Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Eğitim Öğretim Yılı Açılışı, Eğitim Teknolojileri AR-GE ve Kalite Zirvesi'nde açıklamalarda bulundu. Geçtiğimiz günlerde yasaklanan Roblox isimli oyuna ilişkin konuşan Erdoğan, "Henüz 4-5 yaşındaki çocuklar oyunlar içine sinsice yerleştirilmiş LGBT propagandasına maruz kalıyor. Aynı zamanda ırkçılık da körükleniyor. Başta gençlerimiz olmak üzere insanlarımızın birlikte yaşadığı diğer fertlere karşı düşmanlaştıran faşizm buralardan besleniyor" dedi.
Erdoğan'ın konuşmalarından öne çıkanlar şöyle:
"İdealleriyle yoğurulmuş, azimle çalışan her bir öğretmenimizin milletimize yaptığı hizmetlerin kıymetine kelimelerle anlatmak elbette kifayetsiz kalır. Burada bir hususu ifade etmek istiyorum. Bizler üzerinde yaşadığımız toprakları vatan yapmak ve korumak için yaklaşık bin yıldır mücadele eden bir milletiz. Bu uğurda nice evladımızı toprağa verdik. İstibalimize yönelik tüm saldırıları aziz şehitlerimizin fedakarlıklarıyla püskürttük. Türkiye'yi yüceltme mücadelemizde canlarını ortaya koyan kesimlerden biri de öğretmenlerimizdir.
Şehit öğretmenlerimizin, özellikle de Necmettin Yılmaz ve Aybüke Yalçın gibi genç yaşta terör örgütlerinin hain saldırılarıyla bizden koparılan eğitim neferlerimizi rahmetle yad ediyorum. 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden öğretmen ve öğrencilerimize de unutmayacağımızı bir kez daha ifade ediyorum.
Türkiye Yüzyılı hedefimiz sadece bir hukuk değil, aynı zamanda bu aziz vatanın her ferdinin geleceğine dair taahhüttür. Yeni eğitim yaklaşımımızla bu taahhüdü yerine getiriyoruz. Son 22 yılda ülkemizin eksiklerini giderme noktasında objektif bakanların hayranlık duyduğu adımlar attık.
"OECD ülkeleri arasında eğitimde teknolojik altyapı sağlama konusunda üst sıralardayız"
28 Şubat döneminde baskı kurmak için yürürlüğe konan vesayetçi uygulamaları kaldırdık. Kat sayı zulmüne ve başörtüsü yasağına son verdik. OECD ülkeleri arasında eğitimde teknolojik altyapı sağlama konusunda üst sıralarda yer alıyoruz. Ülkemizin ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünün yetiştirilmesi için mesleki ve teknik eğitimde yeni bir açılımı devreye alıyoruz. Deprem bölgesinde çalışmalarımız devam ediyor. Öğretmenlerimizin konaklama ihtiyaçlarından öğrencilerimizin akademik kayıplarını telafi etmeye kadar her alanda yoğun çalışma içindeyiz.
"Çocuklar oyunlar içine sinsice yerleştirilmiş LGBT propagandasına maruz kalıyor"
Teknolojinin ve dijitalleşmenin hayatımızın her alanına nüfuz ettiği bir dönemdeyiz. Teknolojiyle beraber bağımlılık artıyor. Sosyal medyanın birtakım oyun platformlarının gençlerimizi nasıl zehirlediğine şahit oluyoruz. Oyun platformları şiddeti teşvik etme yanında aile yapımızı bozan sapkın akımların özendirilmesine de aracılık ediyor. Henüz 4-5 yaşındaki çocuklar oyunlar içine sinsice yerleştirilmiş LGBT propagandasına maruz kalıyor. Aynı zamanda ırkçılık da körükleniyor. Başta gençlerimiz olmak üzere insanlarımızın birlikte yaşadığı diğer fertlere karşı düşmanlaştıran faşizm buralardan besleniyor.
Türkiye'yi ekonomik, sosyal ve güvenlik noktasında zaafiyete uğratmaya amaçlayan, ırkçılık tuzağının merkez üssü sanal alemdir. Dijital dünyanın denetimsiz, kontrolsüz ve kaotik yapısı pek çok tehdidi beraberinde getirmektedir. Artan risklere bağlı olarak, eleştiriler de yoğunlaşıyor. Dünyanın pek çok ülkesinde dijital teknolojilerle ilgili çeşitli tedbirlerin devreye alındığını görüyoruz. Özellikle Batılı devletlerin kendi çıkarlarını korumak amacıyla aldığı çok sert önlemlere de kimse özgürlükten, demokrasiden bahsetmiyor.
"Bazı çevreler, uluslararası şirketlerin çıkarlarının avukatlarını yapıyor"
Ancak biz evlatlarımızı korumak adına benzer yollara başvurduğumuzda eleştiri oklarının hedefi oluyoruz. Hemen birileri tarafından 'yasakçı' olmakla suçlanıyoruz. Ülkemizdeki bazı çevreler, çocuklarımızın hakkını ve hukukunu savunmak yerine uluslararası şirketlerin çıkarlarının avukatlarını yapıyor. Özgürlük maskesiyle şiddetin, ahlaksızlığın, ırkçılığın, nefret suçlarının, istismarın meşrulaştırılması asla kabul edilemez.
Çocuklarımızın ruh ve beden sağlığı her türlü hesabın üzerindedir. Çocuklarımızı koruma noktasında hepimiz tek yürek, tek bilek olmalıyız. Bilgisayar yüzünden, cep telefonu yüzünden huzursuz, mutsuz olan, öfke nöbetleri geçiren çocuklarımız var. Akranlarını bir tarafa bıraktım, aynı yuvayı paylaştığı ebeveyniyle, kardeşleriyle iletişim kurmakta zorlanan evlatlarımız var. Gününü ekran başında geçirdiği için eğitimi aksayan gençlerimiz var. Gerçek dünya ile sanal alem arasındaki ayrımı kaybetmiş pek çok çocuğumuz var. Dijital teknolojilerle dengeli ilişki kuramadığı için sağlık problemleri, iletişim güçlükleri, ruhsal sıkıntılar yaşayan insanlarımız var. Her yaş grubundan vatandaşımız, dijital teknolojinin getirdiği sorunlarla mücadele ediyor.
"Gereken bütün yasal düzenlemeleri hayata geçiriyoruz"
Başta öğretmenler ve anne babalar olmak üzere, kontrollü bir kullanımı yaygınlaştırmak zorundayız. Teknolojiyi üreten, geliştiren ve bilinçli kullanan; ama onun esiri olmayan nesle biz 'Teknofest Kuşağı' diyoruz. Çocuklarımızın kişisel verilerinin kötüye kullanılmasını, çevrimiçi ortamlarda şiddet, zorbalık, istismar gibi içeriklere maruz kalmalarını önlemek amacıyla gereken bütün yasal düzenlemeleri hayata geçiriyoruz.
Maarif Modeliyle çocuklarımızı zihni açık, ufku geniş, bilgi ve çağın gerektirdiği becerilere sahip insanlar olarak yetiştirmeyi hedefliyoruz."