü, kişi haklarını savunmaya çalıştım.

Topluma gözdağı vererek sindirmeye çalışıyorlar

Silivri Cezaevi’nde iyi bir tek bir şeyden bahsedilebilir. O da güvenlik memurlarının iyi niyetidir. Burası rejimin zulmünün simgesidir. İktidar yeni dönemde mahkeme kararlarıyla yeni rejimi inşa etmeye çalışıyor. İnfaz yasasının herkese eşit uygulanmasını suç saymaya kalktılar. Topluma gözdağı vererek sindirmeye çalışıyorlar. Ben buna boyun eğmeyeceğim.

Çok öfkeliyim

Çok öfkeliyim bunu söylemek istiyorum. Ayşenur Arslan’ı susturdular arkadaşlar. Ayşenur Arslan susturuldu. Gönül isterdi ki Ayşenur Arslan programına devam etseydi. Ama kanal yönetimi ve kendisi bir karar vermiş. Mussolini’nin ceza yasasındaki ön infazı uygulamaya çalışıyorlar. Bu kuşatmayı ancak birlikte aşabiliriz.

Onları içeride bırakarak çıkmaktan utanıyorum

İktidarın önünde denge ve fren mekanizması kalmadı. Öyle bir yer ki burası arkadaşlarınızla vedalaşamıyorsunuz. Yanımdaki koğuştaki arkadaşımın buzdolabı yok. Yüksek güvenlikli bir yer burası. Osman Kavala 6 yıldır sessiz sedasız soylu bir direnişte. Tayfun Kahraman, Can Atalay aynı şekilde. Onları içeride bırakarak çıkmaktan utanıyorum.”