İstanbul'da ulusal ve uluslararası basın kuruluşlarının temsilcileriyle düzenlenen basın toplantısında konuşan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'deki gelişmelere ve Türkiye - AB ilişkilerine yönelik açıklamalarda bulundu.

Fidan, "Önümüzdeki dönemde DEAŞ terörüne de PKK terörüne karşı da aynı şekilde mücadeleye devam edeceğiz. Irak'ın güvenliğini kendi ülkemizden ayrı görmüyoruz" ifadelerini kullandı.

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Fidan’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle;

"Bu sorun tek başına Türkiye'nin bir sorunu değildir"

Türkiye Cumhuriyeti İsrail ile yakın zamanda bir çatışma ortamı görüyor mu? Buna ilişkin bir hazırlık var mı?

İsrail'i bölgedeki yayılmacı politikaları, çatışmacı politikaları sadece bölge ülkelerinin değil, uluslararası toplumun, uluslararası adaletin bir sorunu haline gelmiştir. Bu sorun tek başına Türkiye'nin bir sorunu değildir. İsrail'in ortaya koyduğu küresel çaptaki problemi bölge müttefikleri ile küresel aktörlerle, hep beraber karşılayacağız ve üzerinden geleceğiz.

Türkiye-Yunanistan ilişkileri 

Yunanistan ile ilişkilerde derin sulara girilecek mi? Türk-Yunan ilişkilerinde perspektif nedir?

Türkiye-Yunanistan arasındaki olumlu ilişki bizim yakın ve uzak dönemden miras aldığımız sorunları daha iyi bir şekilde çözmede gerçekten iyi ortam sağlıyor. Şu anda sorunların iki tabiatı bulunmakta. Özellikle Yunanistan tarafında iç politik baskının mevcut sorunları yönetmede farklı bir zemin oluşturduğunu görüyoruz. 

Bu noktada muhataplarımızın, içinde bulundukları durumu anlıyoruz. Biz odağımızı yitirmediğimiz sürece, bize biraz zaman kaybına yol açıyor ama kararlılıkla ilerlemeye devam edeceğiz.

Yunan kamuoyu ve Türk kamuoyu bu sürece destek verdiği sürece olumlu sonuç alabileceğimize inanıyorum.

"Müttefiklik ruhunu öldürdüğünü söyledik"

ABD Savunma Bakanı'nın açıklamasında, PKK/YPG'nin bölgede kalacağını, buna destek vereceklerini açıkladılar. Bu tutumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

ABD, yönetimlerinin bu konudaki politikasına ve açıklamasına bizim cevabımız belli. Bir terörist örgütü hapiste tutmak için başka bir terörist örgütü kullanmanın yanlış olduğunu söyledik, kendileri de biliyor. Ancak kendilerinden önce başlatılmış bir süreç.

Müttefiklik ruhunu öldürdüğünü söyledik. DEAŞ'lı mahkumların şartlarının devam ettirilmesi için alternatif yöntemler var. Bu artık yeni yönetimin konusu.

"Rusya-Ukrayna savaşında ise gecikmiş bir barış var"

2025'in Ukrayna'da çözüm yılı olmasını bekliyoruz. Ama Kremlin Sarayı, Türkiye'nin arabulucu olamayacağını söylüyor. Türkiye'nin çözüm bulma çabalarında girişimlerinin devamı olur mu?

YPG, terörle mücadele konusundaki duruşumuz net. ABD’nin gücünü kullanarak, arkasına saklanarak ilerleyen ülkeleri ciddiye almıyoruz.  

Fransa’nın yapacağı bir şey varsa, anayasa ile kendi vatandaşı olarak tanımladığı insanları kendi ülkesine getirip kendi mahkemesinde yargılamasıdır.

Rusya-Ukrayna savaşında ise gecikmiş bir barış var. Sayın Trump’ın kampından ortaya çıkan ifadelere baktığımızda, burada hedeflenen bir barış anlaşması değil bir ateşkestir.

Gazze'de ateşkes

Filistin ile Netanyahu arasında bir arabuluculuk yapmanız istenirse, çözüm öneriniz nedir? 

İki devletli çözüm perspektifine gidilmeden, bölgede kalıcı barışın mümkün olmayacağının altını defaatle çiziyoruz. Şu anda devam eden arabuluculuk faaliyetleri var. Ciddi telkin ve tavsiyelerde bulunmaktayız. Günün sonunda bizim görmek istediğimiz bir an önce ateşkesin sağlanıp gözyaşının durmasıdır.

Şu ana kadar bu mümkün olmadı. Bir takım uluslararası aktörlerin İsrail için zaman kazanma konusunda diplomatik bir süreci işlettiğini de bizler gördük.

Erdoğan'dan Ahmet İyimaya için taziye mesajı Erdoğan'dan Ahmet İyimaya için taziye mesajı

"Türkiye'nin Suriye'deki varlığı"

Türkiye, Suriye'nin kuzeyinde askeri birliklerini tutma konusunda ve Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı gibi alanlardaki askerlerinin mevcudiyetini nasıl değerlendiriyor?

Yeni gerçeklik ışığında biz de oradaki varlığımızın modalitesini yeniden gözden geçirmek durumundayız. Bu şu anda yapılıyor. Türkiye de Suriye ile olan ilişkilerini gözden geçiriyor. 

Yeni bir süreçteyiz. Bunu gözden geçiriyoruz, oradaki varlığımızın artık farklı bir boyuta evrilmesi gerekecek.

Türkiye ve AB nazarında hangi engellerin aşılması gerektiğini düşünüyorsunuz?

Bizim tarihsel yolculuğumuz itibariyle buradaki tam üyelik perspektifine her zaman için destek verildi. AB tarafında biz bunu göremedik. 

Tarihin hazin bir tecellisi ki AB'de Türkiye olmasın diye bir mücadele oldu. Bu denklem değişmediği sürece, bizim daha farklı işbirliği modellerini mevcut halinden daha ileriye götürme şansımız yok gibi duruyor. 

Kaynak: Haber Merkezi