HTŞ görevlilerin Sednaya hapishanesinin eski bir yetkilisini gözaltına almaya çalıştığı sırada "pusuya düşürüldüğünü" duyurdu.
İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne (SOHR) göre HTŞ görevlileri, Sednaya hapishanesindeki saha infazlarından sorumlu, eski askeri yargı başkanı Muhammed el-Hasan'ı gözaltına aldı.
Gözlemevi, Hasan'ın, HTŞ yönetiminin ''Askeri Harekat Dairesi'' tarafından yürütülen geniş kapsamlı bir güvenlik operasyonu sırasında yirmi üyesiyle birlikte yakalandığını aktardı.
Bu olay sırasında şiddetli çatışmaların yaşandığı bildirildi.
SOHR bunun üzerine HTŞ'nin bölgeye takviye kuvvet gönderdiğini aktardı.
Resmi haber ajansı SANA, ülkenin askeri lider kadrosunun, devrik Beşar Esad yönetiminden geri kalanlara karşı Tartus kırsalında operasyon başlattığını duyurmuştu.
Türbe yakılması protesto edildi
Humus kentinde ise, bir Alevi türbesinin yakıldığını gösteren bir videonun sosyal medyada yayılmasının ardından protestolar düzenlendi.
SOHR'a göre Humus'ta bir protestocu öldürülürken dört kişi de yaralandı.
Türbenin yakılmasına dair protestoların, Humus'un yanı sıra Tartus, Lazkiye, Cebele ve Esad'ın memleketi Kardaha'ya da yayıldığı belirtiliyor.
HTŞ ise bunun eski bir video olduğunu, Kasım sonunda Halep'in ele geçirilmesi sırasında çekildiğini, türbeyi yakanların kim olduğunun tespit edilemediğini açıkladı.
Dün gerçekleşen bu olayların ardından gece boyu sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
Yasak bu sabah itibarıyla sonlandı.
Bu olaylar HTŞ yönetiminin dışişleri bakanı Esad el Şibani'nin, İran'a "Suriye'de kaos yayma" uyarısında bulunmasından kısa bir süre sonra başladı.
BBC İzleme Servisi'ne göre Suriye medyasında, yeni hükümetin İran'a 300 milyar dolarlık bir dava açarak 13 yıllık iç savaş boyunca İran'ın müdahaleleri nedeniyle görülen zararın tazmin edilmesini talep edeceği konuşuluyor.
Salı günü Noel ağacı yakılmıştı
Suriye'de Salı günü de Hama kentinde bir Noel ağacının yakılması nedeniyle protesto gösterileri düzenlenmişti.
Sosyal medyada yayımlanan bir videoda, maskeli ve silahlı kişiler Suriye'nin orta kesimlerinde, Hristiyanların çoğunlukta yaşadığı Sukeylebiye kasabasının ana meydanındaki ağacı ateşe verirken görülüyordu.
Suriye'yi fiilen yöneten Heyet Tahrir eş Şam (HTŞ), kundaklamayı yapanların yabancı savaşçılar olduğunu, tutuklandıklarını ve ağacın hızla tamir edileceğini açıklamıştı.
Olayın ardından ülke genelinde binlerce kişi, yeni İslamcı yönetimden dini azınlıkları korumasını talep etmişti.
Suriye'de çok sayıda etnik ve dini grup bulunuyor. Bunlar arasında Kürtler, Ermeniler, Süryaniler, Dürziler, Alevi ve Sünni Araplar yer alıyor. Sünni Araplar ülkedeki Müslüman nüfusun çoğunluğunu oluşturuyor.
HTŞ Suriye'yi nasıl yönetecek?
HTŞ'nin ülkeyi nasıl yöneteceği belirsizliğini koruyor. HTŞ yola cihatçı bir örgüt olarak başladı ama son yıllarda daha pragmatik ve daha tavize açık bir tutum benimsediler.
HTŞ öncülüğündeki muhalifler Şam'a girdiklerinde, lider kadrosu tüm Suriyeliler için bir Suriye inşa etmekten bahsediyordu.
HTŞ temsilcileri ayrıca, dini ve etnik azınlıkların hakları ve özgürlüklerinin korunacağını söyledi.
HTŞ hala BM, ABD ve İngiltere'nin terör örgütleri listesinde, ancak bu durumun değişebileceğine yönelik işaretler var.
ABD, Cuma günü üst düzey diplomatlar ve HTŞ temsilcileri arasında yapılan görüşmelerden sonra, örgütün lideri Ahmed eş Şara'nın başına konulan 10 milyon dolarlık ödülü iptal etti.